Her yıl 6 Mayıs 12 Mayıs arası kutlanan "Vakıflar Haftası" dolayısıyla vakıflık müessesinin İslam tarihindeki önemine değinen Dr. Yıldırım, tasadduk, Allah yolunca harcamanın, her zaman teşvik edildiğine vurgu yaptı.

"Sahabelerin her birisinin ayrı ayrı vakıfları var"

Peygamber'in Sallallahu Aleyhi Vesellem tedrisatından geçen Sahabelerin de vakıf müessesine önem verdiğine değinen Dr. Yıldırım "Müslümanların yaptıklarına bakıldığı zaman İslam medeniyeti bir vakıf medeniyetidir denilebilir gerçekten. Çünkü her ne kadar Kur'an-ı Kerim'de vakıf kelime olarak geçmiyorsa bile, Kur'an-ı Kerim'deki birçok ayet bizi Allah yolunda sevdiklerimizi infak etmeye, Allah yolunda harcamaya, Allah yolunda tasadduk etmeye sevk eder. Düşkünlerin, fakirlerin yardımına, muhtaçların elinden tutmaya bizleri sevk eder. Dolayısıyla Müslümanlar tarih boyunca hem Kur'an-ı Kerim'in bu tarz ayetlerinden dolayı, hem de (Aleyhissalatu vessellem) Efendimiz'in tavsiyelerinden dolayı hakikaten vakıf müessesesi diye bir müessese kurmuşlar. Bu müessesede, bu kurumda enteresan dünyaya ve dünya tarihini altın harflerle geçebilecek örnekler göstermişler. Baktığımız zaman Sahabe-i Kiram'ın, başta Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman gibi Sahabelerin her birisinin ayrı ayrı vakıfları var. Kimisi arazi vakfetmiş, kimisi bineklerini vakfetmiş, kimisi su kuyusu alarak ümmete vakfetmiş. Hatta öyle bir şey vardı ki bir makalede okumuştum, Sahabe-i Kiram'dan vakfetmeyen bir sahabi bulmak mümkün değil neredeyse. Dolayısıyla Efendimiz'den Sallallahu Aleyhi Vesellem dersini alan Sahabe-i Kiram'ın bu tarz uygulaması, ayet-i kerimelerin teşvik etmesi, hadis-i şeriflerin konu üzerinde ciddi bir şekilde durması vakıf kültürünün temelini oluşturmuştur." dedi.

"İslam, çok zengin bir vakıf kültürü oluşturmuştur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ziyareti başladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ziyareti başladı

Müslüman toplumlarda zengin bir vakıf kültürünün oluştuğuna değinen Dr. Yıldırım "Malumunuz Efendimiz (Aleyhissalatü vessellem) buyuruyor ki 'Kişi vefat ettiği zaman, üç şey kendisini takip eder. İkisi kabirden sonra geri döner, bir tanesi devam eder.' Nedir bunlar? Sadaka-i cariyesi, yetiştirmiş olduğu o evladı ve Allah'ın izniyle bu anlamda yapmış olduğu hayır, hasenat, ilim için bırakmış olduğu kitapları kendisiyle gider. Bu ve benzeri hadisler aslında vakıf kültürünün temelini oluşturmuşlar. Bu ve benzeri hadis-i şerifler, hakikaten Müslümanlarda ciddi bir vakıf kültürünün gelişmesine vesile olmuştur. Ve bundan dolayı bakıyorsunuz İslam tarihinde Emevilerde kısmen, Abbasilerde ve daha sonra Selçuklularda Müslümanların kurduğu vakıflar var. Kervansaraylar var, yollar var, köprüler var, hanlar var, camiler var, medreseler var, ilim yuvaları vesaire… Bu anlamda çok zengin bir vakıf kültürünü oluşturmuştur." ifadelerini kullandı.

"Yaralı hayvanlar için dahi vakıf kurulmuş"

İslam medeniyetinde vakıfların hayatın her alanını kucakladığına değinen Dr. Yıldırım "Kitaplarımız anlatır, yabani hayvanların, güvercinlerin, bu tarz hayvanların beslenebileceği yerler, vakıflar kurmuşlar. Hatta ayağı kırılmış, iş ve güçten düşmüş atların, binek hayvanlarının bakımlarının yapıldığı vakıflar kurulmuş. Buna benzer çok zengin bir vakıf kültürü Müslüman dünyasında, Müslümanlar arasında oluşmuş. Tabii gönül ister ki bu kültür, bu güzellik, bu gün de devam etsin. Vakıf kültürünün temelini oluşturan temel şeylerden biri de sonsuz ahiret hayatına inanmaktır. Biz inanıyoruz ki Elhamdülillah bugün burada işlediğimiz iyilikler, güzellikler burayla sınırlı kalmıyor. Bizi ahiret hayatımıza takip ediyor ve güzel bir şekilde biz onun sevabından oralarda istifade ediyoruz. Bu sonsuz hayata olan inancımızdan dolayı ki Elhamdülillah biz bugün de Müslümanlar olarak ahirete inanıyoruz, bu konuda hiçbir problemimiz yok. Bizi tekrar bu tür güzelliklere, iyiliklere, insanların hayrına, insanların menfaatine olacak bu, yol olur, köprü olur, okul olur, cami olur, herhangi bir şey, bir arazi olur. Bunu vakfetmek ve insanların buradan istifadesini sağlamaktır." şeklinde konuştu.

"Gaziantep'te çok canlı bir ruhtur bu yardımlaşma kültürü"

Dr. Yıldırım Gazze'de yaşanan katliama da değinerek "Burada iş sahiplerimiz gerçekten cami yapmada, okul yapmada, hayır hizmetlerinde yarış halindedirler. Cenab-ı Hakk hepsinin hayırlarını kabul eylesin. Bu yeterli mi? Hiçbir şekilde yeterlidir diyemeyiz. Çünkü ümmetin bugün çok daha fazlasına ihtiyacı var. Vakıf kültürünün yaygınlaşmasına ihtiyacı var. Biraz daha kendi komşumuzun elinden tutmamıza ihtiyaç var. Yanı başımıza yanan bir ateş olan Gazze'deki ateşi hep beraber söndürmeye ihtiyaç var. Oradaki kardeşlerimizin yardımına koşmamıza ihtiyaç var. Bu anlamda baktığımız zaman çok güzel çalışmalar var, gayretler var ama bunlar yeterli değil. Sahada çok daha fazla olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu vakfi çalışmaların da inşallah daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Bu hafta münasebetiyle inşallah Rabbim tekrar eski zamanlarda olduğu gibi vakıf kültürünün içimizde canlanmasını, hayır hasenat sahibi insanlar olmamızı sağlasın diyorum." dedi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA