Yazarımız Mustafa Öztünç, Vanlılara seslendi.

Öncelikle ifade etmek isterim ve yazımın sonunda anlamak istemeyenler için aynen tekrar edeceğim. Yazdıklarımın hiçbir surette siyasi taraflara çekilmeden değerlendirilmesini istiyorum. Çünkü gerçekten buna çok ihtiyacımız var. Mazlumun olduğu yerde tarafsız durduğumuzu o kadar fazla iddia ediyoruz ki iç acıtır cinsten bir durum oluyor. Neden mi böyle diyorum. Çünkü işimize gelmeyen yerlerde gözlerimizi kulaklarımızı kapatıp ben tarafsızım diyerek mazlumun tam karşısında yer alıyoruz. Unutmayalım mazlum vurulurken mazlumun sesini de kısarlar. Bizler de ben tarafsızım diyerek bu zulmü konuşmadığımız, gündemimize almadığımız zaman zalime desteğimizi göstermiş oluruz. Tabi anlamayanlar anlamak istemeyip ‘’bazılarının bu konuda hassasiyeti yok bir şey diyemeyiz.’’ şeklinde bahanelerin arkasına sığınanlarımız da az değil maalesef.

Bu mümkün mü? Bir kısım insanın, zalimin ve mazlumun olduğu yerde farklı hassasiyetleri olabilir mi? Şeklinde sorular akla gelebilir. Elbette olabilir. Kızmayın ama pratiğimize bir bakalım. ‘’boykota katılmayanlar, gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarına katılma konusunda amaan bununla da bir şey olmuyor ki demekle bahane uyduranlar, pratikte zalimin yanında yer almış olmuyorlar mı? Ve bu konuda zalimler için sözde hassas olmuş olmazlar mı? Dikkat edin bu şekilde düşünenler pratikte de teorikte de asla mazlumun sesine ses olamazlar. Bu yüzden Vicdanları kör olanlar mazlumun yanında yer alamazlar. Gönüllerinde zerre-i miskal merhamet olmayanlar zalimin karşısında yer alamazlar. Çünkü onlar fırsat bulduklarında zalimin ta kendileri olurlar.

Van özelinde konuyu tüm Türkiye ve özelden genele giderek dünya üzerinde yaşayan kendilerini seküler, özgürlükçü, demokrat, insan hakları savunucuları olarak ilan eden herkesi ve her kesimi gündemime alarak diyorum ki; ne kadar faşist olursanız olun. Gazze’deki soykırıma sustuğunuz kadar seküler (!), anti özgürlükçü, anti demokrat ve israil hakları savunucusu olduğunuzun ötesinde faşist olamazsınız.

Van benim için o kadar güzel bir örneklik teşkil etti ki. Dikkat edin yerel seçimler yapıldı. Büyük bir fark ile bir aday kazandı. Sorun yaşama ihtimali olan birinin aday gösterilmesi ayrı bir konu başlığı. Bu kişinin aday olarak kabul edilip isminin pusulalara basılmasına kadar sorun olmaması ayrı bir konu. Ve seçimden çok kısa bir süre önce aday olamazsınız şeklinde bir hususun ortaya atılması da apayrı bir konu başlığı olur diye düşünüyorum. Ben bu konulara girmeden Van halkının dik duruşunu konuşacağım ve bu dik duruşun yakıp yıkma yönü dışındaki hususu takdir ettiğimi ifade ediyorum. Van halkına göre seçtikleri aday’a haksızlık yapıldı. Önce sorun yok seçilebilirsiniz denildi. Bütün yapılabilecekler, alınabilecek önlemler için süreç bitince de seçilemezsiniz denilerek bir haksızlığa imza atıldı. En azından halk nezdinde görünen buydu. Tabi zahire bakarak ben de halktan farksız düşünmedim hangi taraf art niyetli davrandıysa diğerinin bunu görmesi gerekirdi diye inanıyorum. Ancak kabul ve onay yetkisi olan kurumun daha temkinli ve dikkatli olması gerektiğini düşündüğümden halkın yakıp yıkma dışındaki dik duruşunun haklı olduğunu söyledim ve söylüyorum.

En yakın tarih olarak toplumların yönetimleri dizayn ettiğini Dünya’ya göre küçücük bir yer olan Van gösterdi. Toplumun tepkisi ilgili kuruma yeni bir karar aldırdı ve seçilemezsin denilene buyurun seçildiniz denilmesine neden oldu. Devamında farklı kararlar gelir mi gelecek mi ilerleyen süreçte göreceğiz. Ama şu kadarı kesin gösteriyor ki halklar isterse yönetimler halkın isteğine cevap vermek zorunda kalır.  

Buradan hareketle diyorum ki gelin Gazze için boykot kararlarına Van halkı olarak öncülük edelim. Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın, babalar çocuklarının yüzlerine bakabilsin diye, evler yıkılmasın insanlık utanmasın diye gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarına irade hakkını savunduğumuz gibi katılım gösterelim. Mazlumun hakkının yanında yer alalım. Gazze’nin iradesi de bunu istiyor biz onların haklı iradelerinin yanında yer alalım. Onlar her kürdü bir Selahaddin olarak görüyorken bizler onlara Selahaddin olalım. Van’dan tüm Türkiye’ye yayılacak bir soykırımı durduruyorum iradesini ortaya koyalım. İnsanlar ve insanlık ölmesin diye insan iradesi olarak bir olalım.

Bu arada Yazdıklarımın hiçbir surette siyasi taraflara çekilmeden değerlendirilmesini istiyorum. Çünkü gerçekten birlik olmaya çok ihtiyacımız var.

Bu vesile ile Ramazan bayramınızı tebrik eder Van halkının Gazze’ye ses olmasına vesile olmasını dilerim.

Selam ve dua ile…