Siyonist rejimin cuma akşamı Lübnan'ın başkenti Beyrut'a art arda yaptığı saldırılarda hedef aldığı Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah şehit oldu.

Babası, çalışmak için ülkenin güneyindeki Sur şehrinden Beyrut'un kuzeydoğusundaki Burc Hamud'a gidip yerleşmişti. Nasrallah da 1960 yılının 31 Ağustos günü bu belde de ailesinin dokuzuncu çocuğu olarak hayata gözlerini açmıştı. Okul eğitimini Beyrut'ta özel bir okulda aldı ve erken yaşta ilmi çalışmalara ilgi göstermeye başladı.

1975 yılında Lübnan'da iç savaş başladığında o henüz 15 yaşındaydı. Ailesiyle birlikte Sur kentine bağlı El-Bazuriye köyüne dönmüş ve burada Emel Hareketi'ne katılmış, siyonizm ile mücadelenin yol taşları burada dizilmeye başlamıştı.

1976-1978 yıllarında Irak'ın Necef şehrindeki medreselerde eğitim gördü ve burada Abbas El Musavi ile tanıştı ve birlikte 1978'de Lübnan'a döndüler.  Musavi, Nasrallah'ın çalışmalarına devam ettiği ve ardından vaaz vermeye başladığı Baalbek şehrinde medrese kurdu.

1979'da Nasrallah, Bekaa Vadisi'ndeki (Lübnan) Emel hareketinin politbüro başkanlığına atandı ve aynı zamanda toplumun çıkarlarını savunan askeri birimlere de liderlik etti.

Siyonist rejimin 1982 yılında Lübnan'ı işgal etmesi ile Nasrallah için de yeni bir süreç başlamıştı. Hizbullah hareketine katılan Nasrallah, ileriki yıllarda hareketin içinde önemli bir konuma gelmişti.

1987 yılında dini eğitimine devam etmek üzere Kum şehrine (İran) gitti. 1989-1991'de Hizbullah'ın İran'daki temsilcisiydi. 1991'de hareketin Abbas Musavi liderliğindeyken Lübnan'a döndü.

1992'de hareketin liderliğine getirildi

Şanlıurfa’da "Direnişe Selam, siyonizme Lanet" mitingi gerçekleştirildi Şanlıurfa’da "Direnişe Selam, siyonizme Lanet" mitingi gerçekleştirildi

Abbas Musavi'nin 1992'de siyonist rejim tarafından şehit edilmesinden sonra 12 Şubat 1992'de Hizbullah'ın Genel Sekreteri oldu.

Hareketin Suriye ve İran hükümetleriyle bağlarını güçlendirmeyi ve Lübnan'ın birçok bölgesinde okul ve hastane inşasını da içeren geniş bir sosyal programın uygulanması yoluyla halkın desteğini kazanmayı başardı. Onun liderliğinde Hizbullah, Lübnan'daki en etkili siyasi örgütlerden biri haline geldi. 1992'den bu yana temsilcileri Lübnan Temsilciler Meclisi'nin (tek meclisli parlamento) üyesidir ve 2005'ten beri bakanlık görevlerinde bulunmaya başlamışlardır. Nasrallah'ın kişisel otoritesinin büyümesi, 2006'daki İkinci Lübnan Savaşı sırasında Hizbullah'a liderlik etmesiyle de kolaylaştırıldı. Bu savaş, birçok uzman ve hareketin destekçisi tarafından Hizbullah'ın Lübnan'ı işgal eden siyonist orduya karşı kazandığı bir zafer olarak değerlendirildi.

Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın (2013'te AB tarafından ve 2016'da Körfez İşbirliği Konseyi ve Arap Birliği üyeleri tarafından da) terör örgütü olarak tanımlandığı israil ve ABD'ye karşı sert bir tavır aldı. Siyonist istihbarat servisleri onu ortadan kaldırmak için defalarca girişimde bulundu ve bu nedenle güvenlik nedeniyle hareketleri gizli tutuldu ve kendisi nadiren kamuoyunun önüne çıktı. Nasrallah, "İsrail-Lübnan savaşı" sürecinde 14 Temmuz 2006'da işgal ordusu tarafında hedef alınmıştı. Ancak bu saldırıdan sağ kurtulmuştu.

Aksa Tufanı'na koşulsuz destek sağladı

HAMAS'ın silahlı kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın başlattığı Aksa Tufanı operasyonu Lübnan Hizbullahı'nı ve Nasrallah'ı yine ön plan çıkarmıştı.

Kudüs'ün özgürlüğü için verilen mücadelede Filistinlilerin yanında yer alan Nasrallah, 8 Ekim itibariyle siyonist rejime yönelik eylemselliği artırmaya başlamıştı. Bu durum, siyonist rejim ve hamisi ABD'yi rahatsız etmişti.

Hasan Nasrallah, Filistin cihadını desteklemek için Lübnan'ın güneyinde siyonist rejime karşı bir cephe açıldığını açıklamış ve bu cephenin Gazze'deki soykırım saldırıları bitene kadar ayakta duracağını ilan etmişti.

Bir tarafta ABD, diğer tarafta siyonist rejim, sık sık Hasan Nasrallah'a mesaj göndererek savaşa müdahil olmamasını istedi. Ancak Nasrallah, neye mal olursa olsun, mukaddes Kudüs davası uğruna siyonist işgale karşı direnişin süreceği mesajını verdi. Nitekim Hizbullah "Kudüs Yolunda" yüzlerce mensubunu şehit verdi.

Hasan Nasrallah evliydi. Üç oğlu ve bir kızı vardı. En büyük oğlu Muhammed Hadi, 1997 yılında işgal güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında şehit edilmişti. Kızı Zeynep de 27 Eylül 2024'te işgalin Beyrut'a düzenlediği hava saldırısı sonucu şehit oldu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA