Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencileri, Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için başlattıkları oturma eylemini 18'inci gününde sürdürdü. Eyleme destek vermek amacıyla kampüse gelen baba Nizamettin Kabaiş, önemli açıklamalarda bulundu.Rojin Kabaiş'in Telefonu Portekiz’e Gönderilecek (2)

Başkan Takva müjdeyi verdi! Van’da İran Konsolosluğu resmen açıldı
Başkan Takva müjdeyi verdi! Van’da İran Konsolosluğu resmen açıldı
İçeriği Görüntüle

Rojin için eylem yapan öğrencilere teşekkür eden baba Kabaiş, ““Rojin'e ne oldu? Rojin'in katili nerededir? Biz hepimiz bunu araştırıyoruz. Ama siz ne yapıyorsunuz? Geliyorsunuz öğrencilere karışıyorsunuz, hesapları kapatıyorsunuz, engel oluyorsunuz, polisi çağırıyorsunuz. Bu pırıl pırıl gençlere neden polis geliyor, şiddet uyguluyor? Bir hafta 10 günden fazla burada yürüyüş yaptılar, ayaklandılar. Burada güvenlik yoktur. Her şeyi düzeltin. Rektöre bu şekilde söylüyorlar. Rektör tam tersini yapıyor. Sanki öğrenciler onun düşmanıdır. Bu öğrencilerin hepsi geleceğimizdir. Onlara sahip çıkmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

“TELEFON PORTEKİZ’E GÖNDERİLECEK”

Dosyaya ilişkin savcıyla görüştüklerini dile getiren Nizamettin Kabaiş, “Dosyayla ilgili gelişme Allah'ın izniyle olacak. Bu ikinci rapor adli tıpta gecikti. Bir sene sonra geldi. Böyle olmaması lazımdı. Daha önce de gelebilirdi. Yani 3 ay sonra da gelebilirdi. Neden 1 sene sonra geldi? Bunu da söylüyoruz. Savcı, “Benimle ilgili herhangi bir sıkıntı yok, adli tıptan geç geldi” dedi. Daha çok sorulacak sorular vardır. Cevapsızdır o sorular. Mesela Rojin kaç gün suda kalmış? Hangi gün rahmet etmiş? Bu adli tıpta belli oluyor. Bu cevaplar gelirse her şey netleşir. İnşallah Allah'ın izniyle cevaplar gelir. Telefonu da sorduk. “Biz Portekiz'le konuşmuşuz. Orada bir şirket varmış. O şirkete gönderilecek, orada açılacak. İnşallah bir şey silinmeyecek. Her şey orada, netleşecek. Yani telefon daha önce de açılabilirdi.. Niye bir ay sonra, iki ay sonra Portekiz'e göndermediniz? Gönderilmiş diye bir söylenti vardı ama daha göndermemişler, gönderilecek. Yani çalışmalar çok eksik yürütülmüş. Dosyada her şey gecikti. Bu dosya niye bu hale geldi? Millet ayaklandı. Bütün her yerde yürüyüşler oldu. Kabul edilecek bir durum değil yani. O iki erkeğe ait DNA iki ay sonra da belli olurdu. Biliyorlardı ki Rojin'in vücudunun neresindeydi. Dediler belki bulaştır... O şekilde sakladılar.” dedi.Rojin Kabaiş'in Telefonu Portekiz’e Gönderilecek (4)

“BENİM KIZIM İHMALLER YÜZÜNDEN GİTTİ”

Rojin’in yapılan ihmaller yüzünden hayatını kaybettiğini söyleyen baba, “Bugün bir üniversite öğrencisi devlet için bir memur demektir. Ama ne yazık ki önem vermediler. Rojin’e önem vermediler. Biz sürekli diyoruz, telefon baz istasyonu yapın. O gece kim orada vardı?. Orada tel yoktur. Kamera vardır. Kamerayı siyah beyaza çevirmişler. Niye 17 saat sonra bize haber verdiniz? Bunlar hepsi ihmaldir. Ölüme sebebiyet getiren ihmallerdir. Benim kızım o ihmaller yüzünden gitti. Kameralar olsaydı çözülecekti en azından. Şimdi şu anda ben gittim oraya gidin bakın; beş tane kamera aynı yere takmışlar. Her taraf görünüyor. Daha önce niye bunu yapmadınız? Bunu rektör hocaya soruyorum. Niye bunu yapmıyorsunuz? Kameralar olsun, ışıklar olsun. Bir öğrenci serbest gezemiyor. Köpeklerden yürüyemiyorsun. O köpeklerin ne işi vardır? O hayvanın ne işi vardır? Belediyeyi çağır, gelsin toplasın. Bu ihmallerin hepsini gördüm. Rojin’e bir şey olmuş ama bu öğrencilerimize en azından bir şey olmasın.” şeklinde konuştu.Rojin Kabaiş'in Telefonu Portekiz’e Gönderilecek (5)

“NEDEN HESAPLARA ERİŞİM GETİRİYORSUNUZ?”

Olaya ilişkin paylaşım ve haberlere getirilen erişim engellerine de değinen Nizamettin Kabaiş, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bugün burada kameracılar var, gazeteciler vardır. Rojin'in dosyası hakkında çekimler yapıyor. Bu bir suç değil. Bir genç kızımız, burada bir can kaybolmuş. Cinayettir. Yani bunun araştırılması lazımdır. Neden hesaplara erişim getiriyorsunuz? Bunu rektör yapıyor. Diyor ki: "Bana, kötü muamelede bulunmuşlar, küfürler etmiş." 10 günden fazladır 3-4 tane mesaj bana geldi. Hem tehdit, hem küfür. O zaman ben kime gidip söyleyeceğim? Biz canımızın derdine düşmüşüz, o kendi koltuğunun derdine düşmüş. Onun bir müdürü var. Bazen arıyor diyor "Valla rektör beye bu hakareti de yapmışlar, mesaj atmışlar." Peki, ben ne yapayım? Ben gideyim kime söyleyeyim? Tabii ki seni eleştirecekler, sana kötü sözler de söyleyecekler. Senin yanında bir genç kız kayboldu. Sen hiçbir bilgi, bir şey kimseyle paylaşmamışsın. Tam tersi elinde gelse delilleri karartıyor, hesapları kapatıyor. Öğrencilere diyor "Yürüyüş yapmayacaksınız. Neden bunlara karışıyorsun?"Rojin Kabaiş'in Telefonu Portekiz’e Gönderilecek (6)

Açıklamanın ardından acılı baba ve öğrenciler Edebiyat Fakültesine kadar yürüyüş düzenledi.Rojin Kabaiş'in Telefonu Portekiz’e Gönderilecek (3)

Muhabir: Kasım Keklik