Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Dr. Erdoğan Özel, yaptığı açıklamada Van, Bitlis, Muş ve Hakkari illerinin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında hâlâ son sıralarda yer aldığını ifade etti.
Son yıllarda yapılan yatırımların beklenen etkiyi yaratmadığına dikkat çeken Özel, “Bu tablo, bölgesel kalkınma politikalarının sürdürülebilirlik ve yerel potansiyel odaklı biçimde ele alınması gerektiğini gösteriyor” dedi.
Van Gölü Havzası’nın doğal zenginlikleriyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Özel, “Dünyada eşi olmayan Van Gölü’nün yanı sıra Akdamar Adası, Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Nemrut Krater Gölü ve Süphan Dağı gibi değerler, bölgeyi yılın her döneminde turizm açısından cazip kılıyor. Bu potansiyel, ekoturizm, su sporları, dağcılık ve kültür turizmi projeleriyle değerlendirilirse, istihdam artar ve yerel ekonomi canlanır” ifadelerini kullandı.
Dr. Özel, ayrıca Van Gölü’nde yaşayan endemik Van Balığı (İnci Kefali) türünün korunmasının hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.
Bölgenin tarım ve hayvancılık açısından da güçlü bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Özel, “Verimli ovalar, geniş mera alanları ve iklim çeşitliliği sayesinde süt, et, tahıl ve yem üretimi bakımından önemli bir potansiyele sahibiz” dedi.
Jeopolitik konuma da değinen Özel, “Van Gölü merkez alınarak çizilecek 500 kilometrelik bir daire; İran, Irak, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’a uzanan geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Bu da Van Gölü Havzası’nın uluslararası ticaret, lojistik ve üretim ağlarına entegre olma açısından stratejik önemini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
Eğitim, istihdam ve altyapı alanlarında uzun vadeli stratejiler geliştirilmediği sürece bölgedeki göstergelerde anlamlı bir ilerleme sağlanamayacağını dile getiren Özel, “Doğal kaynaklarımızı, tarımsal zenginliğimizi ve jeostratejik konumumuzu çevre dostu yatırımlarla ekonomiye entegre edebilirsek, Van Gölü Havzası sürdürülebilir kalkınmanın öncüsü olabilir” dedi.




