Van Kent İzleme Platformu, tarafından yapılan açıklamada, söz konusu alanın Van şehir merkezinde kalan nadir büyük açık alanlardan biri olduğuna dikkat çekilerek, 2011 Van depremleri sonrasında bu bölgenin hem deprem toplanma alanı hem de kamusal yeşil alan olarak planlandığı vurgulandı.

Van Kent İzleme Platformu, “Hiçbir katılımcı süreç işletilmeden ve kamuoyunun görüşü alınmadan yapılan bu imar değişikliği, yalnızca bir plan revizyonu değil; aynı zamanda toplumsal bir uzlaşıyı ihlal eden bir uygulamadır” dedi.

"KENT MEKÂNLARI KURUMSAL İHTİYAÇLARA GÖRE DEĞİL, TOPLUMSAL YARAR GÖZETİLEREK ŞEKİLLENDİRİLMELİDİR"

Van Kent İzleme Platformu, sürecin sivil toplum, meslek odaları ve üniversiteler gibi yerel bilgi kaynakları kullanılmadan işletildiğini ifade ederek, alınan kararların şehircilik ilke ve esaslarıyla çeliştiğini dile getirdi. Açıklamada, Valilik binasının yeri belirlenirken sadece idari ihtiyaçların değil, afet riski, sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik gibi ilkelerin de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.

Platform, kararların acilen gözden geçirilmesini talep ederek, kentsel alanların sadece bugünü değil, gelecek kuşakların yaşam kalitesini de doğrudan etkilediğini vurguladı.

"KATILIMCILIK, ŞEFFAFLIK VE KAMU YARARI ESAS ALINMALI"

Açıklamanın sonunda şu çağrıda bulunuldu: “2013 yılında park olarak planlanan DSİ yerleşkesinin yapılaşmaya açılması büyük bir yanlıştır. Van’ın geleceğini şekillendirecek her kararda katılımcılık, şeffaflık ve kamu yararı ilkelerine bağlı kalınmalı; tüm kurumlar, yerel halk ve uzmanlar bu süreçte aktif rol almalıdır.”

Van Kent İzleme Platformu, tüm kamu kurumlarını ve yerel yöneticileri, gelecek nesillere yaşanabilir bir Van bırakmak için sorumluluk almaya davet etti.

Kaynak: Vanolay - Haber Merkezi