Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber'de katıldığı canlı yayında dış politikadaki sıcak gündem maddelerini değerlendirdi. Bakan Fidan'ın açıklamalarında en dikkat çekici başlık, Gazze'de istikrarın sağlanması amacıyla oluşturulması planlanan Barış Gücü'ne ilişkin Türkiye'nin pozisyonu oldu.
GAZZE'DE TÜRK ASKERİ İHTİMALİ
Bakan Fidan, Gazze'de görev yapacak olası bir Barış Gücü'ne Türk askerinin katılıp katılmayacağına dair soruya net bir yanıt verdi:
"Birincisi prensipte Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız emri verecek makam. Gerekli şartların oluşması durumunda Türkiye, Gazze'de elini taşın altına koymaya hazırdır. Türkiye, asker gönderme dahil her türlü konuda üzerine düşeni yapacaktır. Bu bizim uluslararası topluma verdiğimiz en net mesaj."
Fidan, Türkiye'nin son dönemde Cumhurbaşkanı öncülüğünde uluslararası arenada aranan bir aktör haline geldiğini ve Beyaz Saray'da ağırlanmasının bu durumu teyit ettiğini belirtti. Görüşmelerde Gazze meselesinin en can alıcı nokta olduğunu ve tıkanan konuların açılması gerektiğini vurguladı.
ABD İLE CAATSA VE F-35 GÖRÜŞMELERİ
ABD ile ilişkilerdeki sorunlu alanlardan olan CAATSA yaptırımları ve F-35 sorununa da değinen Bakan Fidan, bu konuda olumlu bir irade olduğunu aktardı. 25 Eylül'deki görüşmede ABD yetkililerinin, CAATSA yaptırımlarının iki ülke arasında olmaması gereken bir şey olduğuna dair irade beyanında bulunduğunu ve kaldırma talimatı verildiğini ifade etti. Ancak bu yaptırımların Kongre tarafından çıkarılan bir yasa olduğu için bürokrasinin hareket alanının kısıtlı olduğunu belirtti.
Fidan, "Amerika'nın Biden'dan farklı olarak bunu çözmeye niyeti var. Sayın Trump'ın bu konuda verdiği talimat var, koyduğu irade var. Bu konu takip ediliyor. İnşallah en kısa sürede çözeceğiz" dedi.
TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI
Suriye dosyasına ilişkin de konuşan Bakan Fidan, Türkiye'nin Suriye'de olmasının meşruiyetini; ortaya koyduğu çaba ve yeni yönetimin meşruiyetini sağlama çabasıyla savundu. Türkiye'nin dış politikadaki farkının, kendisi için ne istiyorsa bölgedeki diğer ülkeler için de istemesi olduğunu söyledi. YPG'nin Şam ile yürüttüğü görüşmelerin belli bir noktaya evrilmesini beklediklerini belirten Fidan, temel meselenin İsrail'in Suriye için bir tehdit olmasından çıkartmak olduğunu ifade etti.





