Yusuf TÜRK
Fıkıh İslam’ın iskeleti konumundadır.
İnsan vücudundaki iskelet ne derece önemli ise fıkıh da İslam dini için o
derece önemlidir. İnsan vücudunu ayakta tutan iskelet olmazsa insanoğlu bir et
yığınından ibaret olmuş olur. Nasıl ki bu haliyle insan yaşayamaz ise İslam’ın
pratik hayata bakan yönü olan fıkıh olmadan İslam da yaşanamaz.
Mükellef (Allah’ın emir ve yasaklarına muhatap olan) olanların fiilleri gerek
amel ve ibadet olsun veya olmasın aşağıda izahını yapacağımız sekiz kısımdan
biriyle ilgili olacaktır. İzahını yapacağımız bu sekiz kavramın her mükellef
tarafından bilinmesi onun İslami ve insani yaşamı açısından son derece önemlidir.
Bu sekiz kısmın bazılarını şöyle özetleyebiliriz;
FARZ;
Lügat manası: Kesmek, koparmak demektir.
Terim manası: İşleyene sevap terk
edene azap gerektiren bir ibadettir.
Kısaca tarifi: Kendisinde şüphe
olmayan kesin bir delil ile sabit olan şey demektir. Beş vakit namaz gibi…
Hükmü: Farzı inkâr eden kâfir olur.
Onu terk edip işlemeyen fasık (günahkâr)olur. Fasıklıkta ısrar edenler dünyada
huzur bulamayıp iç sıkıntıdan kurtulamadıkları gibi Ahirette de çetin azaba
duçar olurlar…
Farza rükün ve şart da denir. Farz ve rükün arasında mana olarak bir fark yok
iken farz ve şart arasında şu iki fark vardır;
1-Farz ve rükün ilgili bulunduğu
şeyin hakikatinden bir parçadır. Şart ise, ilgili bulunduğu şeyin varlığı ona
dayanır.
2-Farz ve rükün, ilgili bulunduğu
şeyin tamamlayıcısıdır; şart ise tamamlayıcısı değildir.
FARZ İKİYE AYRILIR:
1-Farz-ı ayn: Her mükellefin üzerine farz olup bir takım Müslüman’ın
İşlemesiyle diğerlerinin üzerinden düşmeyen demektir. Örnek: beş vakit namaz,
cihad, oruç… Gibi
2-Farz-ı kifaye: Yerine getirilmesi
her Müslüman’a zorunlu olmayıp bazı Müslümanların yapması ile diğerlerinin
üzerinden düşen farzlardır. Örnek: cenaze namazı… Farz-ı kifayenin sevabı
sadece işleyenedir terkinin günahı ise terk edenlerin hepsinedir.
VACİP:
Lügat manası: Yapılması gereken, gerekli olan demektir.
Terim manası: İşleyene sevap,
özürsüz olarak terk edene ceza vardır.
Kısaca tarifi: Kendisinden şüphe
bulunan bir delil ile sabit olan şey demektir. Hanefilere; Kat’i delil ile
sabit olan hükme farz,zanni delil ile sabit olana ise vacip demişler.Ancak
Hanefiler vacip olanın da farz gibi yapılması görüşündedirler.Örnek olarak
;fıtır sadakası,vitir ve bayram namazları,kurban kesme kat’i delil ile değil zanni
delil ile sabit olduğundan vaciptirler.Şafiiler ise farz ve vacip birdir
derler.Ancak hac konusunda farz ve vacip manaları farklıdır.Hacda farz terk
edilirse hac bozulur ,vacibin terki ise kurban kesmekle telafi edilir.maliki ve
Hanbeliler de Şafiilerle aynı görüştedirler.
Hükmü: İtikadi olarak farzın hükmü
gibi değildir. Vacibin varlığını inkâr eden dinden çıkmaz.
Bir sonraki yazımızda fıkıh’a dair temel bazı kavramlara devam edeceğiz.
Allah’a emanet olun
0 yorum