Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İŞKUR ve SGK birimleri ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ilgili birimleri, 81 ilde sahaya yayılan bu modelle çocuk işçiliğine karşı çok paydaşlı ve çok kanallı bir mücadele yürütüyor.
Türkiye genelinde oluşturulan Çocuk İşçiliği ile Mücadele Birimleri, risk altındaki çocukları tespit eden, yönlendiren ve takip eden sahadaki en kritik yapı taşları olarak faaliyet göstermektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise çocuk işçiliğiyle mücadeleyi METİP fonları, AB kaynakları, ILO ve UNICEF projeleri gibi çoklu finansman kanallarından yararlanarak yürütmektedir.
Cumhurbaşkanlığı 2024/5 Genelgesi: Merkez–Yerel Bütünleşik Yapı
2024 yılında yürürlüğe giren “Mevsimlik Tarım İşçileri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik koordinasyonu geniş bir çerçeveye oturtulmuştur. Genelge kapsamında; Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, METİP koordinatörleri ve ilgili yerel aktörlerin katılımıyla sekiz ilde bölgesel çalıştaylar düzenlenmiş, 14 Şubat 2025’te Mevsimlik Tarım İşçiliği İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nun ilk toplantısı gerçekleştirilmiştir. Genelge, çocuk işçiliği ile mücadelede hem karar alma süreçlerini hızlandırmış hem de sahadaki uygulamayı kurumsal ve sürdürülebilir bir zemine taşımıştır. Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının izlenmesi için geliştirilen e-METİP sistemi, çocuk işçiliği riskinin tüm sektörlerde takip edilmesine imkân tanıyacak şekilde genişletilmiştir. Geliştirilen bu sistem sayesinde risk altındaki çocukların anlık izlenmesi, yönlendirilmesi ve koruma tedbirlerinin hızla devreye alınması mümkün hale gelmektedir. Bu model, çocuk işçiliğiyle mücadelede dijital izleme kapasitesini güçlendiren stratejik bir dönüşümdür. Nitekim Türkiye, İttifak 8.7 Küresel Ortaklığı kapsamında rehber ülke olarak konumlanmış ve çocuk işçiliğinin sona erdirilmesine yönelik ulusal yol haritasını belirleyen ülkeler arasında yer almıştır. Bu statü, Türkiye’nin sadece ulusal uygulamalarda değil, uluslararası ölçekte de deneyim paylaşan, örnek gösterilen ve politika oluşturma süreçlerine katkı sunan bir ülke haline geldiğini göstermektedir.

TARIMDA ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNLENMESİ VE UNICEF İLE İŞ BİRLİĞİ
Çocuk işçiliği ile mücadele, yalnızca çocuğu sahadan çekmeyi değil, aileyi desteklemeyi, işveren davranışlarını dönüştürmeyi, yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve eğitim erişimini artırmayı hedeflemektedir. Nitekim Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi Projesi, 1,5 milyar TL’yi aşan bütçesi ile bu yaklaşımın en görünür örneklerinden biri olmuştur. Proje kapsamında binlerce çocuk eğitime yönlendirilmiş, ailelere sosyal destekler sağlanmış, yaşam alanları iyileştirilmiş, tarım aracılarından muhtarlara kadar pek çok yerel aktörün kapasitesi artırılmıştır. Çocuklara eğitim, kıyafet, kırtasiye, hijyen ve beslenme desteği sağlanması, METİP alanlarının aktif hale getirilmesi, tarlalarda seyyar tuvalet ve güvenlik önlemlerinin yaygınlaştırılması, geçici yerleşim alanlarının düzenlenmesi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle çocukların güçlendirilmesi ve aile bireylerine yönelik mesleki eğitimlerin verilmesi, projenin önemli bileşenleri olmuştur. Farklı illerde sosyal ve eğitim amaçlı binalar hizmete alınmış, tarım işveren ve aracılarının sertifikasyon süreçleri tamamlanmış, binlerce çocuk yaz kamplarına ve kültürel etkinliklere katılmıştır. Çocuk işçiliğiyle mücadelede uluslararası iş birlikleri de sahada izlenen politikaların kaldıraçlarından biri olmuştur. Bu bağlamda UNICEF ile bütçesi 5 Milyar TL’yi aşan yeni proje, 2 Haziran 2025 itibarıyla uygulanmaya başlamış ve en az 5 bin çocuğa doğrudan erişmeyi hedefleyen bir çerçeve oluşturmuştur.
Proje, çocukların eğitim yoluyla güçlendirilmesini, yerel ve ulusal düzeydeki aktörlerin kapasitelerinin artırılmasını, tedarik zincirlerinde çocuk işçiliği risklerinin azaltılmasını ve Türkiye’nin BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri ile tam uyumlu politikalarını daha da görünür kılmayı amaçlamıştır. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Türkiye, sahaya ve verilere dayalı, dijital izleme mekanizmalarıyla güçlenen, politika–uygulama bütünlüğünü sağlayan ve uluslararası ortaklıklarla desteklenen modeliyle çocuk işçiliğiyle mücadelede örnek bir ülke olma konumunu her geçen gün pekiştirmektedir. Buna karşılık çocuk İşçiliği konusunda yanlış veya eksik bilgiye dayalı maksatlı haberler, devletin farklı kurumları tarafından eşgüdümle yürütülen çok yönlü mücadeleyi gölgelemeyi hedeflemektedir. Bu noktada çocuk işçiliği gibi hassas bir konuda tüm aktörlerin aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, bu alanda yürütülen çabaları güçlendirecektir.





