Seçim tamamlandı ve kazanan yine Erdoğan oldu. Beklenen bir durum muydu derseniz bana göre evet. Çünkü muhalefetteki partilerin meseleyi değerlendirme biçimleri bu şekil olmaya devam ettikçe durum değişmeyecektir. Özellikle CHP merkezli muhalefetin bu kadar tahammülsüz ve göğüslerine sığmayacak derecede milletin örf ve inançlarına karşı kinleri, sürekli insanları aşağılayarak jakoben üstenci tavırlarından Bir türlü vazgeçemiyorlar. Kendilerini merkeze koyarak geliştirmiş oldukları bakış açısı doğruya yönelmelerine bir türlü olanak sağlamıyor. Örnek mi dersiniz, birinci tur seçimlerden sonra deprem bölgesindeki oy oranları AK parti lehine olunca, CHP kitlesinden tam bir cinnet hali yaşanmaya başlandı. Depremzedelere karşı ağza alınmayacak her türlü aşağılık söylem dillendirilmeye başlandı.

Normalinde seçim kazanma derdi olanların böyle bir duruma daha özverili daha dikkatli olması beklenirken, bunlar tam tersi travma geçirdiler saldırganlaşmaya başladılar. ne de olsa onlar doğrunun merkeziydiler. Hatırlayalım Ergenekon davasında yargılanan ve ömrünü İslam'ın şiarlarıyla mücadeleye ayıran( ÇYDD) yani Çağdaş yaşamı destekleme derneği başkanı olan Türkan Saylan, CHP seçkinciliğini gösteren şu ifadelere yer vermişti. Türkiye'de asıl olan bizleriz ( yani Kemalist taife) burada bizim istemediğimiz hiçbir şey olmaz. yanlış anlamayın bu konuşmayı yaparken iktidarda olan CHP değildir, bilakis tek başına halkın desteğini alıp hükümette olan AK parti idi. Fakat gelin görün ki CHP’nin taraftarlarına bunu söyleten cesaret, cumhuriyetin kuruluşundan sonra adım adım oluşturmuş oldukları vesayet odakları,( YÖK anayasa mahkemesi gibi) sayesinde Halktan destek görmeseler bile bunların üzerinden iktidarlarını sürdürmüş, halkın iradesine rağmen onlara hükmetmeye devam etmişlerdir. Ama efendim pahalılık had safhada soğanın kilosu otuz TL vesaire buna rağmen nasıl olur da bu iktidara destek olursunuz diye soranlar olabilir. komünist anti Amerika’ncı geçinenler tipler( yani Türkiye işçi partisi)Amerikan yanki şapka ve 20-30 bin’lik kıyafetlerle dolaşırsa, millet çöpten ekmek topluyor deyip geceliği 100.000 TL olan otel odalarında keyif çatarsanız, bir hakikat olan ekonomik sorunlara rağmen Haktan destek göremezsiniz görmediniz.

İşte son seçimde CHP'nin küresel tüm güçleri ABD ve AB’nin devlet ve gazeteleri, içerideki bunların uzantıları olan kimi parti ve bilumum iş adamı, sanatçıları, sapkın yapıları, kan emici örgütler neredeyse yüz yıldır ilk defa vesayet odaklarının ellerinden çıktığını, muktedir olma güçlerini kaybetme ile karşı karşıya kaldıklarını gördüler. Onun için bu seçimde tüm güçlerini birleştirip, topyekün saldırıya geçtiler. Halkı Müslüman olan ülkede oluşturmuş oldukları yaşam tarzını benimsetmiş oldukları insanları İslam'ın ilkeleriyle korkutmaya yöneldiler. Sapkın yapılara ve İslam düşmanlarına karşı net duruşlarıyla bilinen HÜDA PAR’ın üzerinden Amerika'yı tarihi bir hezimete uğratan TALİBAN’la korkutmaya çalıştılar. Garabete bakar mısınız, sözü mü ona anti Amerikan’cı F tipi cezaevi sakini ve onun tipli yoldaşları ameli eksiklikleri olsa bile Müslüman halkı vahşi Amerika'yı topraklarından kovan izzetli Müslümanlarla hizaya getirmeye çalışıyorlardı.

Hatta sosyal medyada şöyle bir örneğe denk geldim sokak röportajı yapılan iki genç kıza oyununuzu kime vereceksiniz dediklerinizde sayın Recep Tayyip Erdoğan demeleri üzerine, spikerin niye Kılıçdaroğlu değil sorusuna verdikleri cevap marksist kesimin toplumsal gerçeklikten ne kadar uzak olduklarının en güzel cevabını niteliğindeydi. Nasıl mı cevap verdiler? Biz İslam düşmanlarına destek veremeyiz şeklindeydi. Ve bu cevabı veren kızlarımızın giyim tarzlarına baktığımızda İslami ölçülerde de değildi. demin dediğim gibi ameli olarak eksik olunabilir, amma ve lakin ne kadar İslam ile korkutmaya çalışırsanız çalışın, beyhude bir çabadan öteye geçmeyecektir. Sizler de bu sosyolojik gerçeği kabul edip İslam'a ve şiarlarına düşmanlıktan vazgeçmediğiniz sürece iktidar yüzü görmeniz imkânsız olacaktır biiznillah. Selam Ve Dua İle