Erciş

Van Erciş nüfusu! Van Erciş’in nüfusu ne kadar?

Van Erciş nüfusu, Erciş nüfusunun yıllara göre değişimi, Erciş hakkında bilgiler, detaylar haberimizde…

Abone Ol

VAN ERCİŞ NÜFUS

Erciş nüfusu 2024 yılına göre 170 bin 209. Bu nüfus, 87 bin 638 erkek ve 82bin 571 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise: %51,49 erkek, %48,51 kadındır. Bu nüfus ile Erciş Van’ın merkez 3 ilçesi dışında kalan en kalabalık ilçesidir.

ERCİŞ NÜFUSUNUN YILLARA GÖRE DEĞİŞİMİ

Yıl Toplam Nüfus (bin) Şehir Nüfusu (bin) Kır Nüfusu (bin)
1927 18.361 2.813 15.548
1935 19.987 3.700 16.287
1940 19.241 4.715 14.526
1945 20.511 4.754 15.757
1950 25.386 5.535 19.851
1955 31.825 7.549 24.276
1960 37.490 9.927 27.563
1965 46.725 14.072 32.653
1970 53.531 19.532 33.999
1975 61.308 22.351 38.957
1980 73.343 27.582 45.761
1985 89.970 36.582 53.388
1990 99.754 40.481 59.273
2000 147.420* 70.881* 76.540
2007 152.201 77.464 74.737
2008 154.499 73.733 80.766
2009 158.795 74.858 83.937
2010 161.612 77.065 84.547
2011 159.450 76.463 82.987
2012 165.953 81.212 84.741
2013 170.124 170.124 Veri yok
2014 172.823 172.823 Veri yok
2015 173.795 173.795 Veri yok
2016 173.203 173.203 Veri yok
2017 173.071 173.071 Veri yok
2018 173.313 173.313 Veri yok
2019 175.108 175.108 Veri yok
2020 176.680 176.680 Veri yok

ERCİŞ HAKKINDA

Erciş, Van ilinin bir ilçesidir. Van Gölü'nden 5 km içeride, Van Gölü'nden 25 metre yükseklikte kurulmuş olan Erciş'in Van il merkezine uzaklığı ise 100 kilometredir. 13. yüzyılda ünlü ticaret yolunun geçtiği Erciş'in bugün doğunun batıya açılan kapısı olması buraya ayrı bir önem kazandırmıştır. İran'dan Ortadoğu ülkelerine giden yol buradan geçmektedir. Erciş-Ağrı, Erciş-Bitlis ve Erciş-Van karayoluyla Türkiye'nin her tarafından gidilmektedir. Erciş Ovası, Van Gölü kıyılarının en geniş ovalarından biridir.

Ova, geniş vadiler boyunca içerilere sokulmuştur. Ilıca Deresi’nin geçtiği yerlere "Hatun Çukurovası", üzerinde Erciş ilçesinin bulunduğu düzlüğe de "Suluova" adı verilmektedir. Ayrıca bol otlu ve sulu birçok ova ve yaylası bulunmaktadır. Belli başlı akarsuları, ovayı kuzeyden güneye geçen Ilıca Deresi, Deliçay, İrşad Çayı ve Yekmal Çayı’dır. Kuzeyinde Aladağ ve Tendürek, ilçeye yaklaştıkça Meydan Dağı, Gürgür Baba Dağı, Zurnaki Tepe, hemen devamında Grekor ve Kızılkaya Tepeleri ilçeye hâkim yükseltilerdir.

1841 yılında Van Gölü sularının tekrar alçalıp yükselmesi sonucu Erciş halkı, eski yerleşim yerleri olan Erciş Kalesi ve civarını terk ederek Yukarı Çınarlı, Gölağzı, Kasımbağı, Alkanat ve Çelebibağı'na, idare merkezi de bugünkü Erciş'in kurulduğu 15-20 hanelik bir köy olan Eganis (Akans) adı verilen yere taşınmış ve burası Erciş adını almıştır. 1910 yılında ilçe olmuş, 18 Mayıs 1915'te Rus ve Ermeni iş birliği ile işgal edilmiş ve 1 Nisan 1918'de de kurtarılmıştır. Tarihte Arzaşkun, Arsissa, Argişti Khinili, Arciş, Ardişi, Eganis, Erdiş şeklinde geçen ilçenin adını, Urartu Krallarından II. Arsissa veya bu topraklar üzerinde kurulduğu belirtilen Arsissa veya Arzaşkun adlı şehirlerden aldığı tahmin edilmektedir. Bugün Erciş'te birçok tarihî eser ve yer bulunmaktadır.

İlçenin Çelebibağı mahallesinde Tunç Çağından günümüze kadar kullanılan ve üzerinde Urartulara Selçuklu Hanedanı'na Osmanlılara, Celayirlilere ve Karakoyunlulara ait değişik örneklerin bulunduğu mezarlığı, Van Bitlis ve Ağrı yol güzergahlarında bulunan Karakoyunlulara ait Kadem Paşa Hatun, Zortul ve Akçayuva Kümbetleri, Osmanlı-İran savaşlarında büyük önem kazanan ve şu anda Van Gölü suları içerisinde sadece iki yıkık bedeni kalan Erciş Kalesi, ilçenin hemen kuzeyinde Urartulardan kaldığı belirtilen Zernaki şehir kalıntısı sadece birkaçıdır.

Erciş, 1365-1469 arasında Doğu Anadolu ve Irak ve İran'a egemen olan Azeri Türkmen Karakoyunlu Devleti'nin başkentliğini de yapmıştır. Doğu Anadolu bölgesinin Tatvan’la en gelişmiş ve düzenli ilçesidir. Ticaret hayatı güçlüdür fakat özellikle kükürt gibi doğal ürünlerini işleyecek bir orta boy sanayiden yoksundur.

Şehrin önemli geçim kaynaklarının başında Erciş Şeker Fabrikası gelmektedir. Ayrıca Van Gölü havzasındaki ilçe belediyeler içerisinde ekonomik gelişme itibarıyla ilk sıradadır. Kültürel havza itibarıyla ise, Van kentinden çok Ahlat ve Adilcevaz kuzey Van Gölü hattına daha yakındır. Bu yönüyle Van ve Erzurum arasındaki kültürel geçiş bölgesi özelliği gösterir. Folklorik ögeleri daha çok Bitlis havzasının karakterini gösterir. Bölgesinin demografik ve ekonomik çekim merkezidir. Doğal güzellikleri itibarıyla Ahlat'tan sonra ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Şehrin Osmanlı dönemindeki mahalle düzeni korunmakla beraber daha sonraki yıllarda yüksek katlı yapılaşmaların artmasıyla otantik görünümünü kaybetmiştir. Van Gölü kıyıları da aynı ekolojik sorunla yüz yüzedir.