Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davasında 13 sanık hakkında "darbe girişimine yardım" suçundan verilen 18'er yıl hapis cezasının gerekçeli kararını kamuoyu ile paylaştı. Yargıtay'ın daha önceki bozma kararının ardından yeniden görülen davada, mahkeme 54. Hükümet’in meşru siyasetinin engellenmeye çalışıldığı ve hükümeti devirme sürecinin organize bir şekilde başlatıldığı sonucuna vardı. Karar, "postmodern darbe" olarak nitelendirilen sürecin, sadece tankların yürütülmesinden ibaret olmayan kapsamlı organizasyonel faaliyetlerle işlendiği tespitiyle, sanıkların bu organizasyona iştirak ederek darbe teşebbüsüne yardım ettiklerini netleştirdi.

HÜKÜMETE YÖNELİK CEBİR VE ORGANİZASYON

Gerekçeli kararda, dönemin Başbakan ve bakanlarına yönelik aleni tehdit ve ağır hakaretlerin basın ve yayın organları aracılığıyla toplumsal algı yaratma çabalarıyla birleştiği vurgulandı. Bu sistematik baskı ve algı operasyonlarının neticesinde 54. Hükümet'in istifasıyla sonuçlanan sürecin, hukuken "cebir" unsurunu oluşturduğu belirtildi. Mahkeme, suçun cebir unsurunun tekil eylemlerle değil, tüm organizasyonun faaliyetleriyle birlikte oluştuğuna dikkat çekerek, bu sürecin sonunda hükümetin düşürülmesinin sağlandığını kaydetti.

Kocaeli'de 7 kamu görevlisi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı
Kocaeli'de 7 kamu görevlisi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı
İçeriği Görüntüle

BATI ÇALIŞMA GRUBU'NUN ROLÜ VE TESPİTLER

Kararın önemli dayanaklarından biri, "Batı Çalışma Grubu" (BÇG) konseptiyle kurulan alt ve yan yapılanmaların 28 Şubat sürecindeki aktif ve yasalara aykırı faaliyetleri oldu. Gerekçede, BÇG'nin düzenli toplantılarla Anayasa'ya aykırı biçimde hükümeti devirmeye yönelik stratejiler geliştirdiği ve kararlar aldığı ifade edildi. Yeniden yargılanan TSK mensupları Muhittin Erdal Şenel, Şükrü Sarıışık, Yücel Özsır, Hayri Bülent Alpkaya, İbrahim Selman Yazıcı, Köksal Karabay, Metin Yaşar Yükselen, Orhan Yöney, Refik Zeytinci, Ersin Yılmaz ve Altaç Atılan’ın, Batı Çalışma Grubu kararlarının uygulanmasına doğrudan katkı sundukları ve hükümeti devirmeye yönelik faaliyetlere katıldıkları sabit görüldü.

YÖK BAĞLANTISI VE KARARLARIN UYGULANMASI

Sanıklar arasında yer alan dönemin YÖK Başkanı Halil Kemal Gürüz ve YÖK üyesi Erdoğan Öznal'ın rolleri de gerekçeli kararda detaylandırıldı. Karara göre, Gürüz, BÇG'den alınan talimatların YÖK bünyesinde uygulanmasını ve denetimini sağlamakla görevliydi. Öznal ise özellikle "Siyasi İslam’la Mücadele Yöntemleri" başlıklı belgeyi hazırlayarak, bu amaca yönelik stratejilerin yürütülmesine zemin hazırlamıştı. Mahkeme, bu eylemleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni düşürme ve devirmeye yardım etme suçunu oluşturduğu kanaatine vararak, 13 sanığın tamamının bu suçtan cezalandırılmasına hükmetti.

Muhabir: Suat Tink - Haber Merkezi