Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür ayrıca Türkiye'de bulunan en büyük göldür. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Van Gölü suyu hem acı, hem tuzlu ve hem de sodalıdır. Bunun en önemli nedeni, akarsuların beraberinde taşıdığı tuzlu suyun gölde birikmesi, ayrıca suyun buharlaşmasıyla suda yoğunlaşmasıdır. Tuz oranının yüksek olması, bor ve sodyumkarbonatın varlığından ayrıca volkanik kayaçların fazlalığındandır.
Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3.713 km2'dir. Van Gölü hem tatlı su hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 9,8 dir. Bu yüzden Van Gölü yüksek rakıma ve sert kışlara rağmen donmaz.[1] Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip, düşmektedir.
VAN GÖLÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Van Gölü suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 9,8’dir. Bu yüzden Van Gölü yüksek rakıma ve sert kışlara rağmen donmaz. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve iki tür balık yaşamaktadır. Bunlar; inci kefali ve 2018 yılında İl Jandarma Komutanlığı Su Altı Timinin, Van Gölü'ndeki dalış eğitimi sırasında 13 metre yükseklikteki bir mikrobiyalitin içerisinde yaşadığını tespit ettiği, siyah benekli sarı bir balıktır. Bu yeni balık türü ile ilgili araştırmalar devam etmektedir. 2015 yılında yapılan araştırmalara göre gölde piyasa değeri 7,5 milyar dolar olan 50 tonluk uranyum vardır. Van Gölünün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir ve 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmişlerdir.