OTOİMMÜNİTE NEDİR?
Otoimmünite, bağışıklık sisteminin kendi vücuduna ait yapıları (otoantijenleri) hedef almasıyla oluşur. Bu durum, bağışıklık sisteminin düzenini kaybetmesi anlamına gelir. Normalde zararsız olan T ve B lenfositleri, bu dengesizlikte aktif hale gelerek sağlıklı dokulara saldırır. Sonuçta bağışıklık sistemi, koruyucu görevini bırakıp vücuda zarar veren bir mekanizmaya dönüşür.
YAYGIN OTOİMMÜN HASTALIKLAR NELERDİR?
Otoimmün hastalıklar çok çeşitlidir ve her biri farklı organları etkileyebilir. En sık karşılaşılan otoimmün hastalıklardan bazıları şunlardır:
Tip 1 Diyabet
Multipl Skleroz (MS)
Romatoid Artrit (RA)
Sistemik Lupus Eritematozus (Lupus)
Haşimato Tiroiditi
Graves Hastalığı
Çölyak Hastalığı
Addison Hastalığı
İltihaplı Bağırsak Hastalıkları (Crohn, Ülseratif Kolit)
Miyastenia Gravis
Sjögren Sendromu
Dermatomiyozit
Reaktif Artrit
Kötü Huylu Kansızlık (Pernisiyöz Anemi)
OTOİMMÜN HASTALIKLAR NASIL ANLAŞILIR?
Bu hastalıklar, hangi organların etkilendiğine bağlı olarak farklı belirtilerle ortaya çıkar. Ancak birçok otoimmün hastalıkta ortak olan bazı semptomlar şunlardır:
Sürekli yorgunluk
Eklem ağrısı ve şişlik
Ateşlenme
Ciltte döküntüler veya kızarıklık
Sindirim sorunları, mide ağrısı
Şişmiş lenf düğümleri
Genel halsizlik hissi
Belirtiler dönem dönem artabilir veya hafifleyebilir. Bu dönemler sırasıyla "alevlenme" ve "remisyon" olarak tanımlanır.
OTOİMMÜN HASTALIKLARIN PSİKOLOJİK BOYUTU
Araştırmalar, kronik stresin otoimmün hastalıkları tetikleyebileceğini veya var olan hastalığı şiddetlendirebileceğini gösteriyor. Özellikle lupus ve romatoid artrit gibi hastalıklarda stresin etkisi oldukça belirgindir. Uzun süreli duygusal baskı, bağışıklık sisteminde dengesizlik yaratabilir.
OTOİMMÜN HASTALIKLAR NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bu hastalıklar genellikle zor teşhis edilir çünkü belirtileri birçok farklı hastalıkla benzerlik gösterir. Teşhis için birkaç farklı test bir arada değerlendirilir:
Anti-Nükleer Antikor (ANA) Testi
Spesifik otoantikor testleri (Anti-dsDNA, Anti-Ro/SSA, Anti-Scl-70 vs.)
Tam Kan Sayımı (CBC)
C-Reaktif Protein (CRP) ve Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESH) (iltihap göstergeleri)
Kapsamlı Metabolik Panel (CMP)
İdrar tahlili
Tanı süreci genellikle romatoloji, endokrinoloji veya immünoloji uzmanlarının değerlendirmesiyle ilerler.
OTOİMMÜN HASTALIKLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Otoimmün hastalıkların tamamen ortadan kaldırılması genellikle mümkün değildir, ancak belirtiler kontrol altına alınabilir ve ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
İltihap giderici ilaçlar (NSAID'ler)
Kortikosteroidler (özellikle alevlenme dönemlerinde)
Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar (bağışıklık sistemini kontrol altına almak için)
Hormon takviyesi (örneğin Tip 1 diyabette insülin kullanımı)
Fizik tedavi (hareket kabiliyetini korumak amacıyla)
Beslenme düzenlemeleri
Bazı durumlarda cerrahi müdahale
Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar, enfeksiyon riski ve uzun vadede bazı kanser türlerine yatkınlık gibi riskler taşıyabileceğinden mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalıdır.
OTOİMMÜN HASTALIKLAR TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
Tedavi edilmediğinde otoimmün hastalıklar, zamanla organ hasarına ve kalıcı işlev kaybına yol açabilir. Bu durum kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, sinir sistemi bozuklukları veya yaşamı tehdit eden komplikasyonlarla sonuçlanabilir. Ayrıca hastalığın ilerlemesi yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürür.
OTOİMMÜN HASTALIKLARDA UZAK DURULMASI GEREKEN YİYECEKLER
Bazı yiyecekler iltihabı artırabilir ve semptomları tetikleyebilir. Özellikle şu besinlerden kaçınılmalıdır:
İşlenmiş gıdalar, hazır yiyecekler
Aşırı şeker ve tuz
Yapay tatlandırıcılar
Gluten içeren tahıllar (özellikle çölyak hastalarında)
Süt ürünleri (bazı kişilerde hassasiyet yaratabilir)
Kızartmalar ve trans yağ içeren yiyecekler
Kırmızı et ve yüksek yağlı hayvansal ürünler
Patlıcangiller (domates, biber, patlıcan, patates) — bazı kişilerde solanin nedeniyle semptomlar artabilir
Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırmasıyla oluşan kronik rahatsızlıklardır. Her bireyde farklı belirtilerle seyredebilir. Erken teşhis ve düzenli tedavi ile bu hastalıkların kontrol altına alınması mümkündür. Belirtiler yaşıyorsanız bir uzman görüşü almak, sağlığınızı korumak için önemli bir adımdır.