Parti binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, Hazreti Ömer Camii inşaatının, kent için önemli bir manevi değer taşıdığını kabul ederken, cami inşaatı sürecindeki bazı sorunlara dikkat çekti.
Başkan İlhan, cami inşaatı nedeniyle Tayyar Dabbağoğlu Parkı'nın gizlice küçültüldüğünü, ağaçların söküldüğünü ve su havuzlarının iş makineleriyle doldurulduğunu belirtti. Başkan İlhan, bu durumun, halk arasında ciddi rahatsızlıklara yol açtığını ifade etti.
Başkan İlhan, Van Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunarak, projeler konusunda halkla iletişimin güçlendirmesini ve şeffaflık ilkesine uygun hareket etmesini talep etti. Başkan İlhan, Van’da devam eden diğer projeler arasında yer alan yeni otogar, sebze hali ve Kent Müzesi gibi projelerin de mimari açıdan tartışmalı olduğu vurguladı.
Başkan İlhan, projelerin aynı mimar tarafından tasarlanmasının, geçmişte eleştiri alan projelerle benzer sorunları yaratabileceği endişesini taşıdıklarını belirterek, özellikle, Van Kalesi gibi 1. derece sit alanında yer alan ve demir-teneke gibi malzemelerle inşa edilen projelerin çevreyle uyumsuz olduğunu belirtti.
Eski Sanat Okulu binasının da Van Gölü Müzesi’ne dönüştürülmesi önerisinde bulunan Başkan İlhan, bu müze ile Van Gölü’ne ait teknelerden balıklara, su altı bulgularından Van balığına kadar geniş bir yelpazede Van Denizi'nin zenginliklerinin sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
“PROJELER ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ”
Kentin sorunlarını ve yapılan projeleri yakından takip ettiklerini belirten Başkan İlhan, “Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak, kentimizde son dönemde yapımına başlanan projeleri yakından takip etmekteyiz. Van’ın gelişimine katkı sağlayabilecek bu projeler, aynı zamanda ciddi tartışmalara da yol açmaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunmak ve yetkililere çağrıda bulunmak amacıyla aşağıdaki hususları paylaşıyoruz: Van halkının büyük emeğiyle yeniden inşa edilen Hazreti Ömer Camii, kentimiz için önemli bir manevi değerdir. Ancak, cami inşaatı sürecinde Tayyar Dabbağoğlu Parkı’nın gizlice küçültüldüğü, cami altındaki dükkân sayısının artırılacağı ve bazı dükkânların büyütüleceği iddiaları halk arasında ciddi rahatsızlık yaratmıştır. Parktaki 50 yıl önce emekle dikilen ağaçların sökülmesi ve süs havuzlarının iş makineleriyle doldurulması, bu iddiaları doğrular niteliktedir. Van Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamaları, halkın endişelerini gidermekte yetersiz kalmıştır. Yetkilileri, bu iddialara açıklık getirmeye ve projeyi şeffaf bir şekilde yürütmeye davet ediyoruz” dedi.
“YENİ OTOGAR, SEBZE HALİ, KENT MÜZESİ VE BİLİM MERKEZİ PROJELERİNİN MİMARİ TASARIMLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Van’daki projelerinin sürekli aynı mimar tarafından üstenilmesinin doğru olmadığını söyleyen Başkan İlhan, “Van-Erciş Karayolu üzerinde inşa edilen yeni otogar ve sebze hali ile Eski Van Şehri bölgesinde sahil yolunda planlanan Kent ve Bilim Müzesi, kentin altyapısına ve kültürel gelişimine katkı sağlayabilecek önemli projelerdir. Ancak, bu projelerin aynı mimar tarafından üstlenilmesi ve bu mimarın geçmişte tartışmalı projelere imza atmış olması düşündürücüdür. Özellikle Van Kalesi gibi 1. derece sit alanında yer alan Van Müzesi ve OSB girişindeki Fuar Merkezi, demir ve teneke gibi malzemelerle inşa edilmiş; estetik çirkinlikleri ve çevreyle uyumsuzlukları nedeniyle yoğun eleştiriler almıştır. Van halkının tabiriyle “teneke binalar”, kentin tarihi ve doğal dokusuna zarar vermekte, kaynak ve emeğe gölge düşürmektedir. Bu bağlamda, yetkilileri, yeni otogar, sebze hali, Kent Müzesi ve Bilim Merkezi projelerinin mimari tasarımlarını gözden geçirmeye ve demir-teneke odaklı, çevreyle uyumsuz yaklaşımlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Özellikle Eski Van Şehri gibi tarihi bir bölgede yapılacak projelerin, kentin kimliğine ve doğasına uygun malzemelerle tasarlanması şarttır. Aksi takdirde, Van’a yazık edilmekte, kaynaklar israf edilmektedir. Bu yanlışlardan dönülmesi, yazıktır, günahtır!” diye konuştu.
