Van Gölü Canavarı'na dair ilk yazılı kayıtlardan biri, 17. yüzyılın ünlü seyyahı Evliya Çelebi'nin Seyahatnâmesi'nde yer almaktadır. Seyahatnamesinde "Van Gölü Ejderi" olarak geçen bu varlık, o dönemin halk hikâyelerinde de kendine yer bulmuştur.
Ancak modern çağda canavarın adı ilk kez 1889 yılında gündeme gelmiştir. İstanbul'da yayınlanan Saadet Gazetesi, 29 Nisan 1889 tarihli sayısında ilginç bir olaya yer vermiştir. Habere göre, göl kıyısında abdest almak isteyen bir kişi, bilinmeyen bir yaratık tarafından göle çekilmiş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır. Bu olay, canavara dair ilk çağdaş kayıt olarak kabul edilmektedir.
GÖRGÜ TANIKLARI VE EFSANENİN YÜKSELİŞİ
1990’lı yıllara gelindiğinde, Van Gölü Canavarı yeniden gündeme oturmuştur. 1993 yılında, çok sayıda kişi bu gizemli yaratığı gördüğünü iddia etmeye başlamış; görgü tanıklarının anlatımları basına da yansımıştır. Tanıkların tarifine göre yaratık:
Yaklaşık 15 metre uzunluğunda,
Koyu renkte bir vücuda sahip,
Sırtında sivri çıkıntılar bulunmakta,
Görünüm itibariyle Plesiosaurus ya da Ichthyosaurus adlı tarih öncesi deniz canlılarını andırmaktadır.
Artan söylentiler üzerine resmî kurumlar harekete geçmiş ve gölde bilimsel bir araştırma başlatılmıştır. Ancak yapılan çalışmalar neticesinde, olağandışı hiçbir varlığa dair somut bir iz bulunamamıştır.
KAMERA KAYITLARI VE TARTIŞMALAR
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinden Ünal Kozak, gölde yaptığı araştırmalar sırasında canavarı gördüğünü iddia etmiş ve bu anları kameraya kaydettiğini açıklamıştır. Kozak, aynı zamanda bu konuyla ilgili bir kitap da yayımlamıştır. Ancak söz konusu video kayıtları, bilim insanlarını ve kamuoyunu ikna edememiştir.
Videoyla ilgili eleştiriler arasında:
Kameranın tek bir açıya sabit kalması,
Canavarın hiç yön değiştirmeden dümdüz ilerlemesi,
Görüntünün bir maket ya da şişme modelin tekneyle çekilmesi olabileceği ihtimalleri öne çıkmıştır.
Cambridge Üniversitesi’nden bazı biyologlar, videoyu izleyerek benzer şüpheleri dile getirmiş ve görüntüdeki nesnenin canlı değil, insan yapımı bir cisim olabileceğini savunmuşlardır.
VAN GÖLÜ CANAVARI ANITI
Tüm tartışmalara rağmen Van Gölü Canavarı, halk arasında efsaneleşmiş bir figür haline gelmiştir. Bu efsaneye olan ilgi, Van’ın Gevaş ilçesi merkezine yaklaşık 4 metre yüksekliğinde bir canavar heykelinin dikilmesine neden olmuştur. Heykel, bölgeye gelen turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.
KÜLTÜREL ETKİSİ VE ŞİİRLERE YANSIMASI
Van Gölü Canavarı yalnızca halk arasında değil, aynı zamanda edebiyat dünyasında da kendine yer bulmuştur. Türkiye'nin eski başbakanlarından Bülent Ecevit, kaleme aldığı bir şiirde bu esrarengiz varlığa atıfta bulunmuştur.
TURİZME KATKISI
Uzmanlara göre, Van Gölü Canavarı efsanesi, bölge turizmini ciddi anlamda canlandırmış ve göle olan ilgiyi artırmıştır. Yerli ve yabancı turistler, yalnızca Van Gölü'nün doğal güzelliklerini görmekle kalmıyor; aynı zamanda bu gizemli hikâyenin izini sürmek için de bölgeyi ziyaret ediyor.
GERÇEK Mİ, EFSANE Mİ?
Van Gölü Canavarı’nın varlığı bugüne kadar bilimsel olarak kanıtlanamamış olsa da, halk arasında anlatılan hikâyeler, tanıklıklar ve kültürel etkileri onun hâlâ yaşayan bir efsane olduğunu göstermektedir. Gerçekliği tartışılsa da, bu esrarengiz yaratık, Van Gölü’nün derin sularında varlığını sürdürmeye devam ediyor...