Gazze Savaşı'nın başlamasından bu yana işgal ordusu saflarında travma sonrası stres bozukluğu, şiddetli anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozuklukların yaygınlaştığına dair endişe verici raporlar yayınlanmaya devam ediyor. The Independent gazetesinin son raporuna göre, bu durum İsrail ordusu tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir psikolojik kriz yaratmış durumda.
11 BİN ASKER RUHSAL HASARLA KAYITLARA GEÇTİ
İsrail Savunma Bakanlığı verileri, krizin boyutunu gözler önüne seriyor: 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 11 binden fazla İsrail askeri psikolojik hasar raporu aldı.
Bu rakamın tarihi önemi büyüktür:
Bu 11 bin asker, İsrail’in 1948’den bu yana tüm savaşlarında psikolojik travma geçiren toplam 31 bin askerin üçte birinden fazlasına tekabül ediyor.
Buna göre Gazze Savaşı, işgal ordusuna tarihinde en yüksek düzeyde ruhsal zararı veren çatışma olarak kayıtlara geçti.
İNTİHAR ORANLARINDA YÜZDE 60 ARTIŞ
Savaşın getirdiği ruhsal yük, intihar istatistiklerine de yansıdı. Savaş öncesindeki on yıllık dönemde yıllık ortalama intihar sayısı 13 iken, savaşın ardından yalnızca geçen yıl bu sayı 21’e yükseldi. Bu, yaklaşık yüzde 60'lık bir artış anlamına geliyor. Yetkililer, bu resmi rakamların terhis sonrası intihar eden askerleri kapsamadığını, bu nedenle gerçek intihar sayısının çok daha yüksek olduğunu kabul ediyor.
Knesset (İsrail Parlamentosu) tarafından yayınlanan bir rapora göre ise, Ocak 2024 ile Temmuz 2025 arasında 279 asker intihar girişiminde bulundu ancak hayatta kaldı.
YENİ NESİL ASKERLER YARDIM İSTİYOR
İsrail Savunma Bakanlığı Rehabilitasyon Dairesi Başkan Yardımcısı Limor Luria, durumdaki değişime dikkat çekerek, "Şu anda İsrail ordusunda yeni bir nesille karşı karşıyayız. Önceki savaşlarda psikolojik travma geçirenler genellikle sessiz kaldı, yardım istemedi. Oysa bugün travma gören askerler çok daha farklı tepkiler veriyor, yardım arıyor, konuyu gizlemiyor” dedi.
Ordu, artan bu krize yanıt olarak yüzlerce psikiyatri uzmanı ve ruh sağlığı görevlisi istihdam etti ve bunları aktif cephe bölgeleri de dahil olmak üzere destek için görevlendirdi. Ancak uzmanlar, bu çabaların krizin uzun vadeli etkileri karşısında yetersiz kalabileceği uyarısında bulunuyor.
