Bitlis’in dar sokaklarından birinde, yükselen minarelerin gölgesinde dolaşırken kulağınızda hep o bilinen türkü çalıyor olabilir; “Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel…” Ancak bu melodi salt bir türkünün sözü değil; şehrin tarihine, yıkımına, yeniden dirilişine ve bugüne taşınan kültürel hafızasına dair ipuçları taşıyor…

VAN OLAY olarak bu dosya haberimizde, Bitlis’te “beş minare” meselesinin perde arkasını; “neden beş?”, “kim yaptı?”, “hangi camiler idi?”, “halen duruyor mu?”, “tarihi yansıması ne?” gibi sorular temelinde ele alacağız. Zamanın izlerini taşıyan taş duvarlar arasında, yalnızca mimari değil toplumsal bir anlatı da okunuyor.

Bitliste Bes Minare Hikayesi Camiler Turkuler Ve Zamanin Izleri 2

BEŞ MİNARE NE DEMEK?

“Beş minare” ifadesi, şehrin tarihinde belli başlı camilerin minarelerini simgeleyen bir deyim haline gelmiştir. Ancak araştırmacılara göre, gerçekte şehrin merkezinde dört tarihî camide minare bulunmakta; yani fiziksel olarak beşincisi ya kayıptır ya da minaresi yıkılmıştır. Türküde geçen “beş minare” ifadesi, halk hafızasında bir sembole dönüşmüş; bir yandan kayıp üzerine kurulmuş bir ağıt, diğer yandan şehrin geçmişine dair bir işaret taşımaktadır.

Bitliste Bes Minare Hikayesi Camiler Turkuler Ve Zamanin Izleri 4

TARİHÇEYE KISA BAKIŞ – KİM NE ZAMAN YAPTI?

● Ulu Camii

1153 yılında Selçuklu devrinde inşa edilmiş olduğu ifade edilen Ulu Camii, şehrin en eski camilerinden biridir. Yüzyıllar boyunca onarım görmüş, özellikle 1916’daki Rus işgali sırasında ciddi hasar almış ve 1985 yılında kapsamlı bir onarım geçirmiştir.

● Şerefiye Camii (Külliyesiyle beraber)

Kitabesine göre H. 935 / M. 1529 yılında Emir IV. Şeref Han tarafından yaptırılmıştır. Külliye cami, medrese, imaret ve türbeden oluşmaktadır. Mimari olarak oldukça süslü bir taçkapıya ve değerli bir taş işçiliğine sahiptir.

● Gökmeydan Camii

Kitabesinde 1801, minaresinde ise 1924 tarihleri vardır. Minare modern dönemde onarılmıştır. Bu yapı da “beş minare” algısına dahil edilen camiler arasındadır.

● Meydan Camii

Bitlis’te sıklıkla “Meydan Camii” adıyla sözü edilen ve halk arasında beş minareyi simgeleyen camilerden biridir. Belirtilen kaynaklarda net yapım tarihi verilmemekle birlikte şehrin cami mirasının bir parçası olarak yer almaktadır.

● “Beşinci” Minare – Kayıp mı Yoksa Efsane mi?

Kaliteli balın sırrı ne? Dünya birincisinden kritik açıklama
Kaliteli balın sırrı ne? Dünya birincisinden kritik açıklama
İçeriği Görüntüle

Araştırmacı yazar Mehmet Törehan Serdar’a göre, günümüzde yalnızca dört minareli cami tespit edilebilmiştir: Şerefiye, Ulu, Meydan ve Gökmeydan. Beşinci minarenin nerede olduğu ya da hangi camiye ait olduğu hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Yerel bir rivayete göre, kayıp olan minare 8 Ağustos Mahallesi’ndeki Kadri Camii’ye aitmiş, 1950’lerde rüzgâr nedeniyle yıkılmıştır.

Bitliste Bes Minare Hikayesi Camiler Turkuler Ve Zamanin Izleri 3

NEDEN “BEŞ” DİYORUZ? SEBEBİ VE YANSIMALARI

Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1916’da şehrin Rus işgaline uğraması ve geri alındıktan sonra ciddi tahribat gören Bitlis’te halk arasında şun anlatılmaktadır: “Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış.” Bu sözlerden yola çıkan türkü ve ağıt, kayıp, yıkım ve dirilişin simgesi haline gelmiştir. Bu nedenle “beş” ifadesi tam olarak kayıtlı bir mimarî sayıyı değil, sembolik bir dilek/hatıradır. Ayrıca bazı kaynaklarda sayının ritmik ve edebi kafiye nedeniyle “beş” olarak belirlendiği savunulmaktadır.

Bitliste Bes Minare Hikayesi Camiler Turkuler Ve Zamanin Izleri 6

HALEN DURUYOR MU? ONARIM DURUMU VE KATMA DEĞERİ

Evet, şehirde bu camiler halen ayaktadır ve ibadete açık ya da ziyarete uygun konumdadır. Örneğin Gökmeydan Camii’nin minaresi 1924’te onarılmıştır. Şerefiye Camii külliyesi ise 2019-21 yıllarında vakıf ve bölge müdürlüğü iş birliğiyle restorasyon geçirmiştir. Ancak kayıp olduğu düşünülen beşinci minare yoktur; bu nedenle “tam beş” minare diyebilmek mümkün değildir. Bu durum hem halk hafızasını hem de turizm açısından bir merak unsuru yaratmaktadır.

Bu camiler, Bitlis’in mimari ve kültürel mirası açısından oldukça önemli. Yerli ve yabancı turistler için çekim merkezi olabilir; taş işçiliği, Selçuklu-Osmanlı sentezi mimarisi, şehrin stratejik konumu ve türküyle birleşmiş sembolik anlatı bir arada sunulmaktadır. Bu da şehrin kültür turizmine doğrudan katma değer sağlamaktadır.

Bitliste Bes Minare Hikayesi Camiler Turkuler Ve Zamanin Izleri 5

TARİHTEKİ YANSIMALAR VE KÜLTÜREL ETKİSİ

“Beş Minare” anlatısı sadece mimari bir kayıt değil; şehrin kolektif hafızasında yer etmiş bir simge. Türkülerde, manilerde, hatta film yapımlarında kullanıcı bulmuş (örneğin “New York’ta Beş Minare” adlı sinema filmine ilham kaynağı olmuştur) Aynı zamanda bu efsane; kayıp, yıkım ve umut temalarını bir arada barındırarak bölge kültüründe önemli bir yere sahip. Bazı araştırmalarda halkın minare sayısını sorgulamaktansa “şehrin dört minaresi” diyebilmesi gerektiği yönünde değerlendirmeler yer almıştır.

Bitlis’te beş minare meselesi, bir şehir için mimari kayıtların ötesinde, toplumsal belleğin ve kültürel sembolik kodların da bir yapısıdır. Gerçekte dört minareli cami kayıtlarda sağlıklı bir biçimde tespit edilse de “beş” sayısı, eksik geçmişin, yıkımın ve yeniden kurma arzusunun bir ifadesidir.

Bu yüzden bir Bitlislinin ya da Bitlis’e gelen ziyaretçinin, “beşinci minare nerede?” sorusunu sormasından ziyade bu söylemin ardındaki hafızayı, hikâyeyi anlaması gerçek değeri taşıyacaktır. Bu dört tarihi minareli cami (Ulu Camii, Şerefiye Camii, Gökmeydan Camii, Meydan Camii), şehrin tarihini, mimarisini, kültürünü bugüne taşımaktadır. Onları görmek, sadece taş duvarlara bakmak değil; Bitlis’in yüzlerce yıllık öyküsünü hissetmek demektir.

HABER İÇİN YARARLANAN KAYNAKLAR
“Bitlis’te Beş Minare Efsanesi”, Bitlis Valiliği resmi sitesi.
“Bitlis’te 5 Minare’nin Sırrı Nedir?”, Akdeniz Gazetesi.
Şerefiye Külliyesi hakkında TDV İslam Ansiklopedisi.
Gökmeydan Camii tanımı, Kültür Portalı.
“Bitlis’in simgesi beş minareden biri kayıp”, Arkitera.
Yenişafak Gazetesi

Muhabir: Suat Tink