Urartu Krallığı döneminde inşa edilen ve 2 bin 700 yılı aşkın süredir ayakta kalan, dünyanın en eski sulama kanallarından biri olan Şamran Kanalı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 51 kilometrelik uzunluğuyla Anadolu ve dünya su mühendisliği tarihinde eşine az rastlanır bir yere sahip olan bu tarihi yapı, son yıllarda özellikle yaz aylarında tamamen kuruyor, bazı bölümlerinde ise artık hiç su akmıyor.

Binlerce yıllık geçmişiyle Van'ın en önemli su kaynaklarından biri olan tarihi Şamran Kanalı, artık akmıyor. Medeniyetlere hayat veren bu kadim su yolu, günümüzde sessizliğe gömülmüş durumda. Kanaldaki suyun kesilmesiyle birlikte, ‘Yeşil Edremit’ olarak bilinen bölge, çölleşme ve betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

Şamran Kanalı’nın kuruması sadece tarihi bir değerin yitirilmesi anlamına gelmezken, aynı zamanda Edremit’in tarımsal alanları, doğal yaşamı ve mikro iklimi de tehdit altında. Bölgede yaşanan kuraklık ve sıcak hava dalgaları, su kaynaklarının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Van Gölü kıyısındaki bu verimli topraklarda, yüzyıllardır hayatı mümkün kılan bu kanalın suskunluğu, duyarlı vatandaşları harekete geçirdi. Yerel yönetimlere, DSİ’ye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulunan vatandaşlar, Şamran Kanalı’na tekrar su verilmesini ve kanalın restorasyonunu talep ediyor.

M.Ö. 8. yüzyılda, Urartu Kralı Menua tarafından inşa ettirilen Şamran Kanalı, Van Ovası'nın sulanmasında yüzyıllar boyunca hayati bir rol oynadı. Kaynağını Gürpınar (Hoşap) havzasından alan kanal, Van Gölü’nün güney kıyılarında yer alan bereketli topraklara hayat veriyordu. Yalnızca bölge halkı için değil, su mühendisliği tarihi açısından da eşsiz bir örnek olan bu kanal, el işçiliğiyle kayalara oyularak yapılmış ve halen birçok noktada antik dönem taş işçiliğini yansıtıyor.

KURUMA TEHLİKESİ KAPIDA

Ancak bu tarihî yapı, günümüzde kuruma tehlikeyle karşı karşıya kalırken, kanalın birçok noktasında artık su akışı durdu. Uzmanlar, bu durumun başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, su kaynaklarının yanlış kullanımı, tarımsal sulamada modern yöntemlerin tercih edilmemesi ve kanal çevresindeki yapılaşma gibi insan etkilerini gösteriyor. Kanalın su kaynağını besleyen doğal kaynakların debisinde gözle görülür bir azalma olduğu gözlemlendi.

Şamran Kanalı’nın bazı bölümleri geçmişte Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmeye çalışılsa da, çalışmalar genelde yüzeysel kaldı. Uzmanlar, kanalın yalnızca arkeolojik değil aynı zamanda ekolojik ve kültürel bir değer olduğunu hatırlatarak, kalıcı çözümler için hem yerel yönetimlerin hem de merkezi idarenin harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

Şamran Kanalı, yalnızca Van için değil, dünya tarihi için de önemli bir yapı olurken, 2 bin 700 yıllık bu mirasın kaderine terk edilmesi, gelecek nesillere bırakılacak kültürel hazinelerin yok olmasına neden olabilir. Bu büyük mühendislik eseri olan, Tarihi Şamran Kanalı korunmayı bekliyor.

MENUA (ŞAMRAN) KANALI

Anadolu ve dünya su mühendisliğinin bir harikası olan ve 51 km uzunluğundaki Menua Sulama kanalı, aynı zamanda 2800 yıllık ölümsüz bir aşk efsanesini de simgelemektedir. Kanal'ın çevresinde Kral Menua (mö 810 - 786) tarafından kızı Tariria için bugünkü Edremit’in güneybatısında.

Kadembasti (Uğurlu Yer) mevkiinde yapay teraslar halinde yaptırılan asma bahçeleri. Asur Kraliçesi Semiramis’in dünyanın yedi harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilerek efsaneleştirilmiştir. Burası yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 2 km genişliğindedir.

Yarım aya benzeyen bu yapay teraslara Osmanlı döneminden bu yana halk “ Uğurlu Yer" demektedir. Van’ın 50 km güneyinde yer alan Gürpınar (Havasor) Ovası’ndan Urartu Krallığı' nn başkentinin bulunduğu Van Ovasına tatlı su taşıyan Menua Kanalı geçtiği yerlerde yapılan tarıma hayat vermekte ve kanal boyunca yaklaşık 5000 hektarlık araziyi sulamaktadır. Bu kanalın en az %70'ı Edremit'in içinden geçmektedir. Çağlar boyunca adını değiştirmeden varlığım sürdüren Şamram (Menua) Kanalı günümüzde sevilerek söylenen "Edremit Van’a bakar / içinden Şamram akar" dizeleriyle yaşamaya devam etmektedir.

Muhabir: HACI YILMAZ