Geçici protein kaçağı; dehidrasyon (susuzluk), aşırı egzersiz, ateş veya stres gibi geçici nedenlerle oluşabilir. Ancak uzun süren veya sürekli tekrar eden protein kaçağı, böbrek hastalıkları ya da başka sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
PROTEİN KAÇAĞI NASIL ANLAŞILIR?
Erken evrelerde belirti vermeyebilir, bu nedenle genellikle idrar tahlili ile tespit edilir. Ancak ilerledikçe bazı belirtiler ortaya çıkabilir:
İdrarda belirgin köpüklenme
Yorgunluk ve halsizlik
Göz çevresinde şişlik
Sık idrara çıkma
Kas krampları
İştahsızlık
Bulantı ve kusma
İdrar renginde değişiklik
Nefes darlığı
Bu şikâyetlerden bazıları aynı zamanda böbrek fonksiyon bozukluklarının da belirtileridir. Özellikle idrarda köpük ve yüzde şişlik fark ediliyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak önemlidir.
PROTEİN KAÇAĞI NEDEN OLUR?
Protein kaçağının birçok farklı nedeni olabilir. Bunlar geçici ya da kalıcı nedenlerdir:
Böbrek Hastalıklarına Bağlı Nedenler:
Nefrotik sendrom
Glomerülonefrit (böbrek iltihabı)
Kronik böbrek yetmezliği
Polikistik böbrek hastalığı
Diğer Nedenler:
Diyabet (şeker hastalığı)
Yüksek tansiyon
Lupus, Goodpasture sendromu gibi otoimmün hastalıklar
Kalp yetmezliği
Plazma hücreli kanser
Zehirlenme ve travmalar
Özellikle diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklar, böbrek yapısını zamanla bozarak protein kaçağına yol açabilir. Hamilelik döneminde de tansiyona bağlı proteinüri gelişebilir.
TANI NASIL KONUR?
Tanı için en yaygın yöntem idrar tahlilidir. Bu tahlil ile idrardaki protein miktarı ölçülür. Günlük 150 mg üzerindeki protein atılımı, protein kaçağı olduğunu gösterir.
Tanı sürecinde şu testler yapılabilir:
İdrar analizi (tek seferlik veya 24 saatlik toplama)
Kan testleri (kreatinin, üre, albümin)
Böbrek biyopsisi (gerektiğinde)
Böbrek fonksiyonlarının genel durumu, kan testleri ve idrardaki protein düzeyine göre değerlendirilir.
PROTEİN KAÇAĞI TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Tedavi, protein kaçağının nedenine göre değişir. Böbrek kaynaklı durumlarda genellikle şu adımlar uygulanır:
İlaç tedavisi (özellikle tansiyon ilaçları – ACE inhibitörleri veya ARB grubu)
Beslenme düzeni (protein ve tuz kısıtlaması)
Kan basıncının kontrolü
Kan şekeri kontrolü (diyabet hastalarında)
Eğer protein kaçağına başka bir hastalık (örneğin lupus) neden oluyorsa, o hastalığın tedavisine yönelik plan yapılır.
PROTEİN KAÇAĞI OLANLAR NELERDEN KAÇINMALI?
Beslenme, proteinürinin kontrol altına alınmasında büyük rol oynar. Böbrekleri zorlayacak besinlerden kaçınmak gerekir:
Uzak durulması gereken besinler:
Aşırı proteinli gıdalar: Kırmızı et, sakatat, işlenmiş et ürünleri
Tuzlu yiyecekler: Turşu, konserve, tuzlu kuruyemiş, salamura gıdalar
Gazlı içecekler ve hazır meyve suları
Yüksek potasyum ve fosfor içeren gıdalar (muz, avokado, süt, baklagiller – doktor kontrolüyle)
Tüketilmesi önerilenler:
Sebze ve meyveler
Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar
Omega-3 içeren besinler (örneğin somon, keten tohumu)
Beslenme planı her hastanın ihtiyacına göre değişebileceği için, diyetisyen veya doktor kontrolünde hareket edilmelidir.
PROTEİN KAÇAĞI TEHLİKELİ MİDİR?
Geçici protein kaçağı genellikle zararsızdır ve kendiliğinden geçebilir. Ancak kalıcı proteinüri, altta yatan ciddi bir hastalığın işareti olabilir ve tedavi edilmezse zamanla böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Özellikle 24 saatlik idrarda 1 gramın üzerindeki protein değerleri, dikkatle takip edilmelidir. Bu durum yalnızca böbrek hastalıklarının değil, diyabet, hipertansiyon veya kalp hastalıklarının da belirtisi olabilir.