İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Gazze soykırımı, 7 Ekim'de ikinci yılını dolduruyor. Bölgedeki işgalci İsrail'in saldırıları, askeri bir operasyondan ziyade, planlı ve kitlesel bir imha harekatına dönüşmüş durumda. Gazze'deki hükümetin medya ofisinden paylaşılan güncel rakamlar, yaşanan trajedinin boyutlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Bir Nesil Yok Ediliyor: 20 Bin Çocuk Katledildi
Açıklanan verilere göre, sadece iki yıl içinde 20 bini aşkın çocuk katledildi. Bu rakam, bir neslin fiziksel olarak yok edilişinin somut kanıtıdır. Katledilen kadın sayısının 12 bin 500'ü geçtiği, 154'ü çocuk olmak üzere 460 kişinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle, 14 çocuğun ise soğuktan donarak şehid olduğu bildirildi. Toplam can kaybı, kayıplarla birlikte 76 bin 639'a ulaşmış durumda.
Yaşam Hatları Koparıldı: Sağlık Sistemi Hedef Alındı
Saldırıların odağında, insani yardım ve sağlık hizmetleri bilinçli bir şekilde yer aldı. 1.670 sağlık ve 140 sivil savunma personelinin katledildiği, 12 bini aşkın hamile kadının yetersiz beslenme nedeniyle düşük yaptığı açıklandı. 38 hastane ve 96 sağlık merkezinin bombalanarak hizmet dışı bırakıldığı, 197 ambulans ve 61 sivil savunma aracının hedef alındığı kaydedildi. Bu hamleler, toplu bir imhanın tıbbi müdahalelerle önlenmesini engellemeye yönelikti.
Geleceği Yok Etme Stratejisi: Eğitim Sistemi Yerle Bir Edildi
İşgalci çete, Filistinlilerin geleceğini de garanti altına almak amacıyla eğitim sistemini sistematik olarak hedef aldı. Gazze'deki okulların %95'i bombalama sonucu hasar gördü. 668 okul doğrudan bombalanırken, 165 eğitim kurumu tamamen, 392'si ise kısmen yıkıldı. 13 bin 500'ü aşkın öğrenci, 830 eğitimci ve 193 akademisyen hayatını kaybetti. 785 bin öğrenci ise eğitim hakkından mahrum bırakıldı.
Kültürel ve İnançsal Kimliğe Yönelik Saldırı
Saldırılar, ibadethaneleri ve kültürel mirası da hedef aldı. 835 cami tamamen, 180 cami kısmen yıkılırken, 3 kilise birden fazla kez saldırıya uğradı. 60 mezarlıktan 40'ı yok edildi. İşgalci güçlerin hastanelerin içinde açtığı 7 toplu mezardan 2 bin 450 kişinin naaşını çalması, uluslararası hukukun ve insanlık değerlerinin nasıl hiçe sayıldığının bir göstergesi oldu.
Yaşam Alanları Sistematik Olarak Yok Edildi
Sivil altyapıya yönelik saldırılar, bölgeyi yaşanmaz hale getirmeyi amaçlıyor. 268 bin konut tamamen, 153 bin konut kısmen yıkıldı. 148 bin konut ağır hasar alırken, 288 bin Filistinli aile evsiz kaldı. 725 su kuyusu ve 5.080 kilometrelik elektrik şebekesinin tahrip edilmesi, hayatta kalmayı başaranlar için de yaşamı dayanılmaz kılıyor. 247 hükümet binası, 292 tesis ve 208 arkeolojik-kültürel miras alanının hedef alınması, Filistinlilerin kolektif hafızasını ve kimliğini silmeye yönelik kasıtlı bir stratejiyi işaret ediyor.
Bu veriler, Gazze'de yaşananların bir "çatışma" değil, planlı, sistematik ve kapsamlı bir soykırım olduğunu gözler önüne sermektedir. Uluslararası toplum, bu insanlık suçuna seyirci kalmaya devam ederken, Filistin halkı varoluşsal bir mücadelenin ortasında hayatta kalmaya çalışıyor.