Van şehrimizde milyonlarca lira harcanarak yapılan hastanelerimiz var. Hem araç ve gereç bakımından ve hem de personel bakımından son derece donanımlı ve modern olan hastanelerimizden bir tanesi de Van bölge eğitim ve araştırma hastanesidir.

Hastaneye gittiğinizde kılavuz çizgiler olmasa, yolunuzu şaşıracak kadar karmaşık görünse de kısa bir süre sonra alışabiliyorsunuz gideceğiniz bölümlere. Doktorların ilgisi de iyi. Geçen hafta bir hastalık vesilesiyle benim yolum da hastanenin acıl bölümüne düştü. Halk arasında ' Hastaneye giden hastalanır' deyimine kendini çok kaptıran biri olsam gerek ki pek hastaneleri sevmem. Ama mecburen bu defa gittim. Serum için sarı alan diye tabir edilen acil bölüme yollandım. Gittim gitmesine de, gitmez olaydım. Dünyada sadece bize özgü olan ' Hastaneye giden hastalanır' deyiminin ne kadar doğru olduğunu daha iyi anlamış bulunuyorum. Efendime söyleyeyim, ilk etapta ' boş yatak şimdi yok' tepkisiyle karşılaştım. Neyse ki boş bir yer bulabildik. Yatağın temizliği bin ' 'Maşallah' dedirten cinsten.

' A baba bak yerde kan var!' diye babasın seslenen bir çocuğun tepkisi... Maalesef abartı yapmıyorum. Yerlerde kan... Dolabın çekmecesinde kanlı peçete. Etrafta serum iğneleri. Kir ve toz... Baba çocuğuna ' Yavrum hiç bir şey elleme, şuradan bir sağ ve selametle çıkalım' demez mi? Personelin koşuşturması iyi, ama ve lakin kar ve zarar birbirini denkleştirmiyor... Tuz kokmuş anlayacağınız. 'Yarabbi şu serum bir an bitse de kaçsam şu hastaneden' diye söylenmeden edemiyorum. Stresten baş ağrım başladı fakat yapacak bir şey yok. Nihayet biten serum bana derin bir nefes aldırttı. Sağlık personelinin ' Başka bir isteğiniz var mı ?' alicenaplığına ' 'hayır hayır Allah razı olsun, hepiniz çok iyiydiniz' deyip kendimi dışarı attım. 'Tövbe ya rabbi bir daha hastane, mastane yok' deyip o kabus ortamdan kurtulmanın derin sevinci içerisindeyim şimdi. Hastalık mı dediniz, o ortama girmektense hastalık baş üstüne...

Kimse gocunmasın ben şahit olduklarımı yazdım. İnanın az da söyledim. Çoğunu görmek isteyen şöyle bir esnaf gözüyle pardon hasta veya vatandaş veyahut müfettiş gözüyle KAMERALARIN GÖRMEDİĞİ HASTANE ALANLARINA bir göz atsın, daha ne TEMİZLİK destanları yazılır, şahit olurlar. Bu durum sadece kamu hastaneleriyle sınırlı bir durum değil, özel hastanelerin hali de aynıdır.

Ben bürokrasiyi, yönetimlerdeki işleri, denetim vs... sağlık bakanlığı, il sağlık müdürlüğü, hastane Başhekimi... Fazla bilmem. Bu işlerle kim ilgiliyse lütfen işini iyi yapsın da vatandaşın alın teri olan vergileri kendisine hastalık olarak geri dönmesin. Milyonlarca lira harcanarak yapılan hizmetler boşa gitmesin. Gazetelerde mevcut hastanelerin açılışları tam sayfa verilerek yapılan haberler, sadece haberde kalmasın. Lütfen laflar icraata dönüşsün. 'Sağlıklı birey, sağlıklı toplum' afişlerinin de bir manası olsun yani...
'Akıllı hastaneler, şehir hastaneleri, modern hastaneler' akla ziyan olmadan temizlik anlamında tedbirlerin alınması temennilerimle... Allah'a emanet olalım...