Bismillah
İlim, insan hayatında çok önemli yer tutar. Karanlıkta yürüyen birinin önünü görmesi için elinde tuttuğu fener gibidir. Işık olmadan karanlıkta yürüyen kişinin önünü göremediği ve her türlü kazayla karşı karşıya kalabileceği gibi, bilgi sahibi olmadan da hayatın hakikatleri bilinemez ve hak üzere bir yaşam sürdürülemez. Nitekim vahiy yoluyla gelen bilgilerden habersiz olan veya gereği gibi haberdar olmayan kişi; Allah'ın (cc) varlığı ve sıfatları, kainatın yaratılışı, insanın varlık sebebi ve ahiret alemi gibi konularda ya hiçbir şey bilmeyecek veya eksik ve yanlış bilgilere sahip olacaktır.

Bundan dolayı da din, iman, amel ve ahlaki değerler ile ilgili gerçekleri yeteri kadar bilmeyecek ve bunların gereklerini hakkıyla yerine getiremeyecektir. Halbu ki insanın inancı ve hayatı, vahiyle gelen bilgilere göre şekil almalıdır. Çünkü bu dünya hayatı imtihandan ibarettir ve bu imtihanı kazanmanın yolu, yaşantıyı vahye uydurmakla mümkündür.

Bunun içindir ki İslam ilme çok önem vermiş ve ilim öğrenme konusunda bütün Müslümanları sorumlu tutmuştur. İlk inen ayetlerin okuma ve öğrenme ilgili olması da bunun açık bir göstergesidir. Söz konusu ayetlerin meali şu şekildedir: 'Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediklerini öğretti…' (Alak 1–5)
Konuyla ilgili bir hadisinde Rasulullah (sav) de şöyle buyurmuştur: 'İlim öğrenmek her Müslümana farzdır. ' (Müsned–i Ebu Hanife, ilim bölümü)

Bu sebeple Müslüman ilme çok önem vermelidir. Bunun için de okuyup öğrenmeye gayret etmelidir. Ancak burada şu hususu hatırlatmakta fayda vardır ki; okunan her kitap ve öğrenilen her konu, İslam'ın emrettiği ve dolayısıyla Müslümanın öğrenmekle mükellef olduğu ilim kapsamında değildir.
Burada dikkat edilmesi gereken şey şudur ki, öncelikle ve özellikle öğrenilmesi gereken ilim; farz kılınan, Allah'ın (cc) rızasına uluştıracak, İslam'a ve Müslümanlara fayda verecek ilim olmalıdır.

Çünkü ilimlerin; farz ül ayn, farz ül kifaye, mübah ve mezmum olanı vardır.
Müslüman; farz ül ayn olan ilmileri okuyup öğrenmelidir. Öyle ki bu konuda öğrenmesi gerektiği halde öğrenmediği bir şey kalmamalıdır. Çünkü bu konuda eksiği olduğu halde diğer konulara yönelmesi caiz değildir.

Farz ül ayn olan ilmin kaynağı Kur'an ve Sünnettir. Nitekim Bir hadiste ise Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitabı ve Resulünün sünneti. ' (İmam Malik Muvatta, İbrahim Canan, Kutub–i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları)
O halde Müslüman, Kur'an ve Sünneti öğrenmeye azmetmelidir. Okuduğu kitaplar, Kur'an ve Sünneti öğrenmeye ve anlamaya dönük kitaplar olmalıdır.

Ancak şunu da ifade etmek gerekir ki; ilim konusunda üç şey önemlidir ve Müslüman bireyin bunlara dikkat etmesi gerekir. Bunlar;
1-İlim, ancak Allah (cc) rızası için öğrenilir. Konuyla ilgili bir hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'İlmi; Allah rızasından başka gayelerle öğrenen veya ilimle Allah rızasından başka şeyleri isteyen kişi Cehennem'deki yerini hemen hazırlansın. ' (Tirmizi)

2-Elde edilen ilim ile amel edilmelidir. Konuyla ilgili bir hadis şu şekildedir: 'Ne öğrenirseniz öğrenin, amel etmedikçe size fayda vermez' (İbni Abdilber, Cami)

3-Elde edilen ilim gizlenmemeli, başkasına da öğretilmelidir. Bu konuyla ilgili bir hadis te şöyledir: 'Her kime öğrendiği dini ilim sorulursa ve o da çeşitli sebeplerden dolayı o bilgisini gizlerse, kıyamet günü o kimseye ateşten bir gem vurulacaktır. ' (Tirmizi)
Ne mutlu okuyana, okuyup öğrenene, öğrenip yaşayana, yaşayıp tebliğ edene.
Allah'a emanet olun.