Mustafa Öztünç Yazdı: Büyük bir sır! Onaylanmazsa ne olur?

Zaman o kadar hızlı akıyor ki… Bir günün değil, bir yılın bile nasıl geçtiğini anlayamıyoruz artık. Bu hızlı akışın içinde, bir zamanlar heyecanla kucağımıza aldığımız yavrularımızın bugün kocaman birer genç olduklarını görüyor, şaşkınlıkla karışık bir gurur yaşıyoruz. Bebeklik ayrı bir serüven, çocukluk ayrı bir heyecan… Ta ki ergenlik dönemine gelinceye kadar. Bazen o dönemde yaşadıklarımız, “Bunca şey bunun için miydi?” dedirtecek kadar yorucu olabiliyor.

Fakat unutmayalım ki çok önemli bir gerçek var: Çocukların bizim geleceğimiz olduğu gerçeği. Bugün onlarla ilgilenmeyen, ihtiyaç duyduklarında yanlarında durmayan bizler; yarın toplumuna, bize ilgi göstermeyen bir neslin temellerini atmış olacağız. Özellikle ergenlik dönemi, gençlerin kendilerini tanıma, hayata hangi kimlikle adım atacaklarını belirleme zamanıdır. Bu evrede sabırsız, oflayıp puflayan, yol göstermeyen ebeveynler; çocuklarının benliklerini yanlış tanımalarıyla, yanlış ortam ve arkadaşlıklarla hayata başlamalarına zemin hazırlayacaktır. Bilmeliyiz ki çocuk, anne babasının aynasıdır. Bu nedenle kendini tanımayan, sorumluluklarını bilmeyen gençlerin çoğunun rehbersiz bırakılmış olduklarını görürüz. Elbette istisnalar vardır ama tümünün istisna olamayacağını da bilmemizde fayda var.

Geçtiğimiz hafta İçe Kapanık Ergenleri konuşmuştuk. Bu hafta ise tam tersi gibi görünen ama aslında benzer ihtiyaçlar taşıyan Popüler Sosyal Ergen Tiplemesini konuşacağız. Dışarıdan bakıldığında geniş arkadaş çevreleriyle, sosyal ilişkileriyle, enerjileriyle güçlü görünürler. Oysa onların da görünmeyen tarafları vardır: Beğenilme, onaylanma ve değer görme ihtiyaçları. Bu tür ergenler, onaylanmadıkları yerde durmak istemezler. Bu ihtiyaçları karşılanmadığında ise zamanla ciddi psikolojik kırılmalar yaşayabilir, görmek, duymak dahi istemediğimiz davranışlar sergileyebilirler. İşte tam da bu yüzden, onların yanında olmak, onları anlamak ve yönlendirmek ebeveynlerin birinci görevidir.

Bu çocuklarımızın sosyalliklerini bastırmak yerine doğru şekilde desteklememiz gerekir. Çünkü sosyallik, onların ben varım, ben bir bireyim dedikleri yanlarından biridir. Onları tanımalı ve arkadaş çevrelerini eleştirerek değil, varsa yanlışları, çocuklarımızın kendilerinin fark etmesini sağlayarak yol göstermemiz doğru bir adım olacaktır. Bu şekilde kendinden daha emin ve doğruyu ben gördüm doğru olanı da ben yapmalıyım diyen, özgüvenini doğru kullanan bir bireyin yetiştiğini göreceğiz. Elbette ebeveyn olarak arkadaşlarını tanımak, gencin hayatındaki insanlara dair sağlıklı bir iletişim kurmak önemlidir.

Buradan devamla gençlerin sosyal hayatlarıyla sorumluluklarını dengelemeleri gerektiği bilincini de aşılamalıyız. Örneğin; Dersler, görevler ve ev içi sorumluluklar yerine getirilmeden yapılan sosyal planların sürdürülebilir bir düzeni getirmeyeceğini iletişim durumumuza uygun bir şekilde sarsmadan kabul edilebilirliği yüksek bir üslup ile gösterilelim. Bu noktada kararlı ve tavizsiz bir tutum sergilememiz gerektiğini de zihnimizde tutalım

Onaylayan, destekleyen, gerektiğinde düzelten ebeveyn olmaya dikkat edelim. Çocuğun çabasını görmek, takdir etmek, olumluya yönlendirmek; hem güven verecek hem de ilişkiyi güçlendirecektir. Sosyal medya ve akran baskısının yoğun olduğu bu çağda tamamen kontrolcü bir yaklaşım yerine, şefkatli bir takip sistemi çok daha sağlıklı olacaktır. Yani baskı değil rehberlik… İzleme ama boğmama… Gözetmeli ama güven verme yollarını seçmeliyiz

Aile içi iletişim ise her şeyin temelidir. Öğüt vermekten çok dinlemek, anlamaya çalışmak ve bazen sadece susup dinlemek… Gençler anlaşılmak ister, sorgulanmak değil. Çünkü kendilerini tanımaya çalıştıkları bu dönemde en büyük ihtiyaçları, yanlarında duran ve gerçekten dinleyen bir aile ortamıdır.

Bugün attığımız her adım, yarının yetişkinini şekillendiriyor. Kendini tanıyan, güçlü, özgüvenli bireylerin yolu; onları anlayan, dinleyen ve rehberlik eden ailelerden geçiyor. Zaman hızla akıp giderken, çocuklarımızı bu hızın içinde yalnız bırakmamak ise hepimizin ortak sorumluluğu.

Aklımızda tutalım; ‘‘Popüler Sosyal Ergenler farkında olmadan kaybetme ihtimalimiz yüksek olan kıymetli bireylerdir.’’

Selam ve dua ile.