Van İl Müftüsü Dr. Sırrı Şık, HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından Van’daki bir otelin konferans salonunda gerçekleştirilen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda selamlama konuşması gerçekleştirdi.

Dağılma: Medresetü’z Zehra kurulsaydı kimlik ve dil ayrışmaları önlenebilirdi
Dağılma: Medresetü’z Zehra kurulsaydı kimlik ve dil ayrışmaları önlenebilirdi
İçeriği Görüntüle

"İSLAM, İNSANI YETİŞTİRİR, İNSAN ERDEMLERİYLE ÇÖZÜMLER BULUR"

Hakikatte beşerî yaklaşımların, beşerî sistemlerin insanlığın genel olarak dertlerine mutlak anlamda çözüm bulmakta aciz olduğunu vurgulayan Şık, "Şu anda dünya olarak yaşamış olduğumuz sıkıntıların büyük kaynağı budur diye düşünüyoruz. Onun için insani çözümler adı altında bir fikir ortaya atılmış ki şu anda bu çalıştay organize edilmiş. Elbette insani erdemlerle donanmış olan bir insan, bir kitle, bir heyet insani çözümler bulabilir. Ama insan vasfımızla bile eğer insani donatılarımızdan uzaklaşmış isek, insani erdemlerimizi yitirmiş isek, o zaman insan gözüyle de sadece meseleleri ele aldığımız zaman yine istenilen maksat hasıl olmayabilir. Onun için insanı da insan yapan, insanı yetiştiren, insanın ahlaki erdemlerle müzeyyen olmasını sağlayan ilahi bir nefhaya yani İslam dinine bizim ihtiyacımız var. Çünkü İslam, insanı yetiştirir, insan erdemleriyle çözümler bulur ve insanlık bu noktada beşeriyetin zaaflarını adeta terbiye eder." dedi.

Müftü Şık, "Allah-u Teala Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki, 'Herkes konuşabilir ama hiç kimse sesini peygamberin sesinden daha fazla yükseltemez.' O da vahyin sesidir kıymetli kardeşlerim. Diğer bir husus, eğer biz insani çözümleri ararken ya da dertlerimize derman bulmaya çalışırken, duygusal davranacak olursak, bu duygusallık resmi de olabilir, ideolojik de olabilir, menfaat anlamındaki dünyevi çıkarlar da olabilir. Hiçbir şekilde adil değerlendirme yapamayız. Çünkü Allah-u Teala bu noktada bizleri şöyle uyarmakta, 'Duygularınıza göre hareket etmeyin.' Değilse asla adil bir değerlendirme yapamazsınız. Haliyle eğer çözümü ararken de bulmaya çalışırken de eğer duygusallıklarımızı ön plana çıkaracak olursak, maalesef akim bir durumla karşı karşıya kalabiliriz." diye konuştu.

"İSLAMİYET'İ OLMASI GİBİ ANLAYACAĞIZ, SAHİPLENECEĞİZ, ANLATACAĞIZ"

İslamiyet'in, bütün dertlerin dermanı olduğunu kaydeden Şık, "Dolayısıyla İslam'a mutlak anlamda bir bütün olarak muhtaç olduğumuzun farkında olmamız lazım. Eğer biz İslamiyet'i haşa bir aparat olarak değerlendirecek olursak, yani bir takım insani, bir takım siyasi, bir takım ideolojik hedefler doğrultusunda İslamiyet'i adeta istimal edecek olursak, hatta istismar edecek olursak işte o zaman besmelesiz bir iş yapmış olacağız ki hedefe bizi vardırması mümkün olmaz. Onun için biz İslamiyet'i olması gibi anlayacağız, sahipleneceğiz, anlatacağız. Ve kıymetli kardeşlerim, zaten yaşadığımız sıkıntıların çözümü Allah'ın izniyle bir ikram olarak gelecektir. Ama siz bunu bir aracı olarak değerlendirdiğiniz zaman hem aracı heder etmiş olursunuz, hem amacı Allah nezdinde ıskalamış olursunuz." ifadelerini kullandı.

Müftü Dr. Sırrı Şık, şöyle devam etti: "İslam'ın çözümlerine hem Kur'anî hem Nebevi olarak baktığımız zaman genel olarak İslamiyet, insaniyetin bütün dertlerinde olduğu gibi İslami hassasiyetlerimizin de aynı zamanda konuşulduğu ortamlarda ya da bu çerçevede çözümlerin bulunduğu ya da aranmaya başlandığı dönemlerde imdadımıza yetişecek en yüce mefkuredir kıymetli kardeşlerim. Ve şunu son cümle olarak söyleyeyim. İnsanlık olarak ya da ümmet olarak dertlerimizi ararken unutmamamız lazımdır ki İslam ne insani değerleri ne de ümmetin değerleri noktasında biz belli bir kıvama gelmeye çalışırken, böyle bir uğraşın içerisindeyken İslam Allah'ın izniyle hiçbirimizi namerde muhtaç bırakmayacaktır. Bu hakikati ne olur anlayalım, bu anlayışı ortaya çıkaralım. Herkes derin bir oh çeksin. Çünkü öyle ayetler gelmiş ki eğer siz dertlerinizi bununla şifaya erdirmek istiyorsanız, hepiniz için şifadır. Allah, Kur'an'ın şifasıyla şifa bulan, bahtiyar bir millet eylesin hepimizi."

Muhabir: SUAT TİNK