Mahremiyet ihlaline uğrayan kadınlardan biri, duruma tepki göstermek ve içeriklerin kaldırılmasını talep etmek için firma yetkilileriyle iletişime geçti. Ancak genç kadın bu girişimi sonrası, firma tarafından ağır küfür ve hakaret içeren mesajlarla taciz edildi. Tepkiler üzerine firma, söz konusu sosyal medya hesabını apar topar kapatarak dijital izleri silmeye çalıştı.
Olay, yalnızca kişilik haklarına değil; aynı zamanda inanç özgürlüğüne ve mahremiyet hakkına yönelik çok yönlü bir ihlal niteliği taşıyor.
Uzmanlara göre bu olayda firma hem Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu (KVKK) ihlal etti, hem de TCK kapsamında hakaret, tehdit ve kişisel veri paylaşımı suçlarını işledi. Paylaşılan görsellerin izinsiz olması aynı zamanda açık bir yasal suç
Sapanca’da yaşanan olay, özellikle konaklama sektöründe mahremiyetin sistematik biçimde korunmadığını ve denetlenmediğini gözler önüne serdi. Uzmanlar, turizm ve konaklama işletmelerinin misafir gizliliğini ihlal eden uygulamalarına karşı yasal zeminin zayıf kaldığını belirtiyor.
Veri güvenliği ve özel hayatın korunmasına ilişkin çalışan hukukçular, şu önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı:
Tüm konaklama işletmelerine, müşteri görsellerini sadece yazılı ve açık rıza ile kullanabilecekleri yönünde yasal yükümlülük getirilmeli.
KVKK kapsamında, izinsiz görsel paylaşımı “ağır ihlal” olarak sınıflandırılmalı ve ağır para cezaları uygulanmalı.
Misafir şikâyetlerinin denetleneceği bağımsız bir denetim hattı ve işletme kara listesi oluşturulmalı.
