HÜDA PAR Batman Milletvekili ve Sözcüsü Serkan Ramanlı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk, rüşvet ve çeteleşme olaylarına dikkat çeken Ramanlı, bu durumun toplumun adalet duygusunu ve devlete olan güveni derinden sarstığını ifade etti. Ramanlı, yozlaşmayı önlemek için artık günü kurtaran değil, köklü ve kararlı adımların atılması gerektiğini vurguladı. Siyaset kurumunu, bu kirlenmiş alanları temizlemek için samimi bir irade ortaya koymaya davet etti.

YOLSUZLUK VE ÇETELEŞMEYE KARŞI ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI

Ramanlı, yozlaşmanın önlenmesi için ahlaki değerlerin yeniden ihya edilmesi, yargı ve denetim mekanizmalarının bağımsız ve etkin biçimde çalışmasının önemini vurguladı. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlüğün esas alınmasının zorunlu olduğunu belirten Ramanlı, devletin, hükümetin ve siyaset kurumunun bu alanları temizleme ve adaleti tesis etme konusunda ortak sorumluluk taşıdığını dile getirdi.

Ramanlı'dan Halka Acil Çağrı: İmza Kampanyasına Destek Verin
Ramanlı'dan Halka Acil Çağrı: İmza Kampanyasına Destek Verin
İçeriği Görüntüle

BÜTÇENİN %15'İ FAİZ BARONLARINA GİDİYOR

Ekonomi politikalarına da değinen HÜDA PAR Sözcüsü, küresel ölçekte artan kamu borçlarına işaret ederek faizli iktisat sisteminin sürdürülemez olduğunu kaydetti. Türkiye'de de kamu borçlarının arttığına dikkat çekerek, 2025 yılı bütçesi üzerinden önemli bir tespitte bulundu:

“2025 yılında faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar liraya ulaşarak toplam bütçe giderlerinin yüzde 15’ini oluşturmuştur. Yani devletin harcadığı her 100 liranın 15 lirası faize, faiz lobisine, faiz baronlarına gitti/gidiyor.”

Ramanlı, 2026 bütçesinde de faiz ödemelerinin 2 trilyon 741 milyar liraya çıkarak bütçenin yaklaşık %14,5'inin yine üretim yerine faize ayrılacağını ifade etti.

Ramanli Adalet Duygusu Sarsiliyor Guven Azaliyor 1

VERGİ YÜKÜ SABİT GELİRLİYE YÜKLENİYOR

Ramanlı, devlet gelirinin önemli kısmının borç faizine harcanması nedeniyle vergi yükünün sabit gelirli vatandaşın omuzlarına yüklendiğini söyledi. Büyük sermaye gruplarına tanınan vergi afları ve ayrıcalıkların gelir adaletini bozduğunu ve üretici kesimi zayıflattığını belirten Ramanlı, faiz ekonomisi yerine üretimin ve adaletli paylaşımın esas alındığı bir ekonomik düzenin zorunlu olduğunu vurguladı. Türkiye'nin borçla değil, üretim ve alın teriyle büyüyebileceği mesajını verdi.

SOSYAL MEDYA KONTROL EDİLMELİ, MAHRUMİYET İHLALİ ÖNLENMELİ

Gençlerin sosyal medya kullanım oranına dikkat çeken Ramanlı, kontrolsüz paylaşımların olumsuz rol modellerin yayılmasına ve gençlerde kimlik karmaşası, değersizlik hissi gibi sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Sosyal medyanın tamamen yasaklanamayacağını ancak içeriklerin denetlenmesi ve filtrelenmesi gerektiğini belirtti. Ramanlı, mahremiyeti ihlal eden ve olumsuz içeriklerin engellenmesi, medya okuryazarlığı derslerinin yaygınlaştırılması ve toplumun değerlerine uygun içerik üretiminin teşvik edilmesi çağrısında bulundu.

AİLE YAPISI SARSILIYOR: ARABULUCULUK DÜZENLEMESİ HAYATA GEÇİRİLMELİ

Son olarak aile kurumunun çözülme sürecine girdiğini belirten Ramanlı, en basit anlaşmazlıkların dahi boşanma gerekçesi olarak kabul edilmesinin aile yapısının temellerini sarstığını dile getirdi. Bireyselleşme ve dijitalleşmenin etkisiyle aile içi iletişimin zayıfladığını, sevgi, saygı, güven gibi değerlerin geri plana itildiğini kaydetti. Ramanlı, devletin ve toplumun aileyi korumakla görevli olduğunu vurgulayarak, artan boşanmalara karşı "aile arabuluculuğu" düzenlemesinin bir an önce hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Kaynak: İLKHA