VAN OLAY | İSTANBUL - KKTC’de Nisan 2025’te Bakanlar Kurulu kararıyla liselerde başörtülü eğitim serbest bırakılmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, Milli Eğitim Bakanlığı Disiplin Tüzüğü’nü 3’e karşı 2 oyla iptal etti. Karar gerekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı tüzüğün Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Bu iptal, sadece bir tüzük değişikliğinin geri alınması değil, öğrencilerin eğitim hakkına ve inanç özgürlüğüne doğrudan darbe olarak değerlendiriliyor. KKTC’de başörtüsü ile okuyan liseli gençler, mahkeme kararının ardından tekrar okulda ayrımcılığa maruz kalma riskiyle karşı karşıya.
Geri Kalmış Zihniyetin Kıbrıs’a Yansıması
Kararın ardından açıklama yapan sendika yetkililerinin sevinç gözyaşları dökmesi, bir yandan toplumsal kutuplaşmayı, diğer yandan da geri kalmış zihniyetin eğitim üzerindeki baskısını gözler önüne seriyor. Eğitim, sadece bilgi aktarımı değil, inanç ve ifade özgürlüğünün de garantisi olmalıdır. Ancak bu karar, öğrencilerin temel haklarının ihlaline yol açıyor.
Benzer uygulamalar Türkiye’de de milyonlarca öğrenciyi olumsuz etkiledi. Başörtüsü yasağı ve benzeri düzenlemeler, eğitim hakkını kısıtlarken, gençlerin sosyal ve psikolojik gelişimini de engelliyor. KKTC’deki iptal kararı, Türkiye’de yıllardır süregelen baskıcı uygulamaların Kıbrıs’a yansımasının somut örneği olarak değerlendiriliyor.
Eğitim ve İnanç Özgürlüğü Arasında Savaş
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, mahkeme kararına saygı duyduklarını belirterek, Cumhuriyet Meclisi’nde yeni düzenlemeler yapılacağını açıkladı. Ancak öğrenciler için zaman kaybı ve eğitim hakkının kısıtlanması, telafisi zor bir mağduriyet yaratıyor. Uzmanlar, eğitim politikalarının öğrenciyi merkeze alacak şekilde, inanç ve kişisel özgürlükleri gözeterek oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, genç nesiller üzerindeki toplumsal travmanın boyutu yıllarca sürebilir.
Mağdur Öğrenciler, Darbe Vurulmuş Eğitim
KKTC’deki bu karar, sadece Kıbrıs öğrencilerini değil, Türkiye’de benzer uygulamalara maruz kalan milyonlarca öğrenciyi de düşündürüyor. Eğitim sisteminin, insan hakları ve inanç özgürlüğü ile uyumlu bir şekilde işleyebilmesi için, geri kalmış zihniyetlerin dayatmalarına son verilmesi gerekiyor.
