Türkiye’nin dört bir yanından bilim insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla gerçekleşen kongre, "Doğaya ilk günkü gibi" sloganıyla Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde yapıldı.
Üç gün süren kongreye, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi gibi birçok köklü üniversiteyle birlikte toplam 18 üniversite iş birliğiyle katkı sundu. Katılımcılar arasında akademisyenler, doğa bilimcileri, veteriner hekimler ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yer aldı.
Kongrenin açılışına video mesajla katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, doğayı korumanın sadece çevresel değil, aynı zamanda kalkınma ve gelecek kuşaklar açısından da bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Korunan alanların artırıldığını, türlerin ileri teknolojilerle izlendiğini ve kültürel mirasın kayıt altına alındığını vurgulayan Yumaklı, doğa korumanın sürdürülebilir kalkınma ve gelecek kuşaklar için hayati olduğunu ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ayrıca, Anadolu parsının fotokapana yansıyan yeni görüntülerini paylaştı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürü Kadir Çokçetin ise Türkiye'nin Avrupa ülkeleri kadar zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu, ülkemizde yalnızca 12 binin üzerinde bitki türünün bulunduğunu ve “Ulusal Biyoçeşitlilik Veritabanı” projesi kapsamında 13.404 türün tespit edildiğini açıkladı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 3. Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Görmez, “Van Gölü’nün maviliği, Süphan Dağı’nın vakarıyla hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum” sözleriyle Anadolu’nun yalnızca uygarlıkların değil, yaban hayatının da yurdu olduğuna dikkat çekti.
Rektör Yardımcısı Görmez, yaban hayatına yönelik tehditlerin farkında olduklarını belirterek, “İklim değişikliği, kaçak avcılık, yaşam alanlarının daralması gibi tehditlerle karşı karşıyayız. Ama birlikte başarabiliriz” dedi.
Üniversite bünyesindeki Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin çalışmalarına da değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Görmez, “Kırmızı listede yer alan yakalı toy kuşunu doğaya kazandırmak bizim için yalnızca bir tedavi başarısı değil, doğayla olan ilişkimizi yeniden tanımlayan bir semboldür” ifadelerini kullandı.
Anadolu parsının fotokapanlarla yeniden görüntülenmesinin büyük bir umut olduğunu vurgulayan Rektör Yardımcısı Görmez, “Bu kongre yalnızca bilimsel bir buluşma değil, aynı zamanda bir vicdan çağrısıdır” diyerek, doğayı korumanın etik ve toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.
Katılımın yüksekliğine de dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Görmez, “18 üniversiteden yaklaşık 300 katılımcı, farklı disiplinlerden bilim insanlarıyla buradayız. Çünkü doğayı korumak yalnızca ekolojik değil; aynı zamanda hukuki, etik ve vicdani bir meseledir” dedi.