Malatya Peygamber Sevdalıları Derneği tarafından düzenlenen "Yakın Türkiye Tarihi" konulu konferansta konuşan araştırmacı-yazar Vahdettin İnce, tarihsel olaylara yüzeysel değil, derinlikli bir muhakeme ile yaklaşılması gerektiğini vurguladı. İnce, Türkiye'nin bugün yaşadığı tarihsel sürecin kendi iç dinamiklerinden değil, Batı medeniyetinin dayattığı bir sonucun yansıması olduğunu belirtti. İbn Haldun'un tarih anlayışına atıfta bulunarak, tarihin sadece olayları kronolojik olarak bilmek değil, onların neden ve sonuçlarını kavramak olduğunu ifade etti.

BATI'NIN SÖMÜRGE TEKNİĞİ: ÖNCE ANALİZ, SONRA İŞGAL
İnce, Batı medeniyetinin sömürgecilik sürecini detaylı bir analizle başlattığını savundu. Batı'nın oryantalist ve müsteşriklerini göndererek İslam ümmetinin dilini, dinini, sosyolojisini ve tarihini en ince ayrıntısına kadar incelediğini belirtti. Yazar İnce, "Zayıf ve güçlü yanlarımızı belirlediler, sonra bu bilgileri ordularının önüne koydular ve ülkelerimizi işgal ettiler." diyerek bu dış müdahalenin sonuçlarına dikkat çekti. Bugün bile bilimsel çalışmalarda, hatta ilahiyat fakültelerinde dahi Şafii, Ebu Hanife gibi İslam bilginlerinin yerine batılı akademisyenlerin referanslarının öne çıkarılmasını, Batı medeniyetinin referans medeniyeti haline gelmesinin bir sonucu olarak değerlendirdi.
MODERN KÖLELİK VE TRAJİK TABLO
Sömürge düzeninin biçim değiştirerek devam ettiğini belirten Vahdettin İnce, günümüzde insanların denizlerde boğulmayı göze alarak gönüllü bir şekilde Batı'nın modern köle pazarlarına gittiğini ifade etti. Bu durumu insanlığın içine düştüğü en trajik tablo olarak niteleyen İnce, "Bu sistem öyle bir hal aldı ki, onlar uzaktan Afrika'daki bir safariyi seyreder gibi bizim acılarımızı izliyorlar." sözleriyle Batı'nın duyarsızlığını ve sömürge düzeninin yeni biçimini eleştirdi.

İSLAM ÜMMETİNİN EN AĞIR YENİLGİSİ VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Konuşmasında, İslam ümmetinin tarihinde en ağır yenilgiyi aldığını söyleyen İnce, tehlikenin boyutunun, ümmetin yaşadığı sömürgeleştirilmiş ruh halini normal görmesi olduğunu vurguladı. İnce’ye göre bu durum, bir medeniyet için ölüm demektir. Yeryüzünün, insanlığı değersizleştiren Batı medeniyetinin önderliğinde kaldığı sürece her gün yeni bir Filistin, Sudan veya Türkistan trajedisi yaşanacağını dile getirdi. İnce, bu kısır döngüyü kırmanın tek yolunun, İslam ümmetinin yeniden "kolektif aklını" bulmasında ve bireysel başarıları stratejiye dönüştürmesinde yattığını belirterek sözlerini tamamladı.




