Evet, aziz okurlar, covid-19 yayılmaya devam ederken bazı ülkelerde normalleşme süreci başladı. Tabi bu normalleşme kendiliğinden olan bir şey değildir. İslami, insani ve vicdani olarak uyulması istenilen tedbirlerin icra edilmesi sonucu normalleşme sürecine geçilmiştir. Ülkemiz de normalleşme sürecini birçok ilde başlatmış ama maalesef Van’da bunu daha başaramadık. Sebebi ise, yukarıda değindiğim İslami, insani ve vicdani olarak yerine getirilmesi gerekilen sorumlulukların ihmal edilmesidir.

İslami olarak tedbirlere uymak peygamber efendimizin emridir. Nitekim bir hadisinde peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır; “bir yerde salgın hastalık çıktığı zaman orada bulunanlar oradan çıkmasın. Başka şehirde olan da oraya girmesin” bu emre uymak Müslüman için bir vecibedir. Çünkü söz konusu salgının yayılışına bakıldığı zaman hemen hemen her şehirde salgına yakalanan birçok kişi vardır. Her ilde veya her ilçede salgına yakalananların olması tedbirlerin daha sıkı uyulmasını gerektiriyorken özellikle bu tedbirlerin Van’da ihmal edildiğini görüyoruz. Böyle bir durumda tedbirlere uyulmaması tedbirlere uymayan kişilerin dünya ve Ahretleri için zararlı bir sonuçtan başka bir şey değildir ki uyulması gereken tedbirleri ihmal edenlere şu soruları sormak lazım; yaptığınızı beğendiniz mi? Böylesi daha mı iyi? Bu kadar insanın sağlığını tehlikeye atmanıza ne hakkınız var? Bu kadar insanı işinden ve gücünden etmenize ne hakkınız var?

İnsani olarak da tedbirlere uymamak bir vebaldir. Çünkü bir insanın, insan olması hasebiyle bazı ihtiyaçları vardır ki bu ihtiyaçları gayet tabiidir. Bu ihtiyaçların belki de en önemlisi ki bu aralar önemini daha iyi kavradığımız sağlık ihtiyacıdır. İnsanlar salgın sürecinde salgın ile alakalı olmayan bir rahatsızlığı için dahi hastaneye gidemiyor. Hastaneye gitmek için sürecin normalleşmesini bekliyor ama tedbirlere uymayan vatandaşlar buna müsaade etmiyor maalesef. Bunun yanında insanlar rahat gezemiyor, akraba ziyaretleri yapamıyor, işine gidemiyor ve en basiti kendi sokağına dahi çıkamıyor. Buradan da anlaşılıyor ki tedbirlere uymanın çok hikmetleri var ve aynı zamanda tedbirsizliğin de çok ağır bedelleri var ki birçok ülke tedbirsizliğin bedelini hala ödemeye devam ediyor. Bu ülkelerden biri Türkiye, bu illerden biri de Van olmasın!

Salgının yayılmaya devam ettiği bu süreçte tedbirleri bilerek ihmal etmek vicdansızlıktır. Birileri bizi işimizden ederse, sağlığımızı tehlikeye atacak çalışmalarda bulunursa, akraba ziyareti yapmamıza engel olursa, doğal hakkımız olan gezmemize mani olursa, camilere ibadet etmek için gitmemize engel olursa vb. biz, bu tür kötülükleri yapan veya sebep olan birine iyi biri diyebilir miyiz? Aksine biz bu tür kötülükleri yapanlara zalim deriz, zorba deriz. Çünkü onun yaptıkları ne İslami ne insani ve ne de vicdanidir. Buradan şu kanaate varabiliriz;” salgın sürecinde tedbirleri bilerek ihmal edenler insanların İslami, insani ve vicdani haklarını gasp ediyor demektir ve buna da kimsenin hakkı yoktur”

Evet, aziz okurlar Van’daki taziye vakaları özellikle Vanlıları endişelendiriyor ki bu endişe doğaldır. Çünkü vatandaşın sağlığı tehlikededir. Bu durumda yapılması gereken en önemli ve isabetli çalışma Vanlılar olarak hep birlikte tedbirlere uymak ve uymayanları uyarmak ki bu da çevremize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Aksi takdirde vakalar artar ve hayat durma noktasına gelebilir. Taziye ve benzeri durumların artması halinde, yasakların daha da caydırıcı ve sert olma sonucu doğar ki bu da kimsenin işine gelmez. Tedbirlere uyalım Van’ı kurtaralım…

Allah’a emanet olun…