Van ile Elazığ İl Başkanlıkları tarafından yapılan ortak açıklamada, sporu düşmanlık üretme aracına dönüştüren bu zihniyetin, ne Van’a, ne Elazığ’a, ne de bu toprakların kardeşlik hukukuna dost oldukları belirtilerek, bu süreçte değişmeyen tek şeyin, bu kirli gerilimden beslenen karanlık zihniyetler olduğu hatırlatıldı.
İki kadim şehrin, geçmişten bugüne sayısız ortak değeri paylaştığı, gençlerin eline taş tutuşturan, gönüllerine kin eken bu anlayışın, her iki kente de ihanet ettiği belirtilen açıklamada, meselenin artık bir spor müsabakasının ötesine geçtiği vurgulandı.
Bu tür olaylara karışan kişi ve gruplara karşı sadece müsabaka yasağı değil, kamu güvenliğini tehdit eden örgütlü suç kapsamında cezai işlem uygulanması gerektiğini belirtilerek, Van’da yaşananlara gösterilen haklı tepkiler kadar, geçmişte Elazığ’da yaşanan gerilimlere de aynı hassasiyet gösterilmesi gerektiği ifade edildi.
Çifte standart değil, adalet istediklerini belirten Hür Dava Partisi Van İl Başkanlığı ile Elazığ İl Başkanlığı, Van ve Elazığ arasında gerilim üretmeye çalışanlara karşı her iki şehrin tek ses olması, bu oyunu boşa çıkarması gerektiği belirtildi.
Rövanş maçının, bu oyunu bozmak için bir imkân olduğu belirtilen açıklamada, provokasyonlara göz yumulması halinde bu son imkânın da heba olacağı vurgulandı.
İki il başkanlığı, tüm yetkilileri, emniyet güçlerini, spor kulüplerini, taraftar gruplarını ve medya organlarını açık bir sorumluluk çağrısıyla uyardı.
“VAN VE ELAZIĞ HALKLARININ ARASINDA HİÇBİR DÜŞMANLIK YOKTUR”
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Van İl Başkanı Rasim Sayğın ile Elazığ İl Başkanı Metin Suiçer tarafından yapılan ortak açıklamada, “22 Mayıs 2025 tarihinde Van’da oynanan Vanspor FK-Elazığspor karşılaşmasının ardından yaşanan üzücü olaylar, yalnızca spor camiasını değil, iki şehir arasındaki köklü kardeşlik bağlarını da hedef almıştır. Ancak çok açık bir şekilde ifade ediyoruz ki; bu olaylar, Van ve Elazığ halklarının ortak vicdanını ve kardeşlik hukukunu temsil etmemektedir. Bu tür provokatif girişimler, iki şehir arasında gerilim üretme gayretinden ibarettir. Yaşananlar ne ilk ne de tek taraflıdır. Zaman zaman roller değişmiş, ancak değişmeyen tek gerçek; bu kirli gerilimden beslenen, kardeşlik bağlarımızı zedelemeye çalışan karanlık bir zihniyetin varlığıdır. Van ve Elazığ; inancı, kültürü ve tarihi itibariyle birçok ortak paydada buluşmuş iki kardeş şehirdir. Gençlerimizin eline taş tutuşturan, gönüllerine kin eken bu anlayış ne bu şehirlere ne de bu toprakların ruhuna dosttur. Tam aksine; bu kardeşliği hedef alan planlı bir düşmanlıktır. Bugün Van’da bir futbolcunun başı yarılmışsa, yarın Elazığ’da bir çocuğun gönlü kırılacaktır. Bu kısır döngü sürdükçe hiç kimse masum kalamaz. Bu nedenle yaşananları yalnızca bir maç gerilimi olarak değerlendirmek, meseleyi hafife almak olur. Bu, artık bir güvenlik meselesi değil; organize bir toplumsal tehdit, bilinçli bir kaos üretimidir. Buradan çok açık ve net bir çağrıda bulunuyoruz: Taraftar kılığında tribünleri provokasyon alanına çeviren kişi veya yapılar kimden güç alıyorsa, derhâl deşifre edilmelidir. Bu tür olaylara karışanlara yalnızca maç yasağı değil, kamu güvenliğini tehdit eden örgütlü suç kapsamında yasal işlem uygulanmalıdır. Yaklaşan rövanş karşılaşması, bu oyunu bozmak adına önemli bir imkândır. Bu maç, tribünlerde dostluk mesajı verilerek geçmelidir. Provokasyonlara göz yumulursa, bu son imkân da heba edilmiş olur. Sporu bir kin arenasına çeviren her girişim, bizim nazarımızda bir toplumsal terör eylemidir. Bu eylemlere sessiz kalan, görmezden gelen her yapı da bu suça ortaktır. HÜDA PAR olarak bir kez daha ifade ediyoruz: Kardeşlik kâğıt üzerinde değil; sahada, tribünde, sokakta ve gönüllerde inşa edilir. Van ve Elazığ halklarının arasında hiçbir düşmanlık yoktur. Bu oyuna karşı iki şehir tek ses olmalı ve kardeşlik hukukuna hep birlikte sahip çıkmalıdır” ifadelerine yer verildi.