Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya'da son günlerde etkili olan şiddetli yağışlar, büyük bir insani dramı beraberinde getirdi. Sumatra Adası'nda meydana gelen sel felaketleri ve beraberinde gelen toprak kaymaları, Kuzey Sumatra, Batı Sumatra ve Açe eyaletlerini adeta enkaza çevirdi. Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı tarafından paylaşılan son verilere göre, felakette hayatını kaybedenlerin sayısı bin sınırını aşarak bin 30'a ulaştı. Bölgede hala ulaşılamayan ve kayıp olarak kayıtlara geçen 206 kişi için ise zamanla yarış devam ediyor.
CUMHURBAŞKANI SUBİANTO: NORMALLEŞME İÇİN 3 AY GEREKLİ
Yaşanan felaketin ardından kabineyi toplayan Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, ülkesinin karşı karşıya olduğu yıkımın boyutlarını gözler önüne serdi. Toparlanma sürecinin sancılı ve zaman alıcı olacağını kabul eden Subianto, tüm devlet imkanlarının seferber edildiğini ve hedeflerinin 2 ila 3 ay içerisinde bölgeyi normale döndürmek olduğunu dile getirdi. Bölgeye sevk edilen bin adet ağır iş makinesi ile yolların büyük bir kısmının ulaşıma açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı, hala izole durumda olan noktalar için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
GÖKYÜZÜNDEN KESİNTİSİZ İNSANİ YARDIM KÖPRÜSÜ
Ulaşımın kara yoluyla sağlanamadığı bölgeler için hava operasyonlarına büyük ağırlık verildiği açıklandı. Cumhurbaşkanı Subianto, her gün 60 helikopter ve çok sayıda uçağın bölgeye temel gıda ve tıbbi malzeme ulaştırmak için havalandığını vurguladı. Hükümetin sadece bugünü değil, geleceği de planladığını kaydeden Subianto, evlerini kaybeden vatandaşlar için etkilenen eyaletlerde toplam 2 bin geçici ve kalıcı konutun inşa edileceği müjdesini verdi.
MADDİ HASARIN BOYUTU 3 MİLYAR DOLARI BULABİLİR
Doğal afetin sadece can kaybı değil, aynı zamanda ülke ekonomisi üzerinde de büyük bir yük oluşturacağı tahmin ediliyor. Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı'nın (BNPB) ilk değerlendirmelerine göre, altyapı hasarlarının onarılması ve şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması için yaklaşık 3 milyar dolarlık bir harcama gerekebilir. Üç eyalette süren hasar tespit çalışmaları derinleştikçe, ihtiyaç duyulan mali kaynağın çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceği endişesi taşınıyor. Bölgede suların çekilmesiyle birlikte yıkımın gerçek boyutu daha net ortaya çıkmaya devam ediyor.
