Sudan’ın El-Faşir kentinde HDK milisleri tarafından gerçekleştirilen katliamlar ile bu saldırıları finanse eden BAE yönetimi Van’da protesto edildi.
Van Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde yapılan basın açıklamasında Kuzey Darfur'un Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından yapılan saldırıların yol açtığı insan hakları ihlalleri kınandı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle okunan basın açıklamasında “Bugün burada Birleşik Arap Emirliği (BAE)nin Sudan'ın Darfur bölgesinde yer alan El Faşir kentinde son günlerde yaşanan katliamı ve katillerin en büyük destekçisi Birleşik Arap Emirlilerini protesto etmek için toplandık. BAE sadece El Faşir katliamının sorumlularından birisi değildir. BAE, aynı zamanda coğrafyasının tüm çatışmalı bölgelerinde karşımıza çıkan Siyonist rejimdir. Buradan BAE yöneticilerini uyarmak ve tarihin yanlış tarafında durduğunu, eğer bu tavır ve duruşunu değiştirmezse tarihe zalimlerin, katillerin ortağı olarak geçeceğini haykırmak, insanlık vicdanı ve mazlum halkların, Birleşik Arap Emirliklerini utançla anacağını ifade etmek için toplandık.” ifadelerine yer verildi.
“250 BİNDEN FAZLA İNSAN HAYATINI KAYBETTİ”
2023’te başlayan savaşta bugüne kadar 250 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekilen açıklamada: “Geçtiğimiz hafta Sudan Darfur bölgesinin en önemli şehirlerinden El Faşir'de yaşanan sivil katliamları, hastane baskınları ve tehcir görüntüleri insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Faşir'de yaşananlar adeta Gazze'de olanları hatırlatmaktadır. Yalnızca iki gün içinde 2.000'den fazla silahsız masum sivil, BAE destekli Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) militanları tarafından vahşice katledilmiştir. Yine Dünya Sağlık örgütünün açıkladığına göre Suud hastanesinde hasta ve yaralılar hedef alınmış ve yüzlerce sivil katledilmiştir. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere sivillerin hedef alındığı bu saldırılar, uluslararası hukukun ve insanlık vicdanının açık bir ihlalidir. Sudan'da Nisan 2023'te başlayan savaş, bugün itibarıyla 29. ayına girmiştir. Bu süreçte 250 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, 15 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kalmış, yüzbinlerce insan kamplarda yardıma muhtaç bir vaziyette yaşamak mecburiyetinde bırakılmıştır. Ülkenin geniş kesimlerinde açlık ve susuzluk kritik düzeye ulaşmış, hastalıklar ve yoksulluk insani krizi derinleştirmiştir. Bugün Darfur ve Kordofan bölgeleri başta olmak üzere milyonlarca Sudanlı, temel gıdaya, ilaca ve güvenli barınağa erişememektedir.” denildi.
“EL FAŞİR HARİTADAN SİLİNME NOKTASINA GELMİŞTİR”
HDK milislerinin saldırısı altındaki El Faşir kentinde yaşananlara dikkat çekilirken şunlar söylendi:
“Bu trajedinin en ağır sahnelerinden biri olan El-Faşir, yaklaşık iki yıldır sistematik biçimde kuşatılmış; insani yardım koridorları kapatılmış; şehir, BAE'nin sağladığı silah, mühimmat ve paralı asker desteğiyle HDK tarafından haritadan silinme noktasına getirilmiştir. Öyle ki El Faşir'in uydu görüntülerinde şehrin belirli noktalarında toplu katliamlar yapılmış bunun sonucunda akan kan uydu görüntülerinden net bir şekilde görüntülenmiştir. Aylardır abluka altında olan şehre basın mensupları ve Kızılay, Kızılhaç gibi kuruluşların girmesi engellenmiş olduğundan insani krizin boyutları tespit edilememektedir. Son zamanlarda uluslararası medyaya ve bağımsız kuruluşların raporlarına yansıyan belgelere göre, BAE'nin Somali'nin Bosaso Askeri Üssü'nü Sudan'daki savaş için bir ikmal üssü olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Geçtiğimiz ay içinde BAE'den Bosaso'ya 64 uçuşun gerçekleştiği, bu uçuşların ardından Libya'nın Sudan sınırındaki Kufra Havalimanı'na mühimmat ve füze sistemleri taşındığı tespit edilmiştir. Ayrıca, Çad sınır hattın da HDK unsurlarına ikmal sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Dahası, BAE'nin Darfur'un altın kaynaklarını yağmaladığı bunun karşılığında yüzlerce Kolombiyalı paralı askeri Sudan'a taşıdığı ve bu unsurların doğrudan HDK saflarında savaştığı, BAE tarafından HDK'e verilen Çin yapımı silahlı droneların katliamlarda kullanıldığı uluslararası medya ve bağımsız kuruluşların raporlarına geçmiştir. Bu durum, BAE'nin yalnızca bir finansör değil, aynı zamanda bu savaşın aktif bir tarafı olduğunu açıkça göstermektedir. BAE Gazze'de soykırım suçunu işleyen İsrail'i de açıktan desteklemektedir. Batı ülkelerinin bile silah ambargosu uygulamaya başladığı İsrail'e BAE ordusuyla doğrudan bağlantılı askeri kargo uçaklarının İsrail'in Ramon havaalanına askeri mühimmat taşıdığı açık kaynaklardan teyit edilebilen gerçeklerdir. BAE'nin Sudan'da, Libya'da, Çad'da, Somali'de faaliyetleri İsrail'in kıtada nüfuz alanını genişletme ve bölgesel direniş hatlarını zayıflatma stratejisine de hizmet etmektedir. Bölge ülkelerinin zayıflatılması ve istikrarsızlaştırılması, İsrail'in güvenlik öncelikleriyle paralel bir jeopolitik hamledir.”
“SUDANLI KARDEŞLERİMİZİN ADALET VE BARIŞ MÜCADELESİNE DESTEK VERİYORUZ”
Van Filistin’e Destek Platformu’nun Sudanlı mazlumların mücadelesini desteklendiği belirtilen açıklama şu şekilde sona erdi:
“El-Faşir'de sivillere yönelik saldırılar, uluslararası sözleşmeler kapsamında insanlığa karşı işlenmiş savaş suçları kapsamındadır. Uluslararası toplumun, Birleşmiş Milletler'in, Afrika Birliği'nin ve İslam İşbirliği teşkilatının bu duruma sessiz kalması kabul edilemez. Savaş suçlarının cezasız kalması, bölgedeki istikrarsızlığı daha da derinleştirecektir. Bizler Van Filistin’e Destek Platformu olarak Sudanlı kardeşlerimizin adalet ve barış mücadelesine destek verdiğimizi ve Sudan halkının yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu bağlamda: El-Faşir katliamının bağımsız kuruluşlarca soruşturularak sorumluların uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmasını sağlamaya, Sudan'daki insani krizin sona ermesi amacıyla insani yardımların bölgeye ulaştırılması için tedbir almaya, BAE'nin, BM Darfur Silah ambargosu kararını hiçe sayarak HDK'ne sağladığı silah ve paralı asker desteğini durdurmaya, İslam İşbirliği teşkilatını, katliamlara desteğini kesinceye kadar yaptırım olarak BAE'nin üyeliğini askıya almaya çağırıyoruz. Şüphesiz ki adaletin ve insanlığın sesi, mazlum Sudan halkının yanında olacaktır.”
Program yapılan dua ile sona erdi.
