Tüm dünyanın yakından takip ettiği, küresel iklim değişikliği ile mücadele için kritik kararların alındığı Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nin (COP31), 2026 yılında Türkiye’de yapılacağı resmen duyuruldu. Uzun süredir zirveye ev sahipliği yapmak için rekabet eden Avustralya ile Türkiye arasında varılan anlaşma sonucunda, zirvenin Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’da düzenlenmesi bekleniyor. Bu karar, Türkiye'nin küresel iklim diplomasisindeki konumunu önemli ölçüde güçlendiriyor.

AVUSTRALYA İLE STRATEJİK UZLAŞI: ZİRVEYİ KAZANAN İKİ ÜLKE
Ev sahipliği için Türkiye ile yarışan Avustralya’nın Başbakanı Anthony Albanese, yaptığı açıklamada 2026 zirvesinin Türkiye'de yapılacağını doğruladı. Albanese, varılan anlaşmanın her iki ülke için de büyük bir kazanım olduğunu ifade etti. Uzlaşıya göre; zirve fiziki olarak Türkiye'de gerçekleşecek olsa da, hükümetler arası müzakerelere Avustralya başkanlık edecek. Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı bu zirve, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) taraf olan 197 ülkenin en üst karar alma organını bir araya getirecek. Zirve öncesi düzenlenecek olan ön toplantının ise Pasifik bölgesinde yapılması planlanıyor.

İKLİM HEDEFLERİ VE KÜRESEL SORUMLULUK
Türkiye'nin 2026 COP31 Zirvesi'ne ev sahipliği yapması, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki taahhütlerini uluslararası platformda bir kez daha teyit etmesi anlamına geliyor. Türkiye, 2021 yılında Paris İklim Anlaşması'nı onaylamış ve 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefini açıklamıştı. Bu zirvenin Türkiye'de yapılması, özellikle gelişmekte olan ülkeler ve Akdeniz havzası için iklim değişikliği adaptasyon ve finansman konularının daha yüksek sesle tartışılmasına zemin hazırlayacaktır. Ev sahibi olunamadığı durumlarda toplantıların yapıldığı Almanya’nın Bonn kenti yerine bu küresel etkinliğin Türkiye’ye verilmesi, ülkenin uluslararası tanınırlığı açısından da önemli bir diplomatik başarı olarak nitelendiriliyor.
COP31 Zirvesi'nin ana gündem maddelerinin başında, ülkelerin iklim hedeflerini (NDC'ler) yükseltmeleri ve küresel ısınmayı 1.5°C'de sınırlama hedefi doğrultusunda atılacak somut adımlar yer alacak.





