Geçtiğimiz günlerde bir buçuk yaşındaki Metehan adlı çocuğun kene ısırması sonucu hayatını kaybetmesi, endişeleri arttırdı. Bu kapsamda Vanlılara önemli uyarılarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ferdane Şeyma Toplu, Van Gölü sahil kesimleri başta olmak üzere mesire yerlerine, tarla ve bahçelerde zaman geçirenlerin kene kaynaklı sağlık risklerine karşı koruyucu önlemler almalarını tavsiye etti.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte kırsal ve yeşil alanlara yönelen vatandaşlar için Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü riski yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, özellikle tarla, bahçe ve piknik alanlarında geçirilen zamanın artmasıyla birlikte kene vakalarında ciddi bir yükseliş gözlendiğini belirterek, halkı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Sağlık uzmanları, KKKA'nın Türkiye'nin birçok bölgesinde özellikle bahar ve yaz aylarında daha sık görüldüğüne dikkat çekiyor. Kene ısırması yoluyla bulaşan virüs, yüksek ateş, halsizlik, kas ağrısı ve kanama gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor ve tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike oluşturabiliyor.
Uzmanlar, kene tarafından ısırıldığını fark eden kişilerin, keneyi kendileri çıkarmaya çalışmaması ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini belirterek, ayrıca yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik gibi KKKA belirtilerinin görüldüğü durumlarda gecikmeden sağlık yardımı alınması gerektiği ifade etti.
“VİRÜS DAHA ÇOK VİRÜSÜ TAŞIYAN KENELERİN İNSANLARA TEMASI İLE BULAŞMAKTADIR”
Konuya ilişkin Vanlılara uyarılarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ferdane Şeyma Toplu, kene ısırması sonrası ateş, halsizlik, bulantı, kusma ev ishal gibi semptomlarla kendini gösterdiğini, daha ciddi vakalarda kanamaların ve ölümlerin görülebildiğine dikkat çekerek, “Hastalık ülkemizde daha çok ilkbahar ve yaz aylarında görülür. Vakaların yaygın olarak görüldüğü bölgelerse İç Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Anadolu’nu kuzeyi ve Orta Karadeniz Bölgesidir. Virüs daha çok virüsü taşıyan kenelerin insanlara teması ile bulaşmaktadır. Bunun dışında hastalığı taşıyan hayvanların çıkartılarına, vücut sıvılarına ve kanlarına korunmasız temas ederek de insanlara bulaşabilir. Ayrıca hastalanan kişilerden de sağlıklı kişilere hastalık bulaşabilir” dedi.
“MÜMKÜN OLDUĞUNCA VÜCUDU ÖRTEN KIYAFETLER TERCİH EDİLMELİDİR”
Açık alanlarda mümkün olduğunca vücudu örten kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Toplu, “Mümkün olduğunca vücudu örten kıyafetler tercih edilmelidir. Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı, açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Oturacakları yere de açık renkli örtüler serilmeli ki keneler kolayca görülebilsin. Dönüşte ise bireyler ve çocuklar; saçlı deri, kulak arkası, ense, koltuk altı, kasık ve diz arkası gibi bölgeler başta olmak üzere vücutlarını dikkatlice kontrol etmelidir. Kenelerin vücuttan uzaklaştırılması sırasında dikkatli olunması gerekiyor ve çıplak elle müdahale edilmemesi gerekiyor. Mümkünse uygun bir araç yardımıyla (bez parçası, eldiven, poşet) kene çıkarılmalı, aksi halde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kenenin vücutta kaldığı süre arttıkça bulaş riski de artmaktadır,” diye konuştu.
Kenelerin üzerine sigara basmak, alkol, kolonya ya da gazyağı gibi kimyasallar dökmek gibi yöntemlerin zararlı olduğunu belirten Toplu, bu uygulamalardan kesinlikle kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Kene ısırmasına maruz kalan bireylerin 10 gün boyunca ateş, halsizlik, kas ve baş ağrısı, mide bulantısı, kusma ya da ishal gibi belirtileri takip etmeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Toplu, bu tür semptomların görülmesi halinde sağlık kuruluşlarına başvurulması çağrısında bulundu.
Hangi kene çeşidinin hastalığı bulaştırdığının anlaşılamadığına dikkat çeken Dr. Toplu, bütün kene türleri için aynı koruyucu önlemlere başvurması gerektiğini dile getirdi.