“ESKİ SANAT OKULU TARİHİ BİNASI VAN GÖLÜ MÜZESİ’NE DÖNÜŞTÜRÜLSÜN”
Eski Sanat Okulu tarihi binasının Van Gölü Müzesi’ne dönüştürülmesi önerisinde bulunan Başkan İlhan, “Van’ın kültürel mirasına katkı sağlayacak bir öneri olarak, yeni kütüphane inşaatının tamamlanmasının ardından, halen kütüphane olarak kullanılan Eski Sanat Okulu tarihi binasının Van Gölü Müzesi’ne dönüştürülmesini teklif ediyoruz. Bu müzede, Van Gölü’ne ait teknelerden balıklara, su altı bulgularından Van balığına, martılardan diğer doğal unsurlara kadar “Van Denizi”nin tüm zenginlikleri sergilenmelidir. Bu proje, Van’ın eşsiz doğal ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktaracak önemli bir adım olacaktır. Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak, Van’ın geleceği için yapılan ve yapılacak projelerin mutlak suretle işin ehli kimselere emanet edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Projeler, şehrin tarihi, kültürel ve doğal kimliğine uygun, kullanışlı ve geleceğe yönelik olmalıdır. Kimliksiz, kişiliksiz ve birbirinin kopyası demir yapılarla Van’ın dokusuna zarar verilmemelidir. Yetkilileri, halkın sesine kulak vermeye, projelerde şeffaflığı sağlamaya ve yanlış mimari yaklaşımları derhal durdurmaya davet ediyoruz. Van için yapılan faydalı hizmetlere teşekkür ederken, kentin geleceğini ilgilendiren her adımda halkın yanında olmaya ve süreci titizlikle takip etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerini kullandı.
“VAN'A YAKIŞAN BİR CAMİ YAPILMASI GEREKİYOR”
Hazreti Ömer Camisi'nin zemin etüdü yapılmadığını ve ileride bu projenin ruhsat konusunda sıkıntı yaşayabileceğini de söyleyen Başkan İlhan, “Konuyla ilgili yaptığımız araştırmada Hazreti Ömer Camisi'nin zemin etüdü yapılmadığı, ileride bu projenin ruhsat konusunda sıkıntı yaşayacağı konusunda duyumlar tarafımıza geldi. Bu konuda mutlaka yetkili birimlerin açıklama yapması gerekiyor. Sonuçta Van'ın en merkezi noktasında Van'a yakışan bir cami yapılması gerekiyor. Hatta bu caminin altına mutlaka bir otopark projesi konulmalı. Buraya bir otopark projesi konmalı. Bunun yanında Dabbağoğlu Parkı tahrip edildi. Bir sürü ağaç söküldü. İşte su havuzları dolduruldu. Yani bu projenin oraya uyumlu bir proje olması gerekiyordu. Hali hazırda yapılan işte ciddi sıkıntılar mevcuttur. Bir kere sen deprem nedeniyle bu binayı yıkıyorsun. Depremin üzerinden 14 yıl geçtikten sonra yıkıyorsun. Bu bir ayrı tartışma. İkincisi zemin etüt yapmadan nasıl bir cami inşaatını başlıyorsun? Zaten hali hazırda depremde zarar görmüş bir binayı yıkıyorsunuz. Yine aynı problemle karşılaşmamak adına mutlak suretle zemin etüdünün yapılması gerekiyordu. Şehrin trafiğini rahatlatma anlamında alta mutlak suretle bir otopark da yapılması gerekiyordu” dedi.
