Van Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde, Beşyol Meydanı’nda ‘Küresel Sumud Filosu’na destek amaçlı basın açıklaması düzenlendi. Van Filistin'e Destek Platformu öncülüğünde bir araya gelen Vanlılar, Gazze halkının yaşadığı abluka ve saldırılara dikkat çekerek, uluslararası kamuoyunun sessizliğini bir kez daha protesto etti.

Van’ın yanı sıra, İstanbul, Adana, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Kütahya, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Sinop, Tokat, Şanlıurfa, Yozgat, Aksaray, Iğdır ve diğer illerde de eş zamanlı olarak Küresel Sumud Filosu’na destek amaçlı basın açıklamaları ve yürüyüşler düzenlendi.

Van Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde Beşyol’daki Kubbetus Sahra Çadırı önünde düzenlenen basın açıklamasına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Program Mehmet Emin Demir’in okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Akabinde Şeref Ayna ve Ahmet Faruk Çevik kısa bir açıklama yaptı.

“BÜTÜN KATİLLER BİLSİNLER Kİ ONLAR DA HER KÖŞE BAŞINDA GÖZLENECEKLER”

Daha sonra söz alan Van Filistin'e Destek Platformu Dönem Sözcüsü Hayati Beyde, yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, “Muhammed Garip Cesur, Dr.Halil İbrahim Çinkılıç, Dr. Salih Merdivan ve Şerif Bilgin kardeşlerimiz de Van’dan Gazze’ye giden Sumud Filosu’nda yer alıyor. Kardeşlerimiz sağ salim dönmezse, kardeşlerimize karartma uygulanırsa özelde bölgemizdeki genelde dünyadaki bütün siyonistler bütün katiller bilsinler ki onlar da her köşe başında gözlenecekler. Onlar da karartılacaklar. Müslümanlara ne kadar yaşam hakkı sunulduysa onlara da en fazla o kadar yaşam hakkı sunulacak. Umarız ki siyonistler bu içine düştükleri uykudan, derin uykudan bir an önce uyanırlar. Kardeşlerimiz sağ salim gider, misyonlarını yerine getirir ve umarız ki geri dönerler” ifadelerini kullandı.

“GAZZE’DE SADECE SİLAHLAR DEĞİL AÇLIK DA BİR SAVAŞ ARACI OLARAK KULLANILMAKTA”

‘Küresel Sumud Filosu’na destek amaçlı düzenlenen basın açıklamasında konuşan Van Filistin'e Destek Platformu Dönem Sözcüsü Hayati Beyde, “Gazze’de devam eden hukuksuz abluka, işgal ve yerinden etme politikaları, artık tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayında izlenen bir soykırıma dönüşmüştür. Geldiğimiz noktada her gün çocukların, kadınların ve yaşlıların açlıktan hayatını kaybettiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Gazze’de sadece silahlar değil açlık da bir savaş aracı olarak kullanılmakta, gıda, ilaç ve temiz suya erişim kasten engellenmektedir. Bu tabloya bütün insanlık şahittir. Batısından doğusuna tüm dünyanın özgür ve onurlu insanları yaşanılan bu büyük zulme daha fazla sessiz kalmayacağını en yüksek sesle dile getirmektedir. ABD’nin ve Avrupa’nın meydanları, kampüsleri dahi tarihin doğru tarafında yer almak için eğitiminden ve kariyerinden belki bunlardan çok daha fazlasından vazgeçmeyi göze alan insanlarla dolup taşmaktadır. Çünkü şahitlik sorumluluk gerektirir. İşte tam da bu sorumluluğu üstlenmek için 44 farklı ülkeden insanlar bir araya gelmiş, Küresel Sumud Filosu’nu oluşturmuştur. Bu yönüyle filo, insanlık vicdanının ortak yansımasıdır” dedi.

Van’da utandıran manzara! TOKİ Yolu ve Düzyol bakıma hasret
Van’da utandıran manzara! TOKİ Yolu ve Düzyol bakıma hasret
İçeriği Görüntüle

“BU FİLOLAR, İNSANİ YARDIM TAŞIYAN TEKNELERDEN DAHA BÜYÜK BİR ANLAMA SAHİPTİR”

Küresel Sumud’un, insanlık vicdanının ilk defa harekete geçişi olmadığını belirten Beyde, “Unutulmamalıdır ki, Küresel Sumud, insanlık vicdanının ilk defa harekete geçişi değildir. Daha önce de gemiler ve filolar hareket etmişti. Şunu unutmayalım; bu filolar, insani yardım taşıyan teknelerden daha büyük bir anlama sahiptir. Bu filolar, tarihin bizleri sözlerimizle değil, en savunmasız anlarda insan hayatını korumak için attığımız adımlarla yargılayacağının farkında olduğumuzun kanıtıdır. Ablukayı denizden delme girişimleri, aynı zamanda stratejik ve tarihsel bir öneme sahip, direniş ve umut sembolleridir. Daha önce Mavi Marmara, yakın zamanda Madleen ve Handala gemileri, İsrail’in hukuk tanımaz saldırılarına rağmen bu vicdani duruşu dünyaya göstermiştir. Mavi Marmara’da şehit edilen on Türkiyeli aktivist, ablukanın kaldırılmasının artık yalnızca Filistin’in değil, aynı zamanda bizim de davamız olduğunu ortaya koymuştur. Yine bugün, şehadetinin yıl dönümünde andığımız Ayşenur Ezgi Eygi, Türkiye’nin vicdanını ve insanlık onurunu temsil etmektedir” diye konuştu.

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN İSRAİL’İN SALDIRILARI VE ABLUKASI KARŞISINDAKİ ETKİSİZLİĞİ ARTIK KABUL EDİLEMEZDİR”

Bu filoyu korumak, sadece Gazze halkının değil, tüm insanlığın ortak vicdanını korumak olduğunu belirten Beyde, “Bugün bu filoyu korumak, sadece Gazze halkının değil, tüm insanlığın ortak vicdanını korumaktır. İsrail’in saldırılarına karşı Global Sumud Filosu’nu korumak, bütün hükümetlerin ve uluslararası kurumların görevidir. Birleşmiş Milletler’in İsrail’in saldırıları ve ablukası karşısındaki etkisizliği artık kabul edilemezdir. Eğer İsrail’in saldırılarının önü alınmazsa, çöken Gazze değil, uluslararası hukuk ve küresel düzen olacaktır. Uluslararası insancıl hukuk açıktır: Siviller korunmalı, insani yardımların ulaştırılmasına izin verilmelidir. Açlığın bir savaş aracı olarak kullanılması Cenevre Sözleşmeleri’nin açık ihlalidir. Bu nedenle, tüm devletleri ve BM organlarını, gecikmeksizin insani görevlerini yerine getirmeye BM Güvenlik Konseyi’ni derhal toplantıya çağırıyoruz. Çağrımız nettir: Gazze’ye güvenli ve kesintisiz bir insani yardım koridoru açılmalıdır. Global Sumud Filosu korunmalı, sivil toplumun barışçıl girişimleri güvence altına alınmalıdır. Katılımcılar, yasadışı gözaltı, tehdit ve saldırılardan korunmalıdır. Gazze’ye denizden insani erişim hakkı garanti edilmelidir. İsrail’in yasa dışı ablukası ve soykırım uygulamaları derhal sona erdirilmelidir. Bağımsız medya ve uluslararası gözlemciler misyonu takip etmeye teşvik edilmeli, şeffaflık sağlanmalıdır. Taleplerimiz bellidir: Gazze’ye insani yardım ulaştırılsın, Global Sumud Filosu korunsun, insanlık onuru savunulsun! Bizler, bu girişimi destekleyen sivil toplum kuruluşları olarak uluslararası toplumu, hükümetimizi ve dünyadaki diğer hükümetleri bu insani görevi sahiplenmeye ve derhal harekete geçmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Program Mehmet Emin Demir’in yaptırdığı dua ile son buldu.

Muhabir: HACI YILMAZ