Bir dizi programa katılmak üzere Van’a gelen HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, HÜDA PAR GİK Üyesi Mehmet Mehdi Oğuz, HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Sayğın ve İl Yönetimi ile birlikte kentte görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu.
Van’ın kronikleşmiş sorunlarıyla ilgili konuşan Ramanlı, uçak seferlerinin yetersizliği, çevre yolu sorunu, işsizlik, stadyum ve otogarın yetersiz kalmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Van’ın yığınla problemi var”
Van’ın sorunlarla boğuştuğunu dile getiren Ramanlı, “Her şehrin olduğu gibi Van şehrimizin de yığınla problemi var. Öteden beri aslında hem bir denizinin olması hasebiyle doğal güzelliklere sahip olan Van'ın hem dağlı kesimi itibariyle tabiat anlamında çok büyük arzuları olan Van'ın maalesef istenilen düzeyde bir gelişim kat etmediğini hepimiz görüyoruz. Bundan gerçekten hepimiz üzüntü duyuyoruz. Çünkü Van'ın insanı da Van'ın doğası da Van'ın coğrafyası da gerçekten güzel, doğal ve işlemeye müsait. Şehir merkezinin elbette sorunları var ama her yerde olduğu gibi maalesef Van'ımızda da bir işsizlik problemi had safhada devam ediyor. Yatırımların gelmemesi, üretim, istihdam alanlarının genişletilememesi sebebiyle belki onlarca yıllık bir çatışma sürecinin verdiği güvensizlikle maalesef gençlerimize yeteri iş olanakları sağlanabilmiş değil. Zaman zaman bazı projeler, bazı yatırımlar gündeme gelse de bunlar sadece sözde kalıyor ve bir biçimde pratiğe geçirilemiyor. Umuyor ve diliyoruz ki biz de Van'ımızın da memleketimizin de sesi olmak suretiyle yatırımların Van'a kazandırılabilmesi ve işsizliğin bir ölçüde minimize edilebilmesi için elimizden gelen katkıyı yapalım istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Van çevre yolu bir türlü bitirilmedi”
Yıllardır devam eden Van Çevre Yolunun tamamlanmamasının şehrin gelişimini engellediğini vurgulayan Ramanlı, “Geçtiğimiz yıl yaptığımız Van ziyaretimizde özellikle sivil toplum kuruluşlarının üzerine çok durduğu bir mesele vardı. O da Van Çevre Yolu'nun bir türlü bitirilememesi. Mahalle idareyle merkezi idare arasında yetki problemi işin nasıl yapılacağı hususundaki karmaşa sonuçta yargıya taşınan bir süreç ve bugün itibariyle merkezi idarenin yapması gerektiği konusunda kılınan karar ama maalesef atlamayan adımlar. Halen daha Van Çevre Yolu'nun yapılması hususunda ciddi bir çalışma yok. Bu da şehrin gelişimini çok ciddi manada olumsuz etkiliyor. İran sınır bir şehrimiz ama transit ticaretin bir türlü gerçekleştirilemediği sadece bağlı ticaretinin yapıldığı ve bunun da sınırlı olduğu bir şehrimiz. İthalat ihracat boyutuyla sınır ticaretinden maalesef yeteri kadar istifade edemiyor.” diye belirtti.
“Bölgesel ayrımcılığa bir an önce son verilmesi gerekiyor”
Bölgenin birçok ilinde yaşanan uçak seferi sorununa dikkati çeken Serkan Ramanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uçak seferleri çok sıklıkla dile getiriliyor. Ben bir Batmanlı olarak, Batman'daki uçak seferlerinin yetersizliğinden şikayet ediyorum ama görüyorum ki bölgemizde neredeyse yapılan bütün havaalanlarının kapasite, kullanım oranları çok düşük. Nüfus yoğun olmasına, talebin fazla olmasına rağmen uçak seferleri maalesef başka bölgelere nazaran bu bölgede çok düşük. Sadece bir rakam vermek istiyorum. Bu sabah itibariyle Batman'a 4 uçak iniyor, Van'a 12 uçak iniyor, Muş'a 4, Siirt'e bir, Şırnak’a bir, Hakkâri’ye 2 uçak iniyor yani toplamda 24 uçak. Ama bugün itibariyle Rize'ye 10, Trabzon'a da 19 uçak iniyor. Yani iki ilin toplamı az önce saydığım altı ilin toplamından fazla. Burada bir dengesizlik olduğu açık. İnsanlarımızın artık güvenli ve konforlu seyahat etmeye ihtiyacını kimse görmezden gelemez. Eskiden bu imkanlar yoktu, belki çok fazla dillendirilmiyordu ama bugün bu imkanlar var. Madem uçak sayılarımız da var, havayolu şirketlerimiz de var o halde nüfusa göre dengeli bir dağılımın yapılması da şarttır. Yani örneğin Siirt’te bugün bir uçak inmiş, 350 bin nüfuslu Siirt’te sadece bir uçak öte yandan 350 bin nüfuslu Rize'de 35 bin kişiye bir uçak düşüyor. Burada çok ciddi bir dengesizlik var, bir adaletsizlik var. Bu bölgesel ayrımcılığa da bir an önce son verilmesi gerekiyor." dedi.
“Van’ın kendine ait bir imar planı yok”
Kentin büyükşehir olmasına rağmen henüz bir imar planının olmadığını anımsatan Ramanlı, “Van şehrimizin halen kendine has bir imar planı yok. Bu Van gibi bir şehir için çok büyük bir sıkıntı. Şehir merkezi yarım milyon dolayında ilçeleriyle beraber 1.2 milyon nüfus ve bölge illerine de hizmet veren, hitap eden bir şehir ama halen kendine ait bir imar planı yok. Bu gerçekten çok düşündürücü. Şehir stadının çok eski olmasından Sayın Başkanımız görüşmemizde ifade etmişti. Acilen bir şehir stadına ihtiyaç var. Otobüs terminali hala ilçe statüsündeki bir otobüs terminali görünümünde. Bunun acilen yenilenmesi gerekiyor. Bahçesaray ilçemizde çığ tehlikesi sebebiyle yollar uzun süre trafiğe kapatılıyor. Hâlbuki çığ tehlikesinin önüne geçebilecek bugün itibariyle teknikler mevcut. Bu tedbirleri almak yerine ilçeyle diğer bütün dış dünyanın iletişimini koparmak bu çağda gerçekten bize yakışmıyor. Özalp ve başka ilçelerinde sel felaketleri sıklıkla yaşanıyor. Buna dair tedbirler DSİ tarafından maalesef bugüne kadar yeterince alınmamış. Halen bu afetlerle buralar boğuşuyor ve bu yaşam kalitesini ciddi manada da düşürüyor. Hem de ulaşımı sekteye uğratıyor.” diye konuştu.
“Belediyenin eylem planını açıklaması gerekiyor”
31 Mart yerel seçimlerinden sonra başa gelen belediye yönetiminin eylem planını henüz açıklamadığını belirten Ramanlı, şöyle devam etti:
“Van merkezde altyapı problemleri öteden beri var. Yani en ufak bir yağmurda başkanımızın da ifade ettiği gibi yollar tıkanıyor. Kanalizasyonlar tıkanıyor ve trafik aksıyor. Artık altyapı sorunlarını bizim memleketlerimizde konuşmuyor olmamız gerekiyor. Evet, yeni bir el değişikliği oldu, belediye seçimleri oldu. Belki bu tür kapsamlı ve uzun vadeli yatırımlar için şu an için belediyeye bir kredi açılması gerekiyor ama maalesef rutin, standart emek ve mesaiyi gerektirmeyen mevcut personel ve kaynaklarla yapılabilecek temizlik hizmetlerinden bile Van halkı şikayet ediyorsa burada ciddi bir sorun var. Mahalli idarenin de belediyenin de bir an önce bir eylem planını artık açıklaması gerekiyor. Sordum arkadaşlarımıza, henüz belediyenin ortaya koyduğu bir kısa, orta ve uzun vadeli eylem planı yok. Neyi ne zaman yapacağı, ne kadar sürede yapacağı konusunda bir belirsizlik var. Mağduriyet edebiyatıyla bir yere kadar gidebilirsiniz. Madem bir şehrin yönetimine talip oldunuz, o koltuğa oturdunuz, o halde hizmet etmek sizin boynunuzun borcudur. Elbette kimsenin elinde sihirli değnek yok. Ama imkanlarını ortaya koyup ne yapabileceğini, nasıl yapabileceğini, ne kadar sürede yapabileceğini yöneticilerin halka izah etmesi, halkı bu konuda aydınlatması gerekiyor.”
Ramanlı, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Şehrin dinamikleriyle mümkün mertebe bir araya gelmeye çalışıyoruz. Şehrin nabzını, şehir halkının talebini almaya ve bunu gündem etmeye gayret gösteriyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte Van'la ilgili taleplerimizi de meclis kürsüsünden de meclisteki imkanlar vesilesiyle de gündeme getirmeye ve bunların çözümlerinin üretilmesi konusunda girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz. Çünkü siyasetin birinci gayesi esas gayesi halka hizmet etmektir. Biz milletvekilleri olarak halkın sesi olmak zorundayız. Bu vazifemizi yerine getirmek için buradayız. İnşallah bundan sonra da hem Van'da hem seçim bölgemiz olan Batman'da hem de diğer illerimizde ziyaretler gerçekleştirmek suretiyle halkın sorun ve taleplerini gündeme getirmeye, gündemleştirmeye ve çözüm yollarını hep beraber üretmeye gayret göstereceğiz.”