Eğitim ve öğretim iç içe geçmiş iki kavram. Hangisi öncelikli acaba? Bu kavramların anlamlarından ziyade işlevsellikleri daha önemlidir.

Öğretim; öğretilen bilginin öğrenilmesi, kavratılmasıdır. Okula yeni başlayan bir öğrenci ABC ile başlayan yirmi dokuz harfin öğretilmesi veya bir hekimin talebesine tabiatta şifalı bitkilerin isimlerinin tanıtılmasıdır. Geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanda öğrenciler öğrendikleri bilgiler ile bir şeyler yapacakları muhakkaktır. Öğrenilen bilgi alanı ne olursa olsun mutlaka bir şekilde kullanılacaktır. Kimisi yaşatmak için kimisi ise yok etmek için.

Alemin ilk öğrencileri olan Şeytan ile Hz. Adem Rahman'dan bazı bilgiler öğrenmişlerdi. Zamanın ilk dönemlerinde birisi öğrendiği bilgiler ile küstahlığı, böbürlenmeyi ve isyanı seçerken, diğeri hikmeti, mütevaziliği ve itaati seçmiştir. İşte bu andan itibaren bilginin bilgeliği başlıyordu, diğer bir ifadeyle eğitimin önceliği ön plana çıkıyordu. Öğrenilen bilginin eğitimle nasıl faydalı kullanılabileceğine gelince, evet bilgi insanlık tarihinden daha eski ve her daim en değerli şey olmuştur. Tarih boyunca bilgi elde edilmesini zor ve pahalı olmuş, bilgi ve bilgiye sahip olanlar sürekli kontrol altına alınmak istenmiştir. Bilgi bazen hikmetli kullanılmasıyla insanları alim, arif yaparken, menfi kullanılmasıyla da alim zatları zalime çevirebilmiştir.

Öğrenilen bilgi bir ilaca benzer. Onu kullanan kimse almış olduğu eğitim neticesinde ya zehire veya şifaya dönüştürür. Bilginin üretilmesi ne kadar önemli olsa da onun işlenmesi, hikmet ile kullanılması öğreniminden daha önemlidir. Öğrenilen kelimeler ancak edepli birinden çıkarsa edebi metinlere dönüşür. Günümüzde çok konuşan, iyi öğrenim görmüş nice kimseler vardır ki saatlerce insanların karşısında konuşurlar, güldürürler fakat hikmet ve edepten nasipleri olmadığından konuşmalarında bir incelik ve edebi bir sanat olmaz. Sadece insanlara hakaret ve küfrederek şaklabanlık yaparlar.

Öğrenim ne kadar mükemmel olsa bile eğitimden yoksun ise bir fayda sağlanamaz. Allah'u Teala'nın Kur-an'da en çok kullanılan sıfatı RABB yani terbiye eden manasıdır. Alemlerin Rabbidir O. Alemlerin terbiye edicisi, eğiticisidir O. Bu nedenle Araplar ev hanımlarına Rabbetul beyt yani evin eğitimcisi, terbiyecisi derler. İlk ayetlere dikkat edecek olursak 'Oku- öğren' emrinin kim tarafından verildiği belirtilir, 'Yaratan Rabbinin adıyla Oku' der. Oku- öğren fakat terbiyeden yoksun edepten yoksun okuma.

Sadece öğrenmenin faydasız olduğunu bildiren ilginç bir ayet-i kerime söyleyelim, Cuma suresinde yer alan 'Kitap yüklü merkepler' her ne kadar bu ayetler Yahudiler için kullanılsa da günümüzde de nice bilgiyle donanımlı olup da bu sıfata sahip insanlar olduğunu hepimiz bilmekteyiz.İlim hikmetle yoğrulmazsa hiçbir şey ifade etmez. Hz. Enes'den gelen bir rivayette Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur. 'İlim talebi her müslümana farzdır, ilmi, ona layık olmayan kimse öğretmek domuzun boynuna mücevherat, inci, altın takmak gibidir.' (Kütüb-i Sitte)

Eğitimden yoksun olan öğretim birçok defa insanlığın zararına olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Keşfedilen her yenilik insanlığın yararından çok zararına olmaktadır. Gen teknolojisi bugün maalesef insanlığın ve doğanın yok olması için kullanılıyor. Şahsi menfaatleri için birçok canlı türü yok edilmektedir. Oysa insanın yaratılış gayesi dünyayı imar etmek, ekini ve nesli muhafaza etmektir. Bilgi ile iç içe olan kimseler olarak bilgiyi öğrenmeli ve onu Allah'ın istediği şekilde hikmetle kullanmalıyız .Okullarımızda sadece ilmi öğretmekle kalmayıp bu ilmi kullanma eğitimini, marifet ilmini de öğretmeliyiz.