Abluka altındaki Gazze’ye insani yardım götürmeyi amaçlayan Küresel Sumud Filosu’na destek vermek ve Müslüman alemine çağrı yapmak amacıyla Van’da basın açıklaması düzenlendi.
Van Beşyol Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında Sumud Filosu’nun korunması için İslam alemine çağrı yapıldı.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Küresel Sumud Filosun'a katılmak üzere Tunus'a giden ancak geri dönmek zorunda kalan Vanlı aktivist Şerif Bilgin orada yaşadıklarını anlattı.
Daha sonra Molla İsa Keskin Kürtçe bir konuşma yaptı.
Platform adına okunan basın açıklamasında, “7 Ekim Aksa Tufanından bugüne yaşanan gelişmeler bir kez daha göstermiştir ki tarihî bir yol ayrımındayız: Ya uyanacağız ya da bir yüzyıl daha aşağılanarak yaşayacağız. İnsanlığı uyandırmak için yola çıkan ve küresel vicdanın sesi olan Sumud Filosu’na destek vermek için toplandık. Gazze halkı, 700 günü aşkın bir süredir tarihin en ağır kuşatma ve saldırılarına maruz bırakılmakta; yaklaşık yirmi yıldır vahşi bir abluka altında tutulmaktadır. Bizler, bu insanlık dışı ablukayı kırma girişimini desteklemek ve insanlığın vicdanına seslenmek için buradayız. Gazze’deki abluka, sistematik aç bırakma politikaları ve aralıksız bombardımanlar; kadın, çocuk, yaşlı demeden on binlerce sivilin ölümüne yol açmıştır. Bu insanlık suçunun başlıca destekçisi olan ABD, bugün sözde “müzakere” söylemiyle dünyayı oyalarken; siyonist rejim, Gazze’nin tamamını işgal etme planlarını pervasızca sürdürmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
“YA ZAFER YA ŞEHADET”
Siyonist barbarlar karşısında Müslümanların tek seçeneğinin olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Gazze’nin yalnızlığından ve dünyanın sessizliğinden cesaret alan terör şebekesi, terörist eylemler yaparak artık ülkelerin egemenliğini ve bağımsızlığını hiçe saymaktadır. Terör şebekesinin “uluslararası hukuk” diye bir kavramı ve değeri tanımadığı da gün geçtikçe daha görünür olmaktadır. ABD’nin siyonist çete adına yürürlüğe koyduğu şeytanî plan ve hileler; işgal rejimi israili gün geçtikçe daha fazla pervasız, saygısız, kural tanımaz terör eylemlerine sürüklemektedir. Bunun sonucu olarak bağımsız olduğunu iddia eden ülkelerin; azgınlaşan siyonist haydutluk karşısında kurbanlık koyunlar gibi tepkisiz bir hal üzere sıralarını beklemeleri, iktidarlarını kaçınılmaz sondan kurtaramayacaktır. Tunus limanlarında bekleyen SUMUD Filosuna bağlı gemilere birer gün arayla yapılan dron saldırıları ile eş zamanlı olarak, Katar’da bulunan Hamas ofisine yapılan saldırı; ABD’nin dostluğuna güvenmenin beyhude olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu saatten sonra dünya ülkeleri için tek seçenek vardır: Siyonizmle savaşmak savaşmak savaşmak... Özelde ise Müslümanların tek seçeneği: Ya zafer ya şehadet.” denildi.
“KÜRESEL SUMUD FİLOSU İNSANLIĞIN VE VİCDANIN SESİDİR”
Gazze ablukasını kırmak üzere tarihî bir yolculuğa çıkan Sumud Filosu’nun insanlığın sesi olduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:
“Siyonist haydutlara, onların koruyucusu olan büyük şeytana ve fitne başı İngiltere’nin de içinde yer aldığı bu “şer ittifakına” karşı gücümüzü birleştirmekten, direnmekten ve ortak bir askerî güç oluşturmaktan başka bir yol yoktur. Bunu görmeyen ve bunun için harekete geçmeyenlerin tepelerine inecek bombalardan kurtulma şansı olmayacaktır. Yeryüzünü kana bulayan azgın haydutlara karşı; izzet, şeref ve hürriyetin yolu ortak mücadeleden geçmektedir. Ahirette kurtuluşun yolu da budur. Nitekim Rabbimiz bize bu yolu işaret etmektedir. “Şüphesiz ki Allah, kendi yolunda kurşunla kaynatılmış bir duvar gibi kenetlenerek saf tutarak savaşanları sever.” SUMUD Filosu; Gazze’de, soykırımcı siyonistlerin ablukası ile açlıktan ölen çocukların, kadınların ve “Rabbimiz Allah’tır” dedikleri için yok edilmek istenen mazlum halkın feryadıdır. Sözlü kınamalarla yetinen hükümetlerin caydırıcı ve somut adımlar atmaya cesaret edemediği bir dönemde; vicdan ve merhamet sahibi bu aktivistler, Küresel Sumud Filosu ile Gazze ablukasını kırmak üzere tarihî bir yolculuğa çıkmıştır. Bu tarihi yolculuk, insanlığın yerlerde süründüğü küresel haydutluğa karşı; insanlığın ve vicdanın sesi, direnişidir.”
“SAVAŞ GEMİLERİYLE DENİZDEN KORUMA SAĞLANMALIDIR”
Filodaki aktivistlerin güvenliği için savaş gemilerinin harekete geçmesi gerektiği belirtilen açıklama şöyle sonlandırıldı:
“Sumud Filosunda vatandaşı bulunan Türkiye başta olmak üzere tüm ülkelerin yetkililerinden de açık ve net destek açıklamaları bekliyoruz. Sivil bir insanî yardım girişimi olan Küresel Sumud Filosuna katılan aktivistlerin güvenliği; hükümetlerin hem hukuki hem de ahlaki sorumluluğudur. Bu nedenle hükümetler, onurlu ve cesur davranan vatandaşlarını koruma yükümlülüğünü gecikmeden yerine getirmelidir. Artık her hükümet, kendi ülkesinin onurunu kurtarmak ve filoya katılan vatandaşlarını korumak için gerekli adımları atmalıdır. Bu kapsamda, SUMUD Filosuna katılan sivillerin güvenliğini sağlamak amacıyla, savaş gemileri ya da sahil güvenlik unsurlarıyla denizden koruma sağlanmalıdır. Filo seyrüsefer hâlindeyken, deniz devriyeleri tarafından insansız hava uçaklarıyla hava gözetimi yapılmalıdır. Olası tehditlere karşı sürekli izleme ve erken uyarı sistemi devrede tutulmalıdır. Ayrıca filonun güzergâhı boyunca elektronik harp sistemleri devreye sokularak işgal rejiminin insansız hava araçları ve füze kilitleme sistemleri etkisiz hâle getirilmelidir. Aksi halde, Küresel Sumud Filosuna yönelik saldırılara karşı sessiz kalanlar; bu vahşetin ortağı olarak tarihe geçecek, zulme seyirci kalmanın utancı ile korkak ve onursuzlukla anılacaklardır. Gazze’nin kuşatma altındaki onurlu ve cesur çocuklarını, kadınlarını, yaşlılarını, direnen mücahitlerini, topyekûn halkını selamlıyoruz. İnsanlığın onurunu yeniden ayağa kaldırmak üzere Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için denizlere açılan Sumud Filosunun vicdan sahibi aktvisitlerini yürekten selamlıyoruz... Yaşasın Gazze!... Yaşasın Gazze yolcusu olan SUMUD Filosu!...”
Program Muhammed Emin Demir'in yaptığı dua ile sona erdi.