1991 yılında Ağrı’da doğan küçük yaşta ailesiyle birlikte İzmir’e, ardından Bursa’ya taşınan Özge İnan, lise eğitimini Bursa’da, üniversite eğitimini Isparta’da, yüksek lisansını ise İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladı.
Lise yıllarında farklı sanat dallarında eğitim alan İnan, tezhiple üniversite yıllarında tanıştı. 2017 yılında tezhip eğitimini tamamladıktan sonra profesyonel kariyerine adım atan İnan, bir buçuk yıl boyunca Bursa’daki tarihi Irgandı Köprüsü’nde dersler verdi. Ardından kendi sanat atölyesini kurarak çalışmalarını burada sürdürmeye başladı.
Özge İnan, tezhip sanatının anlamla yaşayıp anlamla ilerlediğini söyledi.
Genelde sanatla iç içe olduğunu belirten İnan " Özellikle tezhip sanatına yönelmemin sebebi, tezhipte kendimi özgürce ifade ettiğimi fark etmemdi. Renklerin ve helezonların birbirleriyle olan ahenkli gösterisi beni kendine çekti. Bu nedenle tezhip sanatını daha çok seviyorum. Tezhiple minyatürü karıştırsam da, genelde tezhip alanında çalışmalar yapıyorum." şeklinde konuştu.
"Bu sanatların geleceğe aktarılması gerekiyor"
Geçmiş yıllarda tezhip sanatına şimdiki kadar ilgi olmadığını söyleyen İnan " Zamanla üniversitelerde bu alanda bölümler açıldı. Kurslar da çoğalmaya başlayınca, tezhip sanatı ilgi görür ve tanınır hale geldi. Geçmişe göre artık herkes bu sanatı daha çok biliyor, görüyor ve öğrenmek istiyor. Bu nedenle sanata olan ilgi arttı. Bu sanatların geleceğe aktarılması gerekiyor. Çünkü bu, geçmişte unutulmuş bir sanat değil. Hem alaylı hem de mektepli olarak bu sanatları bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor." dedi.
"Sadece bir yazıyı süsleme amacı gütmüyoruz"
Sanata düz mantıkla değil; hem anlam katarak hem de bir bakış açısı kazandırarak ilerlemek gerektiğini vurgulayan İnan "Derslerimde en çok buna dikkat ediyorum. Sadece bir yazıyı süsleme amacı gütmüyoruz. Hem anlam katmaya çalışıyoruz hem de attığımız her çizgiyi anlamlı hale getirmeye çalışıyoruz. Verilmesi gereken bütün detayları öğrencilerime veriyorum ki onlar da tezhip sanatının başka detaylarına ilgi duysunlar, bu alanda nasıl ilerleyebileceklerini düşünsünler. Tezhip sanatı geçmişe göre hem gelişti hem de gelişerek devam ediyor. Kimsenin donuk kaldığı bir sanat değil." şeklinde konuştu.
Mesleğine devam etmesinin en büyük nedeninin, işini severek yapması olduğunu vurgulayan İnan " Hem öğretmeyi seviyorum hem de öğrenci yetiştirerek onlarla beraber bir şeyler yapmayı ve onlara yeni şeyler katmayı önemsiyorum. Öğrencilerimin bakış açılarının nasıl değiştiğini görmek beni mutlu ediyor. Bu nedenle çalışmalarımı öğrencilerimle birlikte sürdürmek, bana daha çok keyif veriyor.
"Yapay zekâ tasarım yapabilir ama anlam katamaz"
Yapay zekâ ve teknolojinin sanat üzerindeki etkilerine de değinen İnan " Yapay zekâ ve teknolojinin sanata olumlu ya da olumsuz etkisine biz karar verebiliriz. Zamanında internet yoktu, internet gelince herkes korktu. Ama şu an interneti faydalı olabilecek şekilde kullanabiliyoruz. Yapay zekâ bir şeyler tasarlayabilir ama ona anlam katamaz." diye konuştu.