Van YYÜ’de Aksa Tufanı operasyonunun ikinci yıl dönümünde “Zulme Karşı umudun adı: Aksa Tufanı” temasıyla düzenlenen programında, Gazze’ye destek mesajları verildi.

Van YYÜ Filistin İnsiyatifi tarafından organize edilen etkinlik, 7 Ekim 2025 Salı günü Zeve Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Otobüs durakları alanında toplanan öğrenci ve akademisyenler, Gazze Yolu güzergahından yemekhaneye kadar yürüdü. Tekbir ve sloganlar eşliğinde yürüyen kalabalık daha sonra basın açıklaması yaptı.Van Yyü’de Aksa Tufanı’nın Ikinci Yıl Dönümü Dolayısıyla Yürüyüş Düzenlendi (5)

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Filistin İnsiyatifi adına basın açıklamasını okuyan İlahiyat Fakültesi öğrencisi Hasan Akkaya, “Bugün burada, 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı Direnişi’nin ikinci yıl dönümünde, insanlığın vicdanına seslenmek, zulme karşı bir kez daha haykırmak için toplandık. İki yıldır Gazze’de, dünyanın gözleri önünde tarifsiz bir zulüm yaşanıyor. İsrail’in saldırılarında 70 bine yakın Filistinli şehit oldu; on binlercesi yaralandı; şehirler yerle bir edildi. Bu rakamlar sadece sayılardan ibaret değildir. Her biri, bir hayatın, bir ailenin, bir umudun yok edilişidir. Elleri, bacakları kopan çocuklar; vahşice öldürülen insanlar; gözleri önünde evlatlarını yitiren anneler; yaşlı, savunmasız babalar; savaşın ortasında açlığa ve ölüme terk edilen Gazze halkı ve hatta hayvanlar bile ne yazık ki yeteri kadar gündem olmadı. Bu vahşete karşı sessiz kalmak insanlığa ihanettir. Ancak bütün bu acılara rağmen, Gazze teslim olmadı. Tarihin gördüğü en ağır kuşatmalar altında bile direnişin onurunu korudu. İsrail’in her gün işlediği savaş suçları karşısında Batılı bazı devletlerin sessizliği, hatta bu zulme verdikleri dolaylı destek, insanlığın kara lekesidir.” dedi.Van Yyü’de Aksa Tufanı’nın Ikinci Yıl Dönümü Dolayısıyla Yürüyüş Düzenlendi (3)

“GAZZE YALNIZ BIRAKILDIKÇA UTANCIMIZ DERİNLEŞİR”

Gazze’nin dünya devletleri tarafından yalnız bırakıldığını söyleyen Akkaya, “Bugün “insan hakları” söylemleriyle dünyaya ders vermeye çalışan devletler, Gazze’deki çocukların feryadına sağır kalmıştır. Bu sessizlik, adaletin değil, çıkarın sesidir. Daha da acı olan, İslam dünyasının içine düştüğü suskunluktur. Kınama cümleleri yetmez. Artık ümmetin uyanma, kardeşine sahip çıkma vaktidir. Gazze yalnız bırakıldıkça, bizim suskunluğumuz büyür, utancımız derinleşir. Biz, Gazze’nin onurlu direnişini destekliyoruz. Biz, İzzeddin Kassam Tugayları’nın yiğit evlatlarının yanında duruyoruz. Çünkü onlar sadece kendi topraklarını değil, ümmetin izzetini, Mescid-i Aksa’nın haysiyetini savunuyorlar. Hamas’ı köşeye sıkıştırma politikalarına, direnişi itibarsızlaştırma çabalarına kesinlikle karşıyız. Hiç kimse Gazze’nin iradesini temsil eden direniş güçlerini devre dışı bırakarak barıştan söz edemez. Gerçek barış, adaletin ve özgürlüğün sağlanmasıyla mümkündür. Bugün Gazze’ye ulaşmaya çalışan vicdan filoları, insanlığın onurudur. Bu filolar, sadece gıda ya da ilaç değil; adalet, umut ve vicdan taşımaktadır. Bizler de buradan, Gazze’ye giden her vicdanlı insanın yanında olduğumuzu, bu filolara destek verdiğimizi yüksek sesle ilan ediyoruz.” şeklinde konuştu.Van Yyü’de Aksa Tufanı’nın Ikinci Yıl Dönümü Dolayısıyla Yürüyüş Düzenlendi (2)

Van Ezan Vakitleri 2025 Diyanet
Van Ezan Vakitleri 2025 Diyanet
İçeriği Görüntüle

“AMERİKA’DAN, İSRAİL’DEN, İNGİLTERE’DEN BU ÜMMETE HAYIR GELMEYECEKTİR”

Müslümanların batılı devletlerden medet ummaması gerektiğinin altını çizen Akkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası topluma sesleniyoruz: İsrail’in saldırılarını derhal durdurun. Filistin halkına insani yardımların ulaştırılmasını güvence altına alın. Abluka derhal son bulsun. Uluslararası örgütlere sesleniyoruz: Filistin’deki insan hakları ihlallerini acilen soruşturun, sorumlular yargı önüne çıkarılsın. Devletlere sesleniyoruz: Türkiye’yi ve diğer gönüllü ülkeleri Filistin’e somut yardımlarda bulunmaya, diplomatik baskıyı artırmaya davet ediyoruz. İslam dünyasına sesleniyoruz: Ey Müslüman Liderler. Ey İslam Dünyası. Buradan size haykırıyoruz: Yeter artık. Batı’nın peşinde koştuğunuz, Amerika’nın dayatmalarına boyun eğdiğiniz, Siyonist zulmüne sessiz kaldığınız yeter. Bu sessizlik, bu edilgenlik, ümmetin ruhunda derin yaralar açmıştır. İzzet ve onur, ne Birleşmiş Milletler'in soğuk salonlarında ne de küresel güçlerin kapılarında dilenerek elde edilecektir. İzzet ve Onur, ancak ve ancak İslam Birliği'nin çelikten iradesiyle, kendi gücümüzle vücut bulacaktır. Uyanın. Birleşin. Tek bir vücut olun. Artık görün ve idrak edin: Amerika’dan, İsrail’den, İngiltere’den bu ümmete hayır gelmeyecektir. Bize huzur ve adalet getirecek tek güç, kendi birliğimizden doğacaktır. Unutmayın ki İsrail, bu mübarek coğrafyada adeta bir ur gibi kök salmıştır. Ve bilin ki, bu yapı yalnızca güç dilinden anlar. O ur kesilip atılmadan, Siyonizm’in başı ezilmeden, ne Müslümanların ne de dünyanın gerçek huzura kavuşması mümkün değildir. Nereye kadar sürecek bu gaflet uykusu? Bu gidişatınız, ümmeti hangi felakete sürüklemektedir? Allah adına buradan sizi uyarıyoruz. Tarih, bu uyanışı beklemektedir. Hemen şimdi kendinize gelin ve bu zulme karşı tek ses, tek bilek olun. Bugün burada taleplerimizi dile getirirken, öncelikle kendi vicdanlarımızın sesine kulak verelim. Her bir sözümüzün, her bir talebimizin ardında insanlık onurunu, adaleti ve hakkaniyeti savunma iradesi olduğunu unutmayalım. Biz burada sadece bir topluluğun sesi değil, aynı zamanda mazlumların, sessiz bırakılanların vicdanı olarak bulunuyoruz.”Van Yyü’de Aksa Tufanı’nın Ikinci Yıl Dönümü Dolayısıyla Yürüyüş Düzenlendi (1)

“UMUTSUZ DEĞİLİZ, KUDÜS’Ü YENİDEN FETHEDECEĞİZ”

Boykotun önemine dikkati çeken Akkaya, “Gelin bugün burada kendimize bir ödev verelim; kendimize sorumluluklar yükleyelim. Mazlumların sesini nasıl daha güçlü duyururuz onun derdinde olalım. Şunu unutmayalım: elimizde boykot diye büyük bir silah var fakat onu gerektiği gibi kullanmadık. Buradan ayrıldıktan sonra hep birlikte şunu görev bilelim: en az bir hafta boyunca ulaşabildiğimiz herkese, beş kişiye, on kişiye kadar, boykotu anlatacağız. Aldığı ürünün, ödediği paranın; Filistinli masum çocukların yaşamına nasıl mal olduğunu, nasıl parçaladığını onlara söyleyeceğiz. Bu tür küçük ama sürekli çabalarla Filistin meselesini daha geniş kitlelere taşır, daha somut sonuçlara ulaşabiliriz. Unutmayalım Kudüs, Hz. Peygamber’in hedefi, Hz. Ömer’in emaneti, Selahaddin’in rüyasıydı; bizim ise dinmeyen gözyaşımız oldu. Ama bizler inanıyoruz ki Allah’ın izniyle Kudüs’te çocuklar özgürce koşacak, kadınlar güven içinde sokaklarında yürüyebilecek, yaşlılar huzurla dua edecek, aileler yeniden gülümseyecek. Kudüs’ü yeniden fethedeceğiz. Umutsuz değiliz. Biz inanıyoruz ki Şeyh Ahmed Yasin’in umudu gerçekleşecek, Filistin yeniden özgürlüğe kavuşacak. 7 Ekim, yalnızca bir tarih değildir; direnişin, izzetin ve umudun sembolüdür. Gazze’de akan her damla kan, bize bir sorumluluk yüklemektedir. Biz susmayacağız. Biz unutmayacağız. Biz boyun eğmeyeceğiz. Bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz: “Zulme karşı susan dilsiz şeytandır.” Biz dilsiz kalmayacağız. Biz Gazze’nin, Kudüs’ün, Aksa’nın ve tüm mazlum coğrafyaların yanında olacağız. Yaşasın direniş. Kahrolsun zulüm. Nehirden Denize Özgür Filistiin.” diye belirtti.

Muhabir: Vanolay - Suat Tink