Van ili; Kuzeyde: Ağrı iline bağlı Doğubayazıt, Diyadin ve Hamur ilçeleriyle,
Batıda: Van Gölü'nün karşı kıyısında Ağrı’nın Patnos ilçesi ile Bitlis’in Adilcevaz, Tatvan ve Hizan ilçeleriyle,
Güneyde: Siirt’in Pervari ilçesi ve Hakkâri iline bağlı Beytüşşebap ve Yüksekova ilçeleriyle komşudur.
Doğuda ise: Türkiye’nin sınır kapılarından biri olan İran yer almaktadır. Van’ın bu konumu, hem yurt içi hem de uluslararası bağlantılar açısından stratejik bir önem taşır.
VAN’IN TURİZM POTANSİYELİ
Van, Doğu Anadolu’daki birçok il gibi tarih, doğa, kültür ve kış turizmi açısından zengin bir potansiyele sahiptir. Ancak Van’ı diğer illerden ayıran önemli bir özelliği daha vardır: deniz turizmi. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, adeta bir iç deniz görünümündedir ve yaz turizmi için büyük bir fırsat sunar.
Van Valiliği öncülüğünde kurulan Turizm Konseyi ve Turizm Envanter Komisyonu, ilin sahip olduğu kültürel ve doğal mirası tespit etmek ve korumak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütmektedir. Bu sayede Van’da dört mevsim turizmin gelişmesi hedefleniyor.
VAN İSMİNİN KÖKENİ
Van adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, tarihsel kaynaklarda çeşitli rivayetlere rastlanır: Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Büyük İskender’in Van Kalesi’ndeki "Vank" adlı bir mabedin adını şehre verdiğini belirtir.
Bir başka rivayete göre, Van çok eski bir yerleşim yeridir ve M.Ö. 1900’lerde Asur Kraliçesi Semiramis’e atfen “Şahmerimekerd” olarak anılmıştır. Daha sonra “Van” adlı bir valinin şehri geliştirmesiyle bu isim kalıcı hale gelmiştir.
Ancak en çok kabul gören ve bilimsel temele dayanan görüş, Van adının Urartuca "Biane" ya da "Viane" kelimesinden türediğidir. Urartular, kendilerini "Bianili" olarak adlandırmışlardır. Urartu Krallığı döneminde bölgede “Biate” adı verilen pek çok yerleşim bulunmaktaydı ve bu ad zamanla “Van”a dönüşmüştür.
VAN İSMİNİN MENŞEİ
Van isminin nereden geldiği ve kaynağı konusu henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış olmasına rağmen konuyla ilgili bazı önemli görüşler şöyledir: Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Büyük İskender'in, Van Kalesi'ndeki Vank adli bir mabedin adını şehre verdiğini belirtmektedir.
Başka bir rivayete göre, Van pek eski bir şehir olup, M.Ö. 1900'lerde Asur Melikesi Meshure Sah Meryem (Semiramis) adına izafeten Şahmerimekerd şeklinde adlandırılmıştır. Daha sonra Küyanyâ’nın son devrinde Van adındaki valinin şehri genişletip güzelleştirmesi nedeniyle bu idareciden itibaren şehir Van olarak anılmıştır.
Van adının kaynağı konusunda akla en yatkın ve bilimsel görüş Urartuca Biane veya Viane'den çıkmış olduğudur. Tarihi kaynakların bütününde, Urartular kendilerine Bianili demişlerdir. Urartular'in yükselme devrinde Biate adı altında bir çok şehir ve insan topluluğu Van bölgesine toplanmıştır.