VAN OLAY –Van, 19. yüzyılın ortalarından I. Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar geçen sürede, başta İstanbul olmak üzere sınırlı sayıdaki büyük merkezler haricinde Anadolu coğrafyasının tamamında eşine az rastlanır, benzersiz bir canlılıkta ve çok dilli medya hayatına sahne oldu.

Bu yayın yoğunluğu ve çeşitliliği, basının Anadolu coğrafyasının büyük bir kısmında ya hiç var olmadığı ya da sadece resmî tebliğlerle sınırlı kaldığı o dönem koşullarında, Van'ı bir medya ve fikir üssü konumuna yükseltiyordu.

VAN'IN UNUTULAN MEDYA ÇAĞI: 57 YILLIK ÇOK DİLLİ BASIN SERÜVENİ

Kentte yaşayan farklı cemaatler ve vilayet yönetimi, bu basılı güce büyük bir değer ve stratejik önem atfederek, gazeteyi sadece haberleşme aracı değil, aynı zamanda kültürel kimliği koruma, siyasi mücadelenin özeti ve halka seslenme aracı olarak görüyordu.

1858'de Ermenice yayımlanan ilk gazete ile başlayan ve 1915'te trajik bir şekilde sona eren bu kısa fakat yoğun dönem, Van'ı sadece idari bir vilayet merkezi olmaktan çıkarıp, fikirlerin, kültürlerin ve haberleşmenin Anadolu'daki en stratejik ve önemli merkezlerinden biri haline getirmişti.

ERMENİCE BASININ ÖNCÜLÜĞÜ: VARAK MANASTIRI'NDAN YÜKSELEN SES

Van'da matbaa kültürü, 1858 yılında Ermeni Piskoposu Mıgırdıç Hrimyan'ın öncülüğünde Varak Manastırı'nda kurulan matbaayla başladı. "Ardzvi Vasburagan" (Van Kartalı) adlı ilk Ermenice gazete, İstanbul dışında Anadolu'da basılan ilk Ermenice yayın olarak tarihe geçti. Bu gazete sadece dini içeriklerle sınırlı kalmayıp, Ermeni cemaatinin kültürel ve siyasi bilincinin gelişmesinde önemli rol oynadı.

VAN'DA TOPLAM 27 ERMENİCE GAZETE VE DERGİ YAYINLANDI

1915'e kadar geçen 57 yıllık süreçte Van'da toplam 27 Ermenice gazete ve dergi yayınlandı. "Aşkhadank" (Emek), "Van-Dosb" (Van Tuşpa), "Luys" (Işık) ve "Vaspuragan" gibi yayınlar, bölgedeki Ermeni nüfusun haber ihtiyacını karşılarken aynı zamanda Ermeni milliyetçi hareketlerinin fikirlerini yayma aracı olarak da kullanıldı.

OSMANLI'NIN RESMİ YANITI: VİLAYET MATBAASI VE TÜRKÇE YAYINLAR

Ermenice yayınların giderek artan etkisi karşısında Osmanlı yönetimi, 1893 yılında Van Vilayet Matbaası'nı kurarak resmi yayıncılık faaliyetlerine başladı. "Van" adlı resmi gazete, vilayetin Türkçe yayın yapan ilk süreli yayını oldu. Gazete, valilik kararları, atamalar, resmi duyurular ve vilayet haberlerini içeriyordu.

Resmi kayıtlara göre, "Van" gazetesi haftalık olarak yayınlanıyor ve vilayetin tüm sancaklarına dağıtılıyordu. Gazetenin içeriği büyük ölçüde resmi bildirilerden oluşsa da, bölgedeki Müslüman nüfus için önemli bir haber kaynağı haline geldi.

MEŞRUTİYET'İN ÇOK DİLLİ RÜYASI: KÜRTÇE YAYIN GİRİŞİMLERİ

1908 II. Meşrutiyet'in ilanı, Van'daki basın hayatında yeni bir dönemi başlattı. Basın özgürlüğüne ilişkin getirilen düzenlemeler, farklı etnik grupların kendi dillerinde yayın yapma imkânı bulmasını sağladı. Bu dönemde "İttihat" ve "Mebde-i Feyz" gibi gazetelerin Türkçe, Kürtçe ve Ermenice olmak üzere üç dilde yayın yapma girişimleri oldu.

Ancak tarihi kayıtlar, bu girişimlerin süreklilik kazanmadığını gösteriyor. Van merkezli düzenli bir Kürtçe gazete örneğine rastlanmazken, bölgedeki Kürt aydınların daha çok İstanbul veya yurtdışında çıkan Kürtçe yayınlara katkıda bulundukları biliniyor. Bu durum, Van'daki Kürtçe basın girişimlerinin teknik ve finansal zorluklar nedeniyle kalıcı olamadığını düşündürüyor.

ÇALDIRAN GAZETESİ: MİLLİ MÜCADELENİN SİPERİ

1910'lı yıllara gelindiğinde Van'ın basın hayatında yeni bir aktör ortaya çıktı: "Çaldıran" gazetesi. Van Valisi Tahsin Bey'in (Uzer) desteğiyle çıkarılan gazete, adını Osmanlı'nın tarihi zaferlerinden alıyordu. Çaldıran, bölgedeki Ermeni komitelerinin propagandalarına karşı Müslüman halkın haklarını savunma misyonu üstlendi.

Meteoroloji uyardı! Yeni haftada kar ve fırtına geliyor
Meteoroloji uyardı! Yeni haftada kar ve fırtına geliyor
İçeriği Görüntüle

Gazete, dönemin siyasi gerilimleri arasında adeta bir kültürel siper görevi görüyordu. Ekonomik zorluklara ve artan güvenlik sorunlarına rağmen yayın hayatını sürdüren Çaldıran, Van'ın son dönem Osmanlı basın tarihinin en dirençli yayın organlarından biri oldu.

MODERN HABERLEŞME AĞLARI: TELGRAF VE POSTA SİSTEMİ

Van'daki basın faaliyetlerinin arka planında, dönemin modern haberleşme altyapısı önemli rol oynuyordu. Telgraf hatları, İstanbul'daki gelişmelerin anında Van'a ulaşmasını sağlıyor, vilayet matbaasında basılan gazeteler ise düzenli posta yollarıyla çevre yerleşimlere dağıtılıyordu.

Özellikle 1900'lü yılların başında Van'ın haberleşme altyapısında önemli iyileştirmeler yapıldı. Telgraf hatlarının güçlendirilmesi ve posta dağıtım ağının genişletilmesi, vilayet gazetelerinin okur kitlesinin artmasını sağladı. Bu altyapı, aynı zamanda bölgenin Osmanlı merkezi yönetimiyle bağlarını güçlendiren hayati bir unsur oldu.

1915 TRAJEDİSİ: BİR MEDYA ÇAĞININ SONU

1915 yılı, Van'ın zengin medya tarihi için dönüm noktası oldu. I. Dünya Savaşı'nın getirdiği kaos ortamı ve Rus işgali, kentteki tüm kültürel ve medya faaliyetlerini durma noktasına getirdi. Özellikle Nisan 1915'te başlayan olaylar, Van'ın medya mirası için geri dönüşü olmayan bir yıkım anlamına geliyordu.

Tarihi kayıtlara göre, Çaldıran gazetesinin basıldığı vilayet matbaası işgal sırasında tamamen tahrip edildi. Ermenice yayın yapan matbaalar da benzer akıbete uğradı. Bu yıkım, Van'da 1858'den beri süregelen basın hayatını aniden sona erdirdi.

22 YILLIK SESSİZLİK: CUMHURİYET'İN İLK YILLARI

1915'te başlayan medya sessizliği, Cumhuriyet'in ilanından sonra da devam etti. Van, 1937 yılına kadar düzenli bir yerel gazeteye kavuşamadı. "Yeni Yurd Van" adlı gazetenin yayına başlamasıyla, 22 yıllık bir aradan sonra Van'da yeniden süreli yayıncılık faaliyeti başlayabildi.

Bu uzun sessizlik dönemi, Van'ın sadece fiziki anlamda değil, kültürel ve entelektüel anlamda da büyük kayıplar yaşadığını gösteriyor. 1858-1915 arasında oluşan zengin medya birikimi ve çok dilli yayıncılık kültürü, maalesef sonraki dönemlere aktarılamadı.

TARİHİ MİRASIN İZİNDE: VAN MEDYA TARİHİNİN ÖNEMİ

Van'ın 1858-1915 dönemi medya tarihi, Osmanlı'nın son döneminde Anadolu'daki kültürel çeşitliliğin ve entelektüel hayatın canlılığını gösteren önemli bir belge niteliği taşıyor. Bu dönemde Ermenice, Türkçe ve Kürtçe yayın girişimlerinin bir arada var olma çabası, bölgenin çok kültürlü yapısının doğal bir yansımasıydı.

Günümüzde Van'ın bu zengin medya geçmişi, hem yerel tarih çalışmaları hem de Osmanlı basın tarihi araştırmaları açısından büyük önem taşıyor. 1915 öncesi Van basını, Anadolu'nun kayıp hafızasının önemli bir parçası olarak, tarihçiler ve araştırmacılar için değerli bir inceleme alanı oluşturuyor.

Kaynak: VAN OLAY | HABER MERKEZİ