Ülkemizde ara ara yapay gündemler oluşturulur. Daha önceden devamla olup ta, sanki yeni bir şeymiş gibi toplumun dikkatini dağıtacak meseleler gündeme getirilir. 'Türbanlı kadını tokatlayan adam, açık kadını tekmeleyen kişi, anne babasını kesen üniversiteli genç kız, fetvacı molla, limon satan memur, hamile çocuk, istismarcı öğretmen, çocuk istismarı, kameralara yakalanan hırsızlar, üniversiteli kızı balta ile kesen üniversiteli genç, bankayı dolandıran bankacı, sahte doktor' …

Bunlar günlerce medyayı meşgul eder. Sayabildiğiniz kadar bu ve benzeri meseleler bir anda memleket gündemi haline gelir. Memleketi asıl ilgilendiren diğer asli meseleler ise arka plana itilir veya kamuoyundan bir şeyler gizlenir. Yani anlayacağınız yapay ve sun'i gündemler bilerek birileri tarafından piyasaya sürülerek çözülmesi gereken problemler yarıda kalır. Kamuoyu kendine gelene kadar atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir bile…

Son günlerde ise kamuoyunun bildiği üzere 'çocuk istismarı' meselesi gündeme getirilmiştir. Siyer kitaplarına baktığım kadarı ile Peygamber efendimiz aleyhisselatu vesselam döneminde söz konusu mesele hiç yaşanmamıştır. Yani İslami hükümlerin uygulandığı toplumlarda bu türcinayetler işlenmez. Hele çocuk istismarcılarını şehrin orta yerinde bir asın bakalım bir daha böyle bir mesele yaşanır mı? Göreceksiniz ki 'çocuk istismarını' gündeme taşıyan malum zevatın kahir ekserisi şeriat hükümleri uygulanıyor diye yine bu tür idamlara karşı çıkacaktır.

Hasılı kelam, sözün özü; İslam hükümlerinin uygulanmadığı Müslüman toplumlarda fitneler boy gösterir, kaos çıkar, istismarlar alır da başını gider… Efendim, istismar deyince sadece çocuk istismarı mı yaşanıyor memleketimizde? Zihinlerin istismarı en büyük sorunumuz, cahil kalmasın diye mektebe gönderdikleri çocukları dağa çıkan, anne babasını kesen, uyuşturucu komasına giren, intihar için denize atlayıp '- imdat boğuluyorum beni kurtarın!' diyen az okumuş görmedik bu memlekette… Demek ki asıl mesele okumak değil, neyi okumaktadır… Siz okullarda karma eğitim verseniz, Din ahlak dersini seçmeli ders olarak müfredata ekleseniz, her türlü rezaleti yazıp çizen yayınların önünü açsanız, Darwin hayvanının ' insan maymundan türemiştir' felsefesini okutsanız, gençliğin hali de bu olur…

Öncelikle, Allah'ın tertemiz yarattığı körpe beyinlerin berrak zihinleri İslami bir eğitimin semeresi olan iman ve amel ile doldurulmalı, gençlik İslami terbiye almalıdır. Zihinlerimiz karma eğitim ve yanlış bilgiler ile bulandırılmamalı, dindar bir nesil yetiştirilmeli… O zaman siz görün bu toplumda herhangi bir istismar yaşanır mı? Kimse kusura bakmasın İslami bir eğitim ile neslimiz ıslah edilmediği sürece her türlü istismar yaşanır, bu tür meseleler ile yapay gündemler oluşturulup böylelikle insanımız da istismar edilmiş olur.

Dindar bir neslin inşası için öncelikle eğitim müfredatımızın tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Diyanet işleri yüksek kurulu ve medrese Âlimlerimizin, dindar sosyolog ve psikologların, dini ve diyaneti bir bütün toplum mühendisleri ve ailelerin de içinde bulunduğu geniş yelpazeye sahip bir kesimin de görüşlerine başvurularak yeniden bir müfredat hazırlanmalı. Hatta okul- cami eksenli bir eğitim modeli oluşturulmalı… Ayrıca, İslam eksenli, toplumun tüm kesimlerine hitap edecek bir eğitim modelinin oluşturulması elzemdir. Kamuoyu bu tür öneriler ile meşgul edilse daha doğru olmaz mı?