Tarihi Gevaş-Müküs Kervan Yolu üzerindeki Mir Hasan Kervansarayı ile birlikte bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçası olan medrese, hem tarih meraklılarını hem de doğa yürüyüşçülerini cezbediyor.
Bahçesaray’ın girişinde, eski bir mezarlığın içinde yer alan bu tarihi yapı, adını kurucusu olan Mir Hasan Veli’den alıyor. 16. yüzyılda inşa edilen medrese, 1737 ve 1858 yıllarında iki kez onarılmış. Ancak zamanla tahrip olan yapının yalnızca zemin kat hücreleri günümüze ulaşabilmiş; diğer kısımlar ise temel seviyesine kadar yıkılmış durumda.
Dikdörtgene yakın kare planıyla dikkat çeken medrese, güney cephesinden girilen bir kapıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Giriş holünün iki yanında büyük odalar olduğu tahmin edilirken, kuzeyde ise beşik tonozla örtülü beş oda sıralanıyor. Bunlardan ortadaki üç oda hâlâ sağlam ve özgün yapısını koruyor. Ayrıca izlerden, medresenin iki katlı olduğu da anlaşılıyor. Tamamı moloz taş kullanılarak inşa edilen yapı, sadeliğiyle dönemin mimari anlayışını yansıtıyor.
Doğayla tarihin iç içe geçtiği Bahçesaray’daki bu eşsiz yapı, arkeologlar, tarihçiler, yerel yöneticiler ve doğa tutkunları tarafından yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Gerekli restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılması durumunda Mir Hasan Veli Medresesi’nin, bölge turizmine katkı sağlayacak önemli bir durak olması bekleniyor.
Geçmişin izlerini sürmek isteyenler için Van’ın dağ eteklerinde saklı duran bu hazine, bir kültür rotasının başlangıcı olmayı bekliyor.
Tarihi Mir Hasan Veli Medresesi’ni ziyaret eden Vanlı dağcılardan Muhlis Kaya, “Tarihi Gevaş-Müküs Kervan Yolu (Riya Miksiyan) Mir Hasan Medresesi dağ patikasında keşfedilmeyi bekleyen somut mirasımız” ifadelerini kullandı.