Uzmanlara göre, İnci Kefali'nin ataları, Van Gölü’nün henüz tatlı su özelliğini koruduğu dönemlerde buraya göç eden alabalık türleriydi. Ancak göl zamanla volkanik hareketlerle birlikte sodalı ve tuzlu bir yapıya büründü. Bu zorlayıcı çevre koşulları karşısında pek çok canlı türü yok olurken, İnci Kefali, yavaş yavaş bu ortamda hayatta kalabilecek özellikler geliştirdi.
Yüksek tuz ve sodaya karşı dirençli hale gelen bu tür, Van Gölü’nün ekstrem ortamına uyum sağlayarak endemik bir balık haline dönüştü. Ancak bu balık, üremek için göldeki suda değil, tatlı su kaynaklarında yumurtluyor. Her yıl Nisan-Haziran ayları arasında Van Gölü'ne dökülen akarsulara göç eden İnci Kefalleri, görsel bir şölen sunan zorlu bir doğa yolculuğuna imza atıyor.
Bilim insanları, İnci Kefali’nin bu adaptasyon sürecini evrimsel bir başarı hikâyesi olarak değerlendiriyor. Hem ekolojik hem de ekonomik açıdan bölge halkı için büyük öneme sahip olan İnci Kefali, Van Gölü’nün yaşayan hazinesi olarak korunmaya devam ediyor.