Günümüzde Dünyanın neredeyse hiçbir yerinde ailesinde tamamen sorun olmadan yaşayan veya yaşayabilen bir topluluktan, bir kadından veya bir erkekten söz etmek imkânsız görünmektedir. Unutmayalım ki aile şeytan aleyhillane’ nin en sevmediği huzurun en çok yaşanabileceği ortamlardan bir tanesidir. ALLAH (c.c)Rum suresinin 21. Ayeti kerimesinde mealen şöyle buyurmaktadır; Esteuzubillah… ‘’Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhameti peyda etmesi onun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir kavim için ibretler vardır.’’

Bu ayet-i kerimede koyu puntolu kısma dikkatinizi verip düşünmenizi rica ediyorum. Kaynaşmamız için kendi cinsimizden yaratıldık. Yani ALLAH (c.c) bizi, birbirimizi anlayabileceğimiz eşler olarak yarattı. Aramızda problemlerin olabileceğini bildiği için ise aramızda sevgi ve merhametini peyda etti. Eşimiz ile aramız çok kötü olmasına rağmen sorunumuzu çözmesi için güvendiğimiz insanlar dışında herkese karşı eşimizin hatalarının bilinmemesi için içimizdekileri biraz daha derine gömerek sevgi ve merhametimizden dolayı gizli tuttuğumuzu görmekteyiz. Daha önce hata ile birine açtığımız bir konu da gündeme gelirse hatayı kendimize yükleriz. Eşimizden kaynaklanmadığını iddia edip konuyu kapatırız. İşte bu durum ayette belirtildiği gibi ALLAH (c.c) 'ın sevgi ve merhameti aramızda meydana getirmiş olmasındandır.

Peki, madem bu sevgi ve merhamet var. Neden problemler yaşıyoruz. Neden eşler olarak birbirimize karşı uzak durma veya asi olma durumlarımız oluyor? gibi soruları akla gelebilir. Başta imtihan dünyasında olduğumuzun, rabbimizin bizleri birbirimizle başta en çok sevdiklerimiz ile imtihan ettiğini unutmayalım. Ve bu konuda şeytanın insanlar içine gönderdiği askerleri şeytana dönüp yaptıklarını anlattıklarında, şeytanın içlerinden birini kendi tahtına çıkarması ve ona övgüler Yağdırmasını hadis-i şerif e binaen görmekteyiz. İlgili şeytanın yaptığı ise; eşlerin arasını açması ve aralarının bozulmasına vesile olacak sözleri onlara fısıldamasıdır. Şeytan ALLAH (c.c) tarafından lanetlenip cennetten kovulduğunda ALLAH 'tan (c.c) belirli bir güne kadar mühlet istedi. Ve Cennetten kovulmasına, lanetlenmesine sebep olarak kendi hatası ve itaatsizliğin i görmeyip insanı (karşısındakini) suçladı. Bu nedenle kıyamete kadar insana düşmanlığını ilan ederek ALLAH 'ın (c.c) verdiği mühlet ile kıyamete kadar insanları kısacık ömürlerinde ALLAH'a (c.c) karşı isyana sürükleyeceğini; ‘’senin dosdoğru yolun üzerinde oturacağım ve sana gelen kullarını yolunda saptıracağım.’’ ifadesi ile ilan etmiş oldu. İşte tam bu noktada kadın ve erkek olarak düşünmemiz gerekir ki şeytan her iyi niyetimizde önümüzde. Bazen arkadaş dediklerimiz ile elbette ALLAH 'ın (c.c) istemediği ortamlarda, boşa zaman geçilen her yerde zaman kaybedip ailemizi ihmal etmemize sebep olmakta. Bu durum ise çoğu zaman evde huzurumuzun kaçmasına sebep olmaktadır. Veya hanımlar için şeytan hanım kardeşimize eşi eve geldiğinde evin temizliği için kullandığı kıyafetleri ile saçı başı ya da örtüsü dağınık bir şekilde ve çocuklarla da uğraştığını gerekçe göstererek asık surat ile karşılama yöneltir. ve eş eve geldiği süre içerisinde dışarıda yaşadığı bir sıkıntısı da var ise bacımız koca ile uğraşan şeytana prim verircesine yaşadığı olumsuzlukları uygun bir zaman dilimi aramadan dile getirerek, surat asarak eşini uğraştırıp tatsızlık yaşanmasına sebep olacak davranışları sergilemekte.

Ayrıca şeytan ve nefis, hemen hemen hepimizin elinde AKILLI dediğimiz ancak o aklını bizleri birbirimizden uzaklaştırmak için kullanan ve maalesef bizleri düşünmekten de beri tutan telefonlara bizi daldırıp kadın erkek fark etmeksizin bizleri birbirimizden uzaklaştırma metodunu kullanmakta. Bu yüzden şeytanın bizleri, bizim onu görmediğimiz bir yerden gördüğünü ve her an hedefinde olduğumuzu unutmamalıyız. Kocam kendini düzeltmiyor ki ben kendimi düzelteyim. Veya ben hep kocamdan dolayı ona karşı olumsuz davranıyorum diyebilen bacılarımız olabilmektedir. Bu metodun yanlış olduğunu hatırlatmakta fayda olacaktır. Şeytan kocanızın olumsuz bir durumunu size gerekçe göstererek farkına varmadığımız şekilde size fısıldamakta. Siz ise bu düşüncenin sizden olduğunu zannederek şeytanı aklınıza bile getirmezseniz. Dikkat edin! şeytan tam o anda damarınızdan kan gibi akmakta. Ancak farkında değilsiniz. Bu anlattıklarım evin reisi için de aynen geçerli.

ŞEYTANIN ŞERRİNDEN, AİLELERİMİZE HUZURSUZLUK VERMESİNDEN ALLAH'A (c.c )SIĞINMAYI bilmediğimiz müddetçe, huzursuzluğumuz giderek artacaktır. Kadın ve erkek kardeşlerimize diyoruz ki; ömür kısa, ölüm akla gelince dünya geleceğinin hiçbir önemi kalmıyor. Aynı şekilde ölümü hatırınızda tutarak birbirinize karşı ‘’Ben Eşimi nasıl mutlu edebilirim’’ Derdini taşırsanız yüreğinizde sizlerde mutlu olacaksınız. Varsa Çocuğunuz veya çocuklarınız da bu mutlu yuvada, mutlu bir şekilde yetişeceklerdir. ‘’Eşim bana karşı kendini düzeltsin. Çok günah işliyor. Önce o kendini düzeltsin’’ tavrı ile değil. Ben ALLAH 'a (c.c) karşı sorumluyum. Kendime çeki düzen vermem gerekiyor. Şiarıyla evimizin reisi ve hanımı olmalıyız. Önemli bir hatırlatma yaşadığımız ciddi sorunlarımızı başkaları ile paylaşmayacak insanlardan destek almamız çoğu zaman faydalı olabilecektir. İnsanoğlu olarak kendi Hatalarımızı bazen göremiyor veya bazen nasihat ihtiyacımız olabiliyor. ‘’DİN NASİHATTİR’’ düsturu ile hareket ederek nasihatten uzak olmamak duasıyla ALLAH ‘a (c.c) emanet olun.

Vesselam