Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrenci toplulukları, Gazze’de işlenen soykırıma ses çıkarmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Van YYÜ’de “Gazze Destek Çadırı” kurarak stant ve farkındalık çalışmaları yapmaya başlayan öğrenci ve akademisyenler, basın açıklamalarıyla da İslam ülkelerinin yöneticileri ile halklarına sesleniyor.

Van’da okul kantinlerine sıkı denetim
Van’da okul kantinlerine sıkı denetim
İçeriği Görüntüle

Yeni eğitim – öğretim döneminin başlamasıyla kurulan çadırın açılışını yapan öğrenci ve akademisyenler, Sumud Filosu ve Gazze’deki güncel duruma ilişkin basın açıklaması yaptı.Van’da Öğrenciler Ayakta Zalimlerin Yanında Olmayın, Ateş Sizi De Yakar (1)

Öğrenci ve akademisyenler adına basın açıklamasını okuyan Veteriner Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Mehmet Sami Baytekin, “Basın açıklamasını okuyan Gazze’deki vahşet ve soykırımın başlamasından bu yana iki sene geçti. Tam iki yıldır binlerce ton bomba, masumların üzerine yağdırılıyor. Artık Gazze’de ne ev, ne hastane, ne okul, ne cami, ne de yaşanabilecek bir yer kaldı. Masum siviller her an ölümle burun buruna. Yaklaşık 1,9 milyon kişi Gazze’de yerinden edildi. Gazze’nin yaklaşık %90’ı Siyonist İsrail terör merkezinin ya askeri bölge olarak ilan ettiği yer içinde ya da tahliye edilmesini istediği alanlarda yaşıyor. Yarım milyon kişi açlık sınırında. Katliamlar başladığından bu yana en az 64.656 Filistinli şehit oldu, 163.503 yaralı var. İsrail’in aylardır aralıksız süren bombardımanlarıyla, Gazze neredeyse tamamen yerle bir edildi.” dedi.Van’da Öğrenciler Ayakta Zalimlerin Yanında Olmayın, Ateş Sizi De Yakar (5)

“İSLAM ÜLKELERİNDE HALA ÇIT YOK”

Avrupa ülkeleri ve birçok ülke lideri zulme ses çıkarırken İslam ülkelerinden çıt çıkmadığını belirten Baytekin, “Bir hastane düşünün... Elektrik yok, jeneratörler durmuş. İçeride yaralı çocuklar, kimse ilgilenemiyor. Oksijen tüpleri bitti. Sargı bezi kalmadı. Ve doktorlar, her gün “kimi kurtarayım” diye karar vermek zorunda. Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Sivillerin kaçabileceği tek bir yer yok. Her an her yerde ölüm var. Buna karşılık Gazze halkının ağzından “Hasbünallahu ve ni’mel vekil” sözünden başka söz duyamazsınız. Bir halk düşünün ki; yaşamak istemiyor ama ölmekten de korkmuyor. Çünkü bir halk, sadece yaşamayı değil, onuruyla ölmemeyi de öğrenmişse, o halk asla yenilmez. Bu halkın Allah’a teslimiyeti, direnci, mücadelesi ve tevekkülü bütün dünya halklarında derin izler bırakıyor. 7 Ekimden bu yana batıda halkların tepkileri artık ülke yönetimlerine de ulaştı. Başta İspanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ile dünyadaki bazı ülkelerin devlet başkanları yüksek perdeden taraflarını belli edip Gazze’nin yanında Siyonist İsrail rejiminin karşısında olduklarını ilan ediyorlar. Buna karşılık İslam ülkelerinde hala çıt yok.” ifadelerini kullandı.

“SUMUD: DİRENİŞİN, SABRIN VE UMUDUN ADIDIR”

Dünya halklarının gösterdiği onurlu duruşun meyvesi olarak Sumud Filosu’nun yola çıktığını vurgulayan Baytekin, “Dünya halklarının ve bazı devletlerin bu onurlu duruşu meyvesini verdi ve Sumud Filosu 46 ülkeden 497 gönüllü ve 46 gemi ile sefere çıktı. Bugün dünya, sadece bir deniz yolculuğuna değil; bir insanlık yürüyüşüne, bir vicdan seferine de tanıklık ediyor. Sumud Filosu; işgale, abluka ve adaletsizliğe karşı sessizlerin sesi olmak için yola çıktı. " Sumud" direnişin, sabrın ve umudun adıdır. Bu filo, sadece yardım taşıyan tekneler değil; insanlık onuru, dayanışma iradesi ve özgürlük umududur. İçinde aktivistler, sağlık çalışanları, gazeteciler, öğretmenler, anneler, babalar, evlatlar var… Hepsi, "Biz de buradayız, Gazze yalnız değildir!" demek için denize açıldı. Bu insanlar farklı diller konuşuyor, farklı dinlere inanıyor, farklı ülkelerde doğmuşlar. Ama hepsinin kalbi Gazze’de atıyor. Bu filo; yalnızca yardım malzemeleri, ilaçlar ya da temel ihtiyaçlar taşımıyor. Bu filo, umut taşıyor. Gemiler ilerledikçe, dünya utanmalı. Çünkü bu gemiler, bir halkın kuşatılmış yaşamını delmeye çalışıyor. Ve eğer bu gemiler durdurulursa, yalnızca yardım değil; insanlık da bir kez daha yaralanacak. Bizler buradan bir kez daha haykırıyoruz: Gazze yalnız değildir. Sumud Filosu yalnız değildir. Ve insanlık hâlâ yaşıyorsa, bu gemiler hedefine ulaşacak.” şeklinde konuştu.Van’da Öğrenciler Ayakta Zalimlerin Yanında Olmayın, Ateş Sizi De Yakar (4)

“ZALİMLERİN YANINDA OLMAYIN; SONRA ATEŞ SİZİ DE YAKAR”

Tüm bu zulümler işlenirken boykot dahi yapmayan Müslümanlara seslenen Baytekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öte yandan Gazze’de yaşanan vahşet ve soykırım karşısında bazıları için, bütün bu vahşeti yok sayan, görmezden gelen umursamayanlar için hayat normal bir şekilde devam ediyor. Kendini Müslüman olarak tanımlayanlar ve diğerleri Hala Siyonist rejimi açıkça desteklediğini ilan eden firmaların ürünlerini rahatlıkla satın alabiliyor. Halbuki Allah Hud suresi 113. ayette şöyle buyuruyor: “Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah'tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz! Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur.” Gündemlerimiz çok yoğun. Siyaset, ekonomi, spor, sanat ve daha birçok alan. Maalesef Gazze gündemi birçoğumuz için sohbet arasında birkaç ah vah ile geçiyor. Biz ne yapabileceğimizi değil de daha çok ne yapılamayacağını konuşuyor insanlar. Elimizden bir şey gelmiyor ki deyip kendilerini aklıyorlar. En basit boykot konusunda bile bin dereden su getiriyorlar. Kimse kusura bakmasın. Gazze’yi gündeminin başköşesine koymayan hiç kimse sorumluluktan kurtulamaz. Ve bu mazlumların serzenişi ve ahı korkarız ki bize dokunacak. Hesap günü de bu mazlumların yüzüne bakmaya yüzümüz olmayacak.”Van’da Öğrenciler Ayakta Zalimlerin Yanında Olmayın, Ateş Sizi De Yakar (2)

“SİYONİST KATİLLER CESARETİNİ, BİZİM SESSİZLİĞİMİZDEN ALIYOR”

Bebek katillerinin cesaretini Müslümanların sessizliğinden aldığının altını çizen Mehmet Sami Baytekin, “Dünya çok meşgul. Televizyonda bir futbol maçında ofsayt tartışılıyor. Bir ekonomi kanalında borsa düşüşü konuşuluyor. Gazze ile ilgili haberler sessizce alt yazı geçiyor ekrandan, birileri yeni bir diziden bahsediyor, birileri borsadan, birileri tatil planlarından… Bazı devlet başkanları; “Endişeliyiz.” “Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz.” “İnsani yardım sağlanmalı.” diyorlar alay edercesine. Vahşice katledilen bir halk için sadece endişe etmek büyük bir insanlık ayıbıdır. Bizler, yani görüp de susanlar. Duyup da harekete geçmeyenler, tepki vermeyip sadece iç geçirenler… Belki de en büyük suçu biz işliyoruz. Çünkü Siyonist katiller cesaretini, bizim sessizliğimizden alıyor. Ve susan herkes, bu suçun ortağıdır. Gazze, insanlığın aynasıdır. Ve biz, o aynaya bakmaktan her gün daha çok utanıyoruz. Biz buradayız. Gazze halkının yanındayız. Onların sesi olacağız. Unutturmalarına, susturmalarına, normalleştirmelerine izin vermeyeceğiz. Bugün sustuğunuz her gün, yarın kendi çocuklarınıza anlatamayacağınız bir utanca dönüşecek. Ama biz susmayacağız. Bu vahşeti normalleştirmeyeceğiz. Alışmayacağız. Unutmayacağız. Tüm dünya halklarını, tüm vicdan sahibi insanları, tüm kalbi hâlâ atanları çağırıyoruz: Gazze için ayağa kalkın. Bir çocuğun daha ölmesine izin vermeyin. Allah’a bunun hesabını veremezsiniz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Basın açıklamasının ardından açılışı yapılan çadırda eğitim dönemi boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenerek Gazze farkındalığı oluşturulacak.

Muhabir: Vanolay - Suat Tink