Hamd ve sena layıkıyla Rabbulalemine olsun. Bizleri İslam fıtratı üzere yaratıp bizi o İslam ile asli fıtratımıza çağıran Rabbimize hamd olsun. Bu konudaki davetçi peygamberlerine ve bu risalet zincirinin son halkası Hz. Muhammed'e selat-u selamlar olsun.

Geçen yazımızda evliliği zorlaştıran sebeplerden başlıklar halinde bahsettik. Bu yazımızda ise içinde yaşadığımız toplumda özellikle ön plana çıkan engelleri ve aranması gereken vasıfları açıklamaya devam ediyoruz.

Siz kıymetli okuyanlardan istirhamım, karşılaştığınız bu sorunlara vereceğimiz tavsiyeler ışığında çözüm bulmanızdır. Müslüman halkımızı bu konularda aydınlatmanız ve bu engellerden dolayı evlenemeyen kız veya erkek kardeşlerimize rehberlik etmenizdir.
Tarafların maddiyata fazla değer vermeleri:

Bizler için her konuda asıl ölçü rabbani ve nebevi ölçüdür. Bu konuda Nur sûresi 32'inci ayette mealen şöyle buyruluyor; 'Sizden bekar olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.' Bu ayetten açıkça anlaşılıyor ki, fakirlik evlenmeme için sebep değildir. Bu konuyu evlilik şartlarının en başına ekleyenlerin bu ayeti tekrar ve tekrar okumaları lazım. Çünkü fakirlik asıl engel olsa yüce Rabbimiz 'Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütufları zenginleştirir.' şeklindeki buyruğuyla yürekleri teselli etmezdi.


Evet, Müslümanlara yapılan bu emir bir tavsiye niteliğindedir ve toplum içinde hiçbir kimse bekar kalmayacak biçimde Müslümanlar bu sorumluluklarını yerine getirmek zorundadırlar. Toplumun düzelmesi, toplumun temizlenmesi için, toplumun iffetli ve hayalı bir toplum olabilmesi için tüm Müslümanların buna riayet etmeleri gerekmektedir.

Ya Müslümanlar bu görevlerini yerine getirerek, tertemiz rabbani bir toplum oluşturarak, namus ve iffetlerini koruyarak sonunda cennete doğru giderler ya da bu sorumluluklarından kaçarlar, evlenemeyenlere yardımcı olmazlar, bunun sonucu olarak da toplumda nikah dışı gayrimeşru ilişkiler yayılır ve kirli bir toplum oluşur, Allah'ın gazabı o toplum üzerine olursa işimiz biter Allah korusun. Bu iş için şu materyalizme sürüklenen toplum içinde en büyük dert ekonomik derttir.

Birinci olarak kimi bekar kadınlar -ister kız olsun isterse dul olsun- kimi kadınlar, kimi erkekler şöyle düşünüyorlar: Efendim, benim param var, pulum var, imkanlarım var, çevrem var. Benim bu durumda evlenmeye hiç de ihtiyacım yoktur, derler. Meseleye sadece ekonomik güç noktasından bakarlar.
Kimi kadınlar ve erkekler de bunun tamamen aksine, benim hiç bir şeyim yok. Ne param var, ne pulum var, ne imkanım var. Bu durumda evlilik kim ben kim? Ben nasıl evleneyim?

Meselenin bir üçüncü boyutu da diğer Müslümanların, özellikle ebeveynlerin tutumudur. Yahu benim ne gücüm var ki bu Müslümanları evlendireyim? Etim-budum ne ki, bu iki garibanı evlendirmeye el atayım? Bir şeyler harcasam kendim aç kalacağım, diyerek bu işe yardımcı olmaktan kaçıyorlar. Bir taraftan kendilerine yapacakları harcamaları çoğaltıyorlar.
Mesela, çocuklarını evlendirirlerken çok büyük harcamalar yaparak, çok pahalı düğünler yaparak hakları olmadığı halde toplumda sosyal ahlakı, ekonomik dengeleri altüst ediyorlar, evlenmeleri, düğünleri zorlaştırıyorlar.
İşte bu üç şekilde bir toplum içinde ekonomik sebeplerle evlenmenin, nikahın engellenmesi toplumun en büyük belalarından birisidir. Çünkü ekonomi hayatın temeli değil ki. Hayatın temeli imandır. Toplum Müslüman olsa, Müslümanlığı ön plana çıkarsa, ben bir Müslüman olarak Rabbimin helal kıldığı nikahla bu nimetten istifade edeyim diye karar verse, ekonomi engel mi olacak?

İşte Rasûlullah Efendimizin (asm) kendisinin, kızlarının, sahabesinin evlenme modelleri önümüzde. Onların örnek hayatları hem güzel, hem de kolaydır.
Evlenecek kızımızın nasıl olsa iyi kötü evde bir yatağı vardır, oğlumuzun da bir yatağı vardır. İşte bu iki yatağı birleştirdiniz mi tamam. Yiyecek mi? Eh zaten evimizde oğlumuz da yiyor, kızımız da yiyor. Aç değiller ki şu anda onlar.

Buralara kadar bir sebeple rızıklarını gönderen er-rezzak (c.c) evlendikten sonra mı kesecek rızıklarını. Ama öyle değil de hayatı eşyaya, hayatı modernizme bağlarsanız, hayatı bunlarla boğarsanız elbette bu iş zorlaşacaktır. Kızımızın üzerinde bir elbise yok mu? Oğlunuz giyinik değil mi? Tamam. Başka neye ihtiyaç var?
Yirmi beş-otuz yaşına gelmiş bir kız ve bir erkek düşünün. Böyle bir delikanlının, böyle bir kızın maddi imkanlara sahip ama bekar yaşaması mı daha iyidir, yoksa evli ama az malla iktifa etmesi mi daha tatlıdır? Hangisi daha mutlu eder onları? Altında bir çulu olsa bile, kuru ekmekle ömür sürse bile kocasıyla güzellikle beraber olması onun için daha tatlıdır değil mi? Tüm aileler, tüm ailelerin kızları, erkekleri bunalımda değiller mi bu açıdan? Ne hakkımız var hayatı böyle zorlaştırmaya?

İşte şu anda görüyoruz, duyuyoruz ki kimi kafir ve zalim toplumlar, nikah dışı ilişkilerle bu ihtiyaçlarını Allah'ın istemediği yollarla karşılıyorlar. Yani bizler de böyle mi yapalım? Hayır, işte bunun alternatifini anlatıyor Rabbimiz. Böyle bir pisliğe düşmek istemiyorsanız evlenmeyi kolaylaştırın, Müslüman kardeşlerinizi evlendirin. İşte bunun çaresi, bunun alternatifi budur.
Şimdi söyleyin bana şu babalardan hangisi daha güzeldir? Bir baba düşünün ki gidip bir Müslümana diyor ki evladım, kardeşim benim bir kızım var, sen onunla evlenir misin? Mesela Ebu Bekir Efendimiz (ra) geliyor Allah'ın Resûlüne (asm), 'Ya Rasulallah benim kızımla evlenir misin?' diyor.

Bir başka baba Hz. Ömer (ra) kocası ölmüş kızının iddeti biter bitmez Ebu Bekir (ra)'e gidiyor ve 'Ey Ebu Bekir benim kızımla evlenmek istemez misin?' diyor. 'Ey Osman benim kızımla evlenemez misin?' diyor. Böyle bir baba mı daha güzel, böyle bir baba mı kızını düşünüyor? Yoksa 'Kızım işte ev, işte ekmek, işte para, pul. İşte seveceksen benim çocuklarım, benim torunlarım gel babanın evinde otur.' diyen zalim bir baba mı daha kızının fıtratını düşünüyor? Söyleyin hangisi iyi bunların? Hangisi merhametli?

İnsaf sahibi müminlerin cevabı gayet nettir. Şanı yüce rabbimizden bu nebevi ölçüleri esas alıp buna göre bir yaşam lutfetmesini diliyorum.